-Neslişah
Biz üç kız kendi düşüncelerimizde stalklayıp dururken, Büşra'nın benim krepleri (ve tavayı) yakmamdan sonra akıl edip makineye koyduğu (makine Hazal'ın teyzesinden hediye, nerede bizde ekmek kızartma makinesi için para) ekmekler pişmiş bizde sanki avını bekleyen çitalarmış gibi ekmeklere doğru koşmuştuk (Hazal koşamamıştı biz onun yerine de koştuk).
Ekmekleri bir güzel mideye indirdikten sonra bizim aramızda sessizlik kalır mı? Kalmaz. Ekmekleri, reçel, bal, kaymak götürdükten sonra açıldı tabi çenemiz.
"Biz şimdi reçeldir, baldır götürüyoruz da kiralar, faturalar ödenmeye başlayınca sinek ağırlarız artık masada." Büşra haklıydı. Büşra'nın ailesi ona para gönderecekti ama bu sadece ona yeterdi, Hazal ve benim (özellikle benim, çünkü babam boşanmadan sonra benimle olan tüm bağlarını koparmıştı, ablamın aldığı para ile geçiniyordu annemler ve bu onları ancak geçindirebiliyordu, bana para göndermeleri bir kurbağanın ters uçması gibi bir şeydi) iş bulmamız gerekiyordu ama bir kez olsun ne ilan bakmış, ne de sokağa çıkıp iş aramıştık. Sanırım annemin her zaman dediği gibi "yumurta deliğe sıkışmadan" bir şeyi yapamıyorduk biz "gereksizler tayfası" (yine annemin deyimiyle).
"Haklısın Büşra ya. İş bulmamız lazım, Hazal sen baktın mı hiç?", Hazal hayır anlamında başını sallamış ve hala tabağın sonunda kalmış domates suyuna ekmeğini banmaya çalışıyordu, bitti olum bitti kabul et yoksa porseleni de yiyeceksin. "Bu akşam çıkıp dolaşsak mı aslında biraz etrafı belki eleman arayan kafe vesaire buluruz. Eve yakın olursa daha kolay olur hem." Büşra başta tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki sonra omuzlarını düşürüp yeniden çatalını incelemeye devam etti. Hazal fark etmiş olacak ki, "Ne oldu başka bir planın mı vardı Büş?"
"Ben aslında size bir şey anlatmadım sanırım..." Bu arada biz sessizlik var, bizim aramızdaki NE ANLATMADIN SEN BİZDEN BİR ŞEY Mİ SAKLIYON OLUM? Sessizliği bunun ismi. "Ben o kaybolduğum gece biriyle tanıştım, anladığım kadarıyla bizden biraz büyük biri. İsmi Can. Bana motor kulübü gibi bir şeyden bahsetmişti, bilirsiniz bu kulüp falan olan yerlerden kesin bir şey çıkar. Acaba bugün gidip oraya mı baksak? Hem bende merak ediyordum zaten, aklımda gitmek vardı." Evet Büşra iyi bir şey söylemişti, güzelde bir fikir ama atladığı bir şey vardı ki sağolsun Hazal çok güzel tamamladı bunu,
"SEN GECENİN BİR KÖRÜ EVDEN ÇIKTIN GİTTİN, KAYBOLDUN, BİR DE ELİN HERİFİYLE Mİ TANIŞTIN? TANIŞTIĞIN ADAM BİR DE SENİ KULÜP MÜDÜR NEDİR ONA MI DAVET ETTİ? Kızım bak eminsin dimi bu adam sana bir şey falan yapmadı, sen sevmezdin böyle şeyleri?" çok güzel söyledin be kızım. "Evet Hazal o kadar ateşli bir gece geçirdik ki dönüş yolunu unuttum. Salak mısın kızım sen? Sadece ışıklardaydık, dedi yarış yapalım mı, bende uydum ona. Beni erkek zannetmiş başta zaten. Ama iyi biri gibi gözüküyordu. Hem artık böyle basit şeylerden korkmamıza gerek yok, çok sıradan yaşamıyor muyuz? Hadi kızlar artık bir şeyler yapalım! Siz gelmeyecekseniz ben tek gideceğim." Sonrasında kalktı gitti bizim hatun masadan. Biz de ne mi yaptık? Tabiî ki de o kulübe... gittik. Hemde üçümüz beraber, benim arabamla, 1 saatlik mesafede bir yol sonunda.
Saat 20.00 gibi Büşra'nın dediği motor kulübü makarasındaydık. Sanırım saat erken olduğundan olacak ki, pek bir insan yoktu. Bizde barakadan yapılmış ama "Ben coolum" ve "You cant sit with us" diye bağıran kafede bir yer bulup oturduk. Etraftaki insanlar bizim düşündüğümüzden daha farklıydı. Hepimiz biliyoruz ki motor kulübü denilince insanın aklına, el kadar şort giyen kızlar, bol dövmeli, zımba yelekli adamlar geliyor. Tabii bizde böyle düşündüğümüz için, Büşra deri ceket ve siyah tayt, ben yırtıklı kot şortum ve hafif dekolteli siyah bluzum, Hazal'da deri etek üzerine giydiği gri bluz ile gelmişti Ancak buradaki kızlar gayet cool kotlar, parlak rujlar, düzgün eyeliner... Mükemmellerdi. Hatta sanırım buradaki en açık kızlar bizdik. Erkeklerde armalar (zımba değil yani) ile süslü deri ceketleri, taşlanmış pantolonları ile oldukça 'taştılar'. Ah! Acaba Büşra'nın tanıştığı çocuk neredeydi? Onun görünüşü çok merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerimizdeki Hayat
Genç KurguÜç yakın arkadaş krem rengi bir halının üzerinde oturmuş, gerçeğe dönüşeceğinden habersiz üniversite hayatlarının hayalini kuruyorlardı ki Hazal kendini yine belli ederek "Kanka duydunuz mu? Exo'nun en zengini Suho değil,Luhan'mış."dediğinde Neslişa...