Siyahlı Çocuk 6

298 23 9
                                    

   Sonundaa yb'yi ekleyebildim. Hepinizden çok özür dilerim gençler. Gerçekten zamanım olsa yazardım. Bundan sonra sık sık yazmaya çalışıcam. Öpüldünüz.

     EMİR'den
Burağın arabası önümde durduğunda İremi kucaklayıp arabaya bindirdim. Öne geçip Burağın yanına oturdum.

   Naptın oğlum kıza?
   Burak kes ve arabayı sür kardeşim başım çatlıyor zaten bi de seni çekemem.
   İyide nereye gidiyoruz abi?
   Benim eve sür.

İremi koltuğa yatırırken boynundaki morluklara baktım. Aslında başkası olsa onu orda bırakır giderdim ama hem hava karardı hemde üstünde şort var diye getirdim. Onu bu halde orda bıraksaydım yerlerdi.  Kendimi tekli koltuğa bıraktım ve Burağın mızıldamalarını duymamaya çalışarak telefonumla uğraşmaya başladım.

İREM'DEN

İki kişinin konuşma seslerini duyduğumda gözlerimi açmadan dinlemey başladım.

- Kızın boynuna bak lan mosmor olmuş oğlum naptı lan bu kız sana sadece çocuğu dövme dedi. Yazık değilmi lan kıza. Hem çokta masum göz-

- Burak bi sus lan beynimi siktin 1 sattir.

Onun sesini duymamla gözlerim açıldı ve olduğum yerden fırladım. Bana şaşkınca bakan ona ve sabah okulda yanında gördüğüm çocuğa baktım. Geri geri giderken arkamdaki duvara çarptım. Ayağa kalkıp yanıma gelmeye başladı. Korkudan ne yapıcağımı bilemeden yere çöktüm ve ağlamaya başladım.

- Lütfen yaklaşma. Yalvarırım. Lütfen.

- Tamam sakin ol. Bişey yapmıycam.

Yanıma geldi ve oturdu. Vücudunu bana döndürürken konuşmaya başladı.

- Bak panik atağın olduğunu bilmiyordum. Ama şuan iyisin. Burak seni evine bıraksın istersen.

- Gerek yok ben kendim gidebilirim.

- Hayır! Burak seni bırakır.

Dişlerinin arasından tıslayınca korkuyla başımı aşağı yukarı salladım. Ve korkudan titremeye başlayan bedenimle kapıya doğru ilerledim. Adının Burak olduğunu öğrendiğim çocuk bana kapıyı açtı ve gülümsedi. Bende ona gülümsedim ve arabanın arka koltuğuna geçip oturdum. Kafamı cama yasladım ve panik atağımın başladığı zamanı düşündüm.

10 YIL ÖNCE
Babamla parktan çıktık ve apartmana ilerledik. Bana söz vermişti babam eve gidip pizza yapıcaktık beraber. O kadar mutluydum ki. Hoplaya zıplaya babamın elinden tuttum ve asansöre çektim. Babamın panik atağı olduğu için asansöre pek binmezdi ve kapalı alanda fazla kalırsa nefes alması zorlaşırdı ama o gün ben çok ısrar etmiştim ve babam benim ısrarlarıma dayanamayıp asansöre binmeyi kabul etmişti. Henüz bir kat çıkmıştık ki asansör durdu ve ışıklar kapandı. Ben şaşkın şaşkın bakarken babam panik yapmış ve ileri geri gidiyordu. Babamı öyle görünce korkmuş ve asansörün kapısını tekmelemeye ve bağırmaya başlamıştım. Aradan 16 dakika falan geçmiştiki babamın başını kucağıma almış asansörün aynasının önüne diz çökmüştüm. Biyandan ağlıyor biryandan da babamı sakinleştirmeye çalışıyordum fakat babam artık nefes alamıycak hale gelmişti ve öylece bana bakıp gülümsüyordu. Gözlerini kapamadan önce son sözlerini söylemişti.

- Benim prensesim hayatta kimsenin seni üz-üzmesine i-izin verme. Sen-seni ç-çok seviyo-yorum.

Demişti ve eli elimden kaymıştı. Çığlık atıp ağlarken görevliler kapıyı açmış ve şaşkınca bir bana bir de kucağımdaki artık damarları atmayan babama bakıyorlardı. Ben ise artık çığlık atmayı bırakmış gözlerimden yaşlar süzülürken sessizce boşluğa bakıyordum.

GÜNÜMÜZ

O olaydan sonra bir daha asla asansöre binmemiş en ufak bir seste bile irkilen bir kız olmuştum. Babamın ölümünde hep kendimi suçlu tutmuştum. 8 yaşındaki bir kız çocuğuydum ve kendime katil damgası vurmuştum. Okuldaki herkes beni gösterip konuşuyor ve bana acıyan gözlerle bakıyorlardı. Bunları düşünürken gözümden akan yaşları sildim. Evin önüne yaklaşmış olduğumuzu anlayarak telefonumu cebime attım ve inmeye hazırlandım. Evin önüne geldiğimizde Burağa teşekkür edip paytak paytak eve girdim. Odamın banyosunda duş aldıktan sonra kendime aynada baktım boynumdaki izlere yüzümü buruşturarak baktıktan sonra yatağıma yattım ve telefonuma baktım. Annenden mesaj vardı. Mesajları açtıktan sonra benim ağzımdan yazılmış mesajlara baktım. Sanırım o hayvan yazmıştı bunları. Ağda yaptırmak için kuoföre uğrayacağımı merak etmemesini söylemişti. Yüzüm kıpkırmızı olurken gözlerim kocaman açıldı. Annemde daha yeni yaptığımı ama yine de benim bileceğimi söylemişti ayrıca sen kuoförlere oranı buranı açmazsın demiş. Yüzümü yastığa gömüp çığlık attı. Ben şimdi bu çocuğun yüzüne nasıl bakıcam ya. Of. Yorgunluktan kapanan gözlerimi daha fazla zorlamayarak kapattım ve pikeyi üstüme çektim.

Siyahlı çocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin