Bölüm 4 -

273 26 14
                                    

Canım acıyor.Gün geçtikçe canım acımaya devam ediyor.Zaman iyileştirmeyi bilmiyor.

-

Başımı sıradan kaldırıp etrafımdakilere göz gezdirdim.Herkes hayallerini satırlara döküyordu.Yüzleri tebessüm kaplıydı.Gerçekten onları mutlu eden hayalleri var.Edebiyat dersindeydik ve gömleğinin düğmeleri göbeğinden fırlamam üzere olan kel, 1 m. sivri burun siyah klasik ayakkabısı giyen çağ dışı varlık olan hocamız bize hayaller konulu kompozisyon  yazmamızı söyledi.Bense etrafımdakilere imrenerek bakıyor, iç çekip duruyordum.Başımı tekrar sıraya koyarak rüzgarı izlemeye başladım.Onunda benden bir farkı yoktu.Boş kağıdı izliyordu.Bu bende hafif bi tebessüm oluşturdu.Bunu fark eder etmez yok ettim hemen.Rüzgarı ilk defa bu kadar yakından izlediğimi fark ettim.Berke,Cenk ya da Egehan gibi sarışın beyaz tenli değildi.Mavi gözleri yoktu.O farklıydı.Gizemli bir havası vardı ve bu ilgimi çekiyordu.

''-Beni kesmeyi bırak ve hayallerini yaz ! '' Rüzgarın sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp,gerçek dünyaya döndüm.Sırıtıyordu embesil salak ! Kendime verdiğim söz geldi aklıma.

' Sakın bir daha hayal kurma! Gerçekleşmeyeceğini bildiğin halde kurmak aptallıktır.' Sanırım ben uzun zamandır bu sözü tutuyordum ve bu böyle devam edecekti. ' Olmayan şeyi yazamam ' diye kısa bi cümle yazıp kağıdı hocaya teslim ettim.Zil çalınca kendimi kafeteryaya attım. Alpella çikolata süt aldım. Süt önemli ! Büyümemiz için gerekli öyle değil mi ?

Bu gün Alara yoktu ve kendimi boş hissediyordum.Arasa ise nerede olduğu ile ilgili bir mesaj atmıştım.Kısa bir süre sonra cevap yazmıştı. ' İşim var güzelim sonra konuşalım bb. ' yazmıştı. bb ne ya ! Iyy nefret ediyorum o kısaltmadan bebe dermiş gibi. Tanıdık bir sesin seslenmesiyle arkamı döndüm.Yağmurdu yanlarına gidip boş sandalyelerden birine oturdum.Hepsinin önünde Alpella çikolatalı süt vardı. Egehan gamzesini gözüme sokarak konuşmaya başladı. '' Süt önemli ! '' Ardından Merve devam etti. ''-Büyümemiz için gerekli öyle değil mi ? '' Hepsi  benim kafadan dı. Bu bende sırıtmaya sebep oldu.Sonra yine hızlı bir şekilde yok ettim.Ben bu aralar niye bu kadar gülüyordum.Ama tuhaf olan şey ise kötü hissetmiyor olmamdı. 
-

Son iki dersin boş olması ve Yağmur'un yoğun ısrarları üzerine sinemaya gelmiştik. 'tik ' diyorum çünkü beni de yanlarında sürüklemişlerdi.İzleyeceğimiz filme karar verildiğinde içeri girdik.Berke elinde 4 patlamış mısır kutusu ve içecekler ile geldiğinde düşürmemek için verdiği savaşa şahit oldum.Korku filmi izlemek istemişlerdi ve  bende onlara uymak zorunda kaldım.Ama şu an daha kötüsü ne  biliyor musunuz? Mısırımı biriyle paylaşmam gerekiyor.Neyse ki yanımda Egehan var. sol tarafımda ise Rüzgar dı. Sıralama şu şekildeydi. Merve-Cenk yan yana onların yanında Yağmur-Berke ve önlerin de ise biz.


Gelen ürkütücü sesler ile filmin başladığını fark ettim. Elim şimdiden titremeye başlamıştı. Kızın biri gece yatağında uyurken  dışarıdan gelen çığlık sesiyle uyandı. Odasından çıkıp koridorda yürümeye başladı.Çığlık sesi artık gelmiyordu.Kız büyük cam kapının önünde durdu. Her taraf karanlıktı. kız ışığı açmasıyla ortalığı bi çığlık kapladı. Bi dakika ya bu çığlık bana ait. Aişh ! Rezillik.Şu an yerin dibine falan girsem bi daha çıkmasam. Önümdeki kız arkasına dönerek. '' Korkuyorsan  eve gidip yatağının altına saklan sana '' diyerek piç gibi güldü. kirkiyirsin miş Sürtük seni.Fahişe kılıklı. senin ağzınla burnunu yer değiştirir, kafanla masturbasyon yaptiririm. Ne diyorum ben ya .Neyse son dediğim olmasa da olur kevaşe! Yağmur kıza ölümcül bakışlar atıp kafasından aşağı mısırları boşalttı.Ama yazık. israf be kızım. Olan da mısıra oldu iyi mi ! Berke '' Hadi kalkalım'' dediğin de Merve filmi bitirmek istediğini söyledi.O da haklı tabi benim yüzümden tüm günleri berbat olacaktı. Egehan '' tamam siz izleyin.Ben Denizi bırakırım'' dediğinde elimi tuttu ve kalkmamı sağladı.Elimi tutmaya devam ederken salondan çıkmış otoparka doğru yürümeye başlamıştık. Hala elimi tutuyor olmasına mı sevineyim, yoksa hayalimdeki  range rover ' a  bineceğime mi karar veremedim. Kapıyı açıp oturduğumda elimi çoktan bırakmıştı.Önden dolanıp sürücü koltuğuna oturduğunda arabayı çalıştırıp gaza yüklendi ve ilerlemeye başladık. 

'' Elin çok soğuk '' dediğinde beni izlediğini fark ettim.Haklıydı elim hep soğuk olurdu bazen bir cesetten farksızdı ellerim buz gibi. Bi an da ne olduğunu anlamadan elini elimin üstüne koydu.''Böyle daha iyi mi ? '' dediğinde başımı sallamakla yetindim. Eli elimin üstündeydi.Adını bilmediğim bi duygu hissediyorum.Böyle farklı bir şey.Sıcaklık tüm vücudumu kapladığında yanaklarımın kızardığına yemin edebilirim. '' Kızardın '' dedi gülerek. Hadi ama gamzeni sokmasana gözüme gözüme. Tüm vücudumu sıcaklık sarmaya devam ederken Egehan pencereyi açtı '' hava al istersen '' dediğinde başımı salladım ve kapşonum olduğuna binlerce şükür ederek kafama geçirdim.Ama  anlayamadığım ellerim hala buz gibiydi.


Evin önüne geldiğimizde çantamı aldım ve arabadan çıktım kapıyı kapatacağım sırada bunu engelledi ve '' Yarın evimde parti var.8 de hazır ol ! '' dedi ve ilerledi. Hadi ama ben partilerden nefret ederim.


****************************


Bu bölüm de böyleydi işte. Vote ve yorum yapmayı unutmayın gencolar.Destek verenlere çok teşekkür ederim.Onlar bitane.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

- İntikam Virüsü - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin