8.Bölüm

115 5 1
                                    

-Neslişah

Bu kafe de çalışmanın iki yanı var; ilki, aşırı kalabalıktan dolayı bazen tek gördüğünüz şeyin ağzına kadar dolmuş küllükler ve elinizdeki tepsinin Japon yapıştırıcısıyla yapıştırılmış olduğunu düşündüğünüz o his. İkincisiyse, arkadaşlarımın ve benim buradaki en çok dikkat çeken insanlar olduğumuz gerçeği. Ne zaman bir masaya servis yapmaya gitsem yahut sipariş almaya, müşterilerin bizim hakkımızda konuştuğunu anlayabiliyordum, "Bak bak bu yeni kız, bu sene kazanmış, şu Can'ın yanındaki kızla aynı evde kalıyorlarmış...", "Bak şu yeni giren kızda bunların arkadaşı, Hatice mi Hazal mı ne öyle bir şey adı..."

Bu betimlemelerin sebebini anlamanız zor değil, Hazal ve Büşra benden öncede buradaydılar, kafe de bulunan çoğu kişinin onlara karşı bir göz aşinalığı var. Örnek vermek gerekirse daha şimdiden kafe de Hazal'ın üç tane eski erkek arkadaşı bulunuyor. Erkekler onu kesiyor, Hazal'ın hangisini daha az inciterek terk ettiği hakkında bahise tutuşuyorlardı. Büşra, herkesin kim olduğunu fiziksel olarak bildiği ama isminden habersiz oldukları 'şu kız' olarak kazınmış yine insanların zihinlerine. Eminim ki Büşra geçen yıl yurttayken kimseyle konuşmamış, aynı yemek masasında oturmamış ve insanların dikkatini çekmiş, o yurttan ayrılınca da insanlar bunu araştırmıştı. Çünkü genelde böyle olurdu, Büşra gizemliydi. Ben ise şu an gruba yeni katılmış 'garson kız' oluyorum. Hepinizle tanıştığıma memnun oldum!

İnsanların bu kadar konuşmasında ki bir diğer sebepte Kerem, Arda ve Can. Ama bunun hakkında düşünmek istemiyorum. Çünkü biz üç kızında bu üç atlı prens ile aramızda çok farklı bağlar var. Hazal ve Arda'nın arasındaki ilişki büyük ihtimal Hazal'ın en fazla 2 ay (Arda adına iyi düşünmek istiyorum) sürecek ilişkilerinden biri. Büşra ve Can iki motor tutkunu ve abi-kardeş ilişkisine sahip iki insan... Ben ve Kerem mi? Bu konu hakkında şu an yorum yapmak istemiyorum.

Bugün motor kulübünün bir yarışı var, bu yüzden kafe çok kalabalık. Yarışa en az 50 kişi katılıyor, bir de neden bilmiyorum ama yarış eşli, her erkek bir kız ile katılmak zorunda. Duyduklarıma göre yarış bu döneminin en büyük iddiası için, ama yarışın gizli sahibi dışında kimse bu iddia hakkında konuşmuyor, bu da kuralmış. Bu kafenin ve kulübün belli kuralları var, çalışan olmama rağmen halen kafenin kime ait olduğunu bilmiyorum, kimseden bunun hakkında bir şey de duymadım. Gerçi neden umurlarında olsun ki? Çoğu sadece yiyip, içip, -üzgünüm ama- sıçmaya geliyorlar. Ama ben Neslişah'ım ve merak etmek benim en mükemmel huyum. Ayrıca Can sahibinin arkadaşı olduğunu söylemişti, Büşra ile Can biraz daha yakın olduklarında bunu ona sordurabilirim ya da direk kendim sorabilirim. Eminim ki bunu yakın zamanda öğreneceğim.

Yarışa Büşra da katılıyor. Tahmin edin kiminle? Evet, Can ile birlikte. Bu yüzden bugün Hazal'da onu izlemek için geldi, Arda'da onunla birlikte geldi. Onların nerede buluşup, nasıl buraya geldiklerini deli gibi merak ediyorum ama ay sonunda alacağım o 200lük banknotlar adına şu anlık sadece çay ve küllük getirip götürmek zorundayım, bunu eve gidip kendimi koltuğa attığım zamanda sorabilirim. Zaten Büşra sanırım dayanamayıp sordu, Büşra'yı Hazal'ı çekiştirirken görmüştüm ama nereye gittiklerine veya ne konuştuklarına dikkat etmedim. İstesem o mesafeden bile çok güzel ağız okuyabilirdim! Lanet olası kalabalık, eriyeceğim meraktan! Neyse şimdilik dursun bu burada, belki gerçekten eririmde yıllar önce zayıflarsam giyerim diye onca para döktüğüm şeylerin içine girebilirim falan...

Yarış vakti yaklaştığında herkes motorunun başına, ya da biraz kafasını dağıtmak için orada oraya arkadaş ortamları içinde dolanır olmuştu. Kafe sakinlemişti, sonunda... Bende bu rahatlıktan faydalanıp Hazal ve Büşra'nın bulunduğu masaya gittim. Ancak gördüklerim üzerine beynimde ki bombalar kendi pimlerini çektiler. Büşra, Kerem'e masaya gelmesi için işaret yapmıştı, tamam Büşra işaret yaptı bu sorun değil, ama Kerem bunu ikiletmeyip masaya doğru gelmişti, hem de Arda olmasına rağmen. Bunlar birbirlerini kedi-köpek gibi yemiyorlar mıydı? Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?

Düşlerimizdeki HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin