2

28.2K 1.6K 369
                                    


İskoç prensi Duncan babasının odasında her zamanki tartışmalarından birini gerçekleştiriyordu.Bu defa konu gündelik tartışmalarından çok daha önemliydi.

Babası kendisini sadece emirlerine itaat edecek,muhafızlardan tek farkı kan bağının olması olan biri olarak görüyordu.Bu durum büyüdükçe canını daha az acıtacağı yerde içindeki üzüntü büyüdükçe katlanarak artıyordu.

Bazen babası tarafından sevilmemesini anne ve babasının birbirlerini sevmeyerek evlenmesine bağlıyordu.Hatta bundan oldukça emindi.
Küçük bir çocukken öğrenmişti sürekli bir nefret içinde olan babasının annesinden neden hoşlanmadığını.
Annesi Kral Marcus'a aşık olup evlenmeden hamile kalmış, babası Kral Marcus da zaten bir veliaht gerektiği için evlenmişti onunla.

Öğrendiğine göre babası İngiltere Kraliçesi Aurora'ya aşık olduğu için başka hiçbir kadını sevmemişti.
Başlarda bunun arkasında derin bir aşk hikayesi yattığını sansa da insanlardan öğrendiği kadarıyla bu babasının tek taraflı aşk hikayesinden başka bir şey değildi.Babasının zamanında insanlara oldukça malzeme verdiğini öğrendi bu konuda.

Duygusuz,nefret dolu babasını birine sevgi beslerken hayal edemiyordu genç adam.

Bir gün kraliçenin ölüm haberi gelmişti İskoçya'ya.O gün yıkılmaz,duygusuz babasını ilk kez ağlarken görmüştü.

Kraliçenin ölümünün ardından gelen İngiltere kralının ölüm haberiyle iyice kuduran ve barışa rağmen İngilizlerden nefret eden İskoç klan reisleri kendi başlarına iş yapıp barışı bozmuşlardı.

8 yıl süren bir soğuk savaş dönemine girmişti İskoçya ve İngiltere.

İngiltere güçten düştüğü için saldırıya saldırıyla karşılık verememişti ama Kral Marcus biliyordu ki Aurora'nın kızı Violet tahta çıkarsa her şeyi değiştirirdi.
İngiltere yönetimindeki 12 lordun arasında kendi tarafına çektiği adamları vardı ve Marcus küçük prensesin ne kadar kindar ve soğuk biri olduğunu onlardan çok kere duymuştu.

"Ben İngiltere'ye gitmeyeceğim" diye direndi Prens Duncan son bir kez daha.

"Akıllı ol Duncan,sana İngiltere kralı olma şansı veriyorum."

"Ben İskoç'um ve İskoç Kralı olmayı hakediyorum"

"Bildiğin üzere ben hala hayattayım ve ben yaşadıkça bu mümkün değil.İngiltere Kralı olacaksın ve zamanı geldiğinde İskoçya'yı da senin ellerine bırakacağım.İki ülkeyi yöneten kişi olacaksın Duncan.Gücü düşün,benim zavallı oğlum iki ülkeye de hükmeden kişi olabilecek" dedi Duncan'ın gururuna oynayarak.

Bu fikir genç adamın da aklına yatmıştı.Büyük bir güç sahibi olmaktan daha da önemlisi bu şekilde babasını yaptığı hiçbir şeyden memnun olmayan babasını memnun edebilecek olmasıydı.

"Peki ya Kraliçe Violet karşı çıkarsa?"

"Buna hakkı olmayacak,bütün İngiliz Lordlarıyla anlaşıldı.Yarın yola çıkacağız ve 2 gün içinde İngiltere'ye varacağız.Biz gittiğimizde Violet taç giymiş olacak.Yani evlenir evlenmez kral ünvanını alacaksın."

"Bu plan kafama yatmasa da senin için yapacağım baba" dedi onu biraz olsun memnun edebilmek umuduyla.
Babası başıyla onaylamakla yetindi genç adamı.Beklediği bir sırt sıvazlama ya da bir teşekkürdü belki de ama umduğunu bulamadı.Babası hiçbir zaman ondan memnun kalmayacaktı.
Sonra hazırlıklar için odalarına çekildiler.Fazlasıyla yoğun günler onları bekliyordu.

KRALİÇE VİOLETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin