KRALİÇE VİOLET

14

Violet Duncan'a herhangi bir açıklamaya yapmaya gerek duymadan odasına ilerlediğinde onun bu umursamaz tavrına daha da sinirlendi genç adam.

Az önce babası ölebilirdi! Violet'in güç gösterisini gayet iyi anlamıştı ve ister istemez babasını savunma iç güdüsüyle doldu.

"Bana bir açıklama yapmayacak mısın!?" dedi Violet'in ardından genç kızın odasına girerken.

Kıyafetlerini değiştirmeye hazırlanacakken Duncan engeline takılmasıyla oflayarak arkasını döndü.

"Sana bir açıklama borçlu değilim"

"Babam bugün ölebilirdi Violet!"

"Biliyorum Duncan,ben de oradaydım ama ölmedi."

"Güç gösterini anlamadığımı mı sandın? İnsanlara babamın canının senin kararına bağlı olduğunu gösterdin! Bir krala bunu yapamazsın!"

"Ses tonunu alçalt! Biliyor musun? Baban bugün kral olmayı hak etmediğini bir kez daha kanıtladı.Ben ucunda ölüm de olsa başka bir ülkenin hükümdarının önünde diz çökmezdim"

"Neden vazgeçtin?" dedi Duncan sesini biraz daha alçaltarak.Bağırdığı zaman bir yere varamıyorlardı.

"Bu hikayedeki en masum kişi sensin Duncan" dedi Violet yatağına otururken.Sonra devam etti. "Babanı gözlerinin önünde öldüremezdim"

"Yani hala vazgeçmiş değilsin?" dedi sıkıntıyla.

"Elbette değilim,beni tanıyorsun artık.Baban her gününü onun canını ne zaman alacağıma dair endişe duyarak yaşayacak"

"Bunu duymak istemiyorum" dedi Duncan.Hemen sonra aklına gelen bir diğer soruyu yöneltti.
"Klan reislerine ne olacak?"

"Öldürülecekler"

"Bu yaptıklarına inanamıyorum!" diye feryat etse de Violet'te beklediği etkiyi alamadı.Genç kız üzerindeki kıyafete rağmen yatağına uzanıp yarı kapalı gözleriyle "Uykum var" diyebildi.Birkaç saniye içinde gözleri tamamen kapandığında Duncan onun masumluğuyla sarsıldı.

Onu seviyordu...
Sevdiği kişinin babasına karşı duyduğu bitmek tükenmek bilmeyen kin gözünü korkutuyordu Duncan'ın.
Violet'in neler yapabileceğini tahmin edebiliyordu,güçlüydü en başta.O kadar güçlüydü ki İskoç Kralını bile korkutabilmişti gücü.Tek istediği genç kızın bu intikamdan vazgeçmesiydi,aksi halde bu durumun çok kötü sonuçlar doğuracağı kesindi.

Hizmetçiyi Violet'in üzerini değiştirmesi için odaya çağırdı.

Tam odadan çıkacakken "Beraber yaşayalım Teo,beni bırakma" fısıltısını duydu.

Bir hışımla genç kıza döndüğünde sayıkladığından emin oldu.Hizmetçi de korku dolu gözlerle Duncan'a baktığında genç kral hızla odadan çıktı.

Teo'nun kim olabileceği hakkında düşünürken bu gece uyuyamayacağından emin oldu.

Rüyalarında bile sayıklayacak kadar kimi seviyordu böyle!?

Girdiği duygu karmaşası göğsünü sıktıkça sıkıyordu.
Yarın ilk iş olarak Teo'nun kim olduğunu bulacaktı.

Ve o gece bir daha asla Violet'in karşısında eskisi gibi savunmasız bir adam olmayacağına yemin etti.

Violet sabaha karşı gözlerini açtığında dünün yorgunluğunu hala hissediyordu bedeninde.

Yemek salonuna indiğinde Duncan'ı göremedi.
Genç adam hakkında fikirleri daha netti artık.