•KZ•BÖLÜM-8•

65 12 1
                                    

Ayaz da şarkıyı bitirdiğinde kafam hala saçma düşüncelerle doluydu. Ben mi abartıyordum yoksa gerçekten farklı bir durum muydu? Neler olduğunu idrak edemiyordum. O anda kafam sarsıldı.

"Ha? Noluyor?"

"Sonunda kendine geldin zalimin evladı. Hadi yarım saattir seni bekliyoruz. Seç bir şarkı da söyle şurda." dedi Eda.

Yastık fırlatmışlardı kafama.

"Tamam o zaman. 'A thousand years' olsun benimki."

Şarkıyı söylemeye başladım. Nakarakt kısımlarına gelmiştim.

"I have died every day waiting for you"

-Seni beklerken her gün öldüm ben-

"Darling, don't be afraid I have loved you"

-Sevgilim korkma sakın, seviyorum seni-

"For a thousand years"

-Bin yıldır-

"I'll love you for a thousand more"

-Bir bin yıl daha seveceğim-

Nakarakt kısımlarında gözlerim hep Ayaz'ı buluyordu. İstemeden yapıyordum bunu. Her ne kadar gözlerimi kaçırmak istesem de tekrar ona bakarken buluyordum kendimi. Bu aralar iyi değildim sanırım.

Şarkıyı bitirmiştim sonunda. Herkes teker teker şarkı söyledi. Ben ise hala salak salak bir şeyler düşünüyordum. Arada gözüm Ayaz'a takılıyordu. Sonralarında ise onun da bana baktığını hissedebiliyordum. Karaoke eğlenceli geçmişti aslında. Ama diğerleri için. Benim beynim fazlasıyla yorulmuştu.
Karaoke zamanı da bitmişti ve herkes yayılıyordu. Yorgun düşmüşlerdi. Saat ise henüz akşam 6'yı gösteriyordu. Fakat gerçekten bende yorgundum ve bizimkilere yakalanmadan odama kaçmaya çalıştım. Merdivene ilk adımı atmamla kafama tekrar bir yastık yemem bir oldu.

"Yüce sezar adına! Head shot vuhuuuu! Nereye lan kelle? Kaçıyosun yavaştan. Sen hayırdır?" dedi Tuğçe.

"Kanka ya şey uykum var da birazcık."

"Hop hooop. İşte bu olmaz. Daha cezanızı vereceğiz oğlum ne uykusu? Gel bakayım gel gel gel." dedi Ayaz koltuğu işaret ederken. Utangaç tavırlarla koltuğa oturdum ve halı desenini incelemeye başladım. Azar dinlerken renklerine sığındığım ve en sevdiğim görüntüydü bu. Canım desen.

"Gel Çağlar kankam gel. Kader mahkumuyuz bizde." dedim acılı ses tonumla.

"Geldim kankaların en kederlisi. Kırkta yılda bir şaka yapacağımız tutar o da elimize ayağımıza bulaşır. "

"Kırkta yılda bir mi? Yavrum sen iyi misen? Yoksa kafayı mı yemişsen?"

"Az susun lan. Neyse cezanızı belirleyeceğiz. Konsey kurulsun. Konsey başkanı benim. Yamuk yapmayın alırım ayağımın altına. Hadi hadi konsey üyeleri kamooon." dedi Ayaz.

"Ayaz ego mu kasıyosun yavrum sen? " dedi Özge.

"Şş konsey başkanıyla öyle konuşulmaz. Taş olursun taş!"

"Öyle zaten."

Duyduğum ses gözlerimin kocaman açılmasına sebep oldu. Fakat yanında olduğum için bir tek ben duyabilmiştim Çağlar'ı. Göz ucuyla baktığımda hemen ağzını kapattığını ve etrafa endişeli bakışlar attığını gördüm. Sanırım saklamaya çalışıyordu. Bende duyduğumu belli etmemeye çalıştım. Nasılsa bir gün söyleyecekti ve şuan hazır olmadığını görebiliyordum. Çaktırmamak en iyisiydi.

KÜÇÜK ZAVALLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin