Kai mutluydu çünkü yanında tatlı ve bu dünyaya ait olamayacak kadar güzel bir kedi çocuk vardı.Arabayı elinden geldiğince yavaş sürüyordu çünkü bu baykuş kediciğin korkması şu anda isteyeceği en son şey olurdu.Ve hala ona baykuş kedicik dediği icin -en azından kendine- rahatsızlık duydu.
"Hey sana bir şey sormak istiyorum zor bir soru değil."
Kedi çocuk incelemekte olduğu araba kemerinden gözlerini çekip tedirgince yanındaki güvenilir -ki öyle umuyordu ve hatta bunu tatlı kulaklarından tüylü posuruk kuyruğunun ucuna kadar hisseddiyordu- adama dikti bakışları.
"Şey senin bir adın var mı?"
Kedi çocuk hızla kafasını salladı.Onun iyi günlerinden kalan tek şey ismi olmuştu.Ne onu büyütenleri ne de başkalarının yüzünü tam hatırlayamıyordu.Onları kaçıran ve tutsak gibi yaşatan ve işkencelere maruz bırakıldığı o anlar aklına geline ürperdi .Kai bu ürpermeyi görmüştü.Kedici dudaklarını yaladı ve kendini zorlamaya başladı."Mm-meo-sss-soo"
Kedicik sonunda ismini söyleyebilmişti .Kai kediciğin -ki artık o Soo'ydu- ismini biliyordu.Soo boğazı tahriş olduğu için boğazını ellerinin arasına aldı.Bu kadarcık konuşma bile onun canını yakmıştı ve bunun iler ki zamanlarda azalmasını umuyordu.Arabaya binerlerken Kai,Soo'ya emniyet kemerini takmayı teklif etmişti ve deneyince Soo Kai'nin elini itmişti .Kai neredeyse emindi ki bunun nedeni onu tutan insanların ona yaptığı eziyetlerdi.Hem o bulunduğunda kemerlerle elleri bağlıydı ve bunu Soo'nun dosyasından şu anda okuyordu.Evet iki işi yapmak zordu hem arabayı sürüp hemde dosya okuyordu .Sonunda eve vardıklarında Kai hızla arabadan çıktı ve kapıyı açmaya çalışan Soo'nun kapısını açtı.Soo hızla dışarı çıkıp kuyruğunu Kai'nin eline doladı.Dışarıyı seviyordu ama karanlığı kesinlikle sevmiyordu.Bu ona hapsedildiği odayı hatırlatıyordu.Tekrar anıların beynine dolmasıyla iyice Kai'ye yaklaştı.Yanlarından geçen bir kaç kadın onlara tuhaf varlıklarmış gibi bakmıştı. Kai onların düşüncesini anlayabiliyordu.Daha toplum homoseksüellerle alışık değilken ve onları uzaylı gibi görürken bir kedi çocuğu yakarladı diye düşündü.Hem Kai kesinlikle kadınlardan hoşlanıyordu.(Y.N:He yav he) Soo insanların tuhaf bakışlarından ürkerek kafasını Kai'nin boynuna gömmüştü.Onun yanından kendini güvenli ve rahat hissediyordu.Kai'nin kalbi dört nala koşuyordu.Soo,Kai'nin neden kalbinin bu kadar hızla attığını merak ediyordu ama sormayı anlık reddetmişti.Kai Soo'yu hızla eve getirdi.Kapıyı açıp içeri Soo'yla birlikte girdi.Soo etrafa parıltılı gözlerle bakarken Kai bu durumu tatlı bulmuştu.Kai,Soo'yu yanına çağırdığında Soo'da buna uyup hızla kuyruğunu sallayıp onu takip etti.Kai koltuğu işaret ederek
"Sen buraya otur ben geliyorum şimdi." dedi
Kai hızla salondan ayrılıp kendi odasına girdi giymediği kıyafetlerden bir kaç tanesini alt dolaplardan bulup aynı hızla Soo'nun yanına gitii.Soo eline kuyruğunu almış tüyleri tırnaklarıyla tarıyordu.Kai yanına gelince hemen elindeki kuyruğu bırakıp gözlerini Kai'ye dikti.Kai elindekileri Soo'nun ellerine koydu.Soo ona teşekkür etmeliydi.Kendisini kasıp zorladı.
"Teş-teşekkürler edeğimm"
Kai parlayan gözlerle Soo'ya baktı. Şaşkınlıktan Kai'nin neredeyse dili tutulmuştu.
"Sen konuşabiliyor musun?Aman tanrım!"
Soo, kai'nin tepkisine gülümsemişti.Ama hala konuşunca boğazı tahriş oluyordu.Kaçırıldığından beri miyavlamaktan başka bir şekilde konuşmamıştı.Çünkü korkuyordu.Ama Kai'ye güven hissediyordu.Yada içindeki duygunun bu olduğuna inanıyordu.Konuşa bildiğini Kai'ye göstermekten sakınca duymamıştı.
"Evet.Amaa acığor."
Kai,Soo'nun tatlı lisanından dolayı gülümsemişti.
