My Catboy

MC-3

Sehun'un dedikleri kesinlikle doğruydu. Burada tahminen 17-18 yaşlarında iki tane kedi kuyruğu ve kedi kulağı olan çocuk vardı.Bir tanesi siyah saçlı baykuş gözlü bir çocuktu diğeri ise zıt bir şekilde sarı saçlıydı.Bu çocuğu kediden başka bir hayvana benzetmesi gerekseydi kesinlikle geyik derdi.İki kedi çocuk da dikkatlice Kai'e bakıyorlardı. Kai onlara yaklaşmayı denedi. Sarı saçlı kedi çocuk tıslarken, siyah saçlı ve kocaman gözlü olan ağlama hazırlanıyormuş gibi dudaklarını titretti.
Bunun üzerine Kai tekrar yerine döndü.Kai karşılarındaki tekli koltuğa oturdu ve karşısındaki bu müthiş varlıklara dikkatle baktı.Baykuş gözü olan daha ürkekti.

"Size zarar vermeyeceğim ben iyi bir insanım benden korkmayın tamam mı ?Beni anlayabiliyor musunuz ?"
İkisi de kaşlarını çatmış karşısındaki adama bakıyor,ne dediğini anlamaya çalışıyorlardı.Sonunda anladıklarında bunu belirtmek istercesine kafa salladılar.Siyah baykuş gözlü kedicik ise küçük bir tebessüm bahşetti.Kai niye konuşmadıklarını düşünmek yerine baykuş bakışlının küçük tebessümüne takılmıştı gözü.Onu korkutmak istemediği için daha çok gözlerini dikmemeye özen gösterdi.Pozitif duygularını harekete geçirmeye çalıştı ne de olsa onlar yarı kediydi ve salgıladığı bu hormonu algılayabilirlerdi.

Biraz sonra iki kedi çocuğunsa Kai'ye bakışı değişmişti.Ona daha çok güvenmeye başladıklarını hissettiler.Özellikle Soo güvenecek iyi birinