Scared Pottah? - Drarry

0.1

Harry Kelid aynasıyla dün yaşadığı o garip anları aklından atamıyor ve hiçbir şeye odaklanamıyordu.Severus Snape'i bile dinlemiyor binasından kırılıcak olan puanları umursamıyordu.

"Bay Potter? Az önce dediklerimi bize bir özet geçin!"

Snape'in sesiyle Harry doğrulmuş ve hiçbir şey bilmediği için homurdanmaya başlamıştı.

"Gryffindor'dan 5 puan"

Hermonie Harry'nin kafasına arkasında oturduğu için kitabıyla vursada Harry bunu da umursamamıştı.

Draco Malfoy tam çaprazında oturuyordu.Bu Harry'nin canını sıkıyordu.Neden böyle duygular hissettiğini anlamıyor ve korkuyordu.Oysaki Ginny? Ondan hoşlanıyordu? Ne ara hemcinslerinden hoşlanmaya başlamıştı?

-ler bile değil tek bir kişi .. 6 yıldır düşmanı olan kişi.

"Çıkabilirsiniz!"

Snape'in sesini duyunca hemen kitaplarını topladı ve Ron'a ortak salonda olucağını söyleyip kafasını yerden kaldırmadan kapıya koştu.

Draco ile göz göze gelmek istemiyordu.

"Hey! Potter!" (Pottah)

Arkasından gelen sese aldırış etmeden koşarak nereye geldiğini bile anlamadan koridorda hızlıca ilerlemeye devam etti.

"Sana diyorum! Potter!"

Harry yine durmadı.Ta ki Draco onu kolundan yakalayana kadar.

Astronomi kulesinin merdivenleri ile biten boş koridorda yapayalnızlardı.

Draco gri gözlerini zümrütlere dikerek alayla güldü.

"Benden bu kadar korktuğunu bilmiyordum Potter"

Harry'nin yüzü Gryffindor kırmızına dönerken kolunu Draco'dan kurtardı ve devam etti.

"Senden mi Malfoy? Ciddi misin?"

Draco uzun boyundan faydalanarak Harry'e daha çok eğildi.Çocuk bu yakınlıktan rahatsız olmuş olucakki ayakları geri geri gitmeye başladı.Sonunda çok klişe bir şekilde sırtı duvara çarparken heyecandan kalbinin sesinin kulaklarında attığını hissedebiliyordu.

"Neden bu kadar gerildin Potter? Yoksa bana mı aşıksın?"

"Ne!? Hayır! Ben düzüm! Hem gay olsam senden asla hoşlanmazdım Malfoy!"

Draco'nun kahkahası tüm koridoru inletirken Harry'nin elleriyle yaptığı saçma haraketler ve heyecandan bağırdığı için yüzünün kırmızıdan bembeyaz kesilmiş olması platin saçlı çocuğu cidden güldürmüştü.

Draco'nun içten kahkahasını ilk kez duyan Potter ise büyülenmiş gibi gri gözlere bakıyordu.Az önce yalanladığı şeyle vücudunun verdiği tepkiler kesinlikle bir değildi.

Gülmeyi bırakıp ciddileşen Draco,Harry'e biraz daha eğildi.Biraz daha..Konuşsa dudakları birbirine değecekti.Harry ise kalbinin sesini artık duymuyor sadece her an bayılabileceğini hissediyordu.Bu çekimden etkilenen küçük Harry ise rahat durmuyordu.

Draco,kendinden de hiç beklemediği bir şekilde Harry'e bastırdığı zaman saçları birbirine girmiş zümrüt yeşili çocuk istemeden çok kısık bir ses dahi olsa inlemişti.Draco sanki onunla oyun oynamak istermiş gibi dudaklarını arada yalıyor ve Harry'nin hızla inip kalkan göğsüne bakıp sırıtıyordu.

Eli yavaşça Harry'nin erkekliğine giderken yüzündeki gülümseme büyüdü ve önünde kıvrılan çocuğun haraketlerini dikkatlice izledi.İlk başta hafifçe okşasa da beklenmedik bir hızla sertçe avuçladı ve Harry'nin kafasını geriye doğru yatırmasını sağladı.Açıkta kalan boynuna belli belirsiz öpücük kondurarak geri çekildi.

Harry bir an bacaklarının artık onu ayakta tutmayacağını düşünmeye başlamıştı.Draco tekrardan kahkaha attığında üstündeki cübbenin yakalarını düzeltti ve gözlerini ona sanki birini öldürmüş gibi şaşkınlıkla bakan zümrütlere çevirdi.

Harry darmadağın olmuştu.Küçük Harry ise Draco'ya hala gülümsüyordu.Hiçbir şey demeden Harry'yi orda bırakıp gitmek için adım attığı sırada bakışlarını omuzundan hala hızlı nefes alıp veren Harry'e çevirdi.

"Küçük Potter öyle demiyormuş ama?"