"Sana kıyafet almamız gerekecek.Ama bu gece bunlarla idare et lütfen.Bu arada kıyafetinin arkasına yuvarlak bir delik açtım kuyruğun için yaptım böylece rahatsız olmazsın."
Soo büyülenmiş gibi yanındaki adama baktı.Şu zamana kadar kimse onu ve güzel kuyruğunu düşünmemişti.Hatta önemsememişti bile.Şu zamana kadar 2-3 kıyafetten başka kıyafeti de yoktu.Karşısındaki adama ne kadar teşekkür etse azdı.Soo saygıyla Kai'nin önünde eğildi.Kai salondan çıkınca Soo'da kıyafetini giydi .Ve kesinlikle kuyruğunu çıkarttığı o yuvarlağa bayılmıştı.
Kai salona indiğinde Soo'nun koltuğun yanındaki minik paspasa kıvrıldığını gördü.Kai Soo'yu öyle bir yerde kesinlikle yatırmazdı.Kai,Soo'un yanına diz çöktü.Soo duyduğu sesle kulakları dikleşmiştikten sonra hızla oturan pozistona geçti.Saygıyla oturduğu yerde eğildi.
"Bu-burda uyumamm rahatsızlık verdiyse gösterdiğiniz başka bir yerde uyuyabilirim efendim."
Kai,Soo'nun uzun cümlesine şaşırmayı bırakıp Soo'ya kızgın bakışlar gönderdi.Bir paspasın üstünde yatmayımı düşünüyordu.
"Evet rahatsızlık verdi gel benimle."
Kai kesin dille konuştu.Soo'nun ise canı sıkılmıştı.O paspası sevmişt.Hayatında yattığı en rahat yerdi o paspas halbuki.Soo düşünceleriyle dudak büzdü.Soo Kai'nin ardından ilerleyip üst kata çıktı. Kai yanyana iki odayı gösterdi.
"Sağdaki oda benim odam,karşıdaki oda çalışma odam ve benim odamın yanındaki oda daaa"
Kai kapıyı açıp Soo'yu eliyle çağırdı.Bu oda mor ve beyaz renklerine hakimdi ve eşyalar kesinlikle yeniydi.Odanın ortasında bir yatak ve yatağın sağında oyuncaklar ve solunda uzanabilinecek güzel bir koltuk vardı.
Kai,Soo'nun odayı incelenmesini bitirdiğini görünce
"Burasıda senin odan" dedi
Soo tepkisizce kafa sallayıp koltuğun yanındaki ve bu sefer o tüylü paspastan bulunmayan yere yatıp cenin pozisyonu aldı.Ve Kai kesinlikle kafayı yemek üzereydi.
"Hey uyuma orda kalkta yatağa yat.Bu odanın tamamı senin.Hem yerde yatarsan üşütürsün ve belkide kuyruğun şişer,şişer,şişer ve bum!"
Soo korkuyla hızla ayağa kalktı bir daha asla yerde yatmayacaktı ve tatlı kuyruğu şişmeyecekti.Şu anda hayatı boyunca yatmadığı kadar rahattı yattığı yer.Ve bu yumuşak yatak onu dünyanın en şanslı kedi-çocuğu gibi hissetirdi.Kai yorganı güzelce Soo'nun üzerine örttü.Soo sevecen bir sesle
"Çok tesekkür ederimm efendimmm.Bu çook rahat."
Kai güzel gülümsemelerinden birini verip Soo'nun kulaklarının arkasını okşadı.Soo buna bayılıyordu.Sesli bir şekilde "Mırr" ladı.
Kai'nin duyduğu bu ses gerçekten çok sexiydi.Hatta bir kaç dakika nefesini tutmasına engel olmamıştı.Soo gözlerini kapatınca mırıldanarak konuştu.
"İyi geceler efendimm"
Kai'de iyi geceler dileyip odadan çıkmadan önce ışığı kapatacağı sırada Soo
"Efendimm ışık açık kalabilir mi?Lütfennn."dedi
Kai kafa sallayıp tekrar iyi geceler dileyip odasına geçti.Neredeyse sabah olmuştu ve ancak bu saatte uyuyabileceği için kısa bir an mızmızlandı.Belki Sehun bunu da hallederdi ve evde rahatça kediciğiyle vakit geçirebilirdi.
Kai üzerini çıkarttı ve boxerıyla yatağa daldı.Uyumadan önce tek düşündüğü bu tatlı kedicik ve onla geçireceği maceralardı.
Gerçekten uzun bir bölümdü saat sabah 8'den beri yazıyorum.Bilgisiyar başında boynum tutuldu.Hatalar varsa affedin.Lütfen voteleri eksik etmeyin.Bir sonraki bölümde HunHan'da yer alıcak hemde fazlaca.Hikayemde görmek istediğiniz bir şey varsa hikayeye yorum atarak belirtebilirsiniz.Okuyanlara teşekkürler :))
903 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Catboy
FanfictionKai, Seul genetik-psikoloji arastırma merkezinde çalışan bir genetikciydi.Aynı zaman da üniversitede psikoloji eğitimi almıştı.Şimdi ise hiç bilmediği bir ırkla uğraşacaktı. Catboylarla. Ana çift=KaiSoo Yan çift=HunHan Ve diğer exo üyeleri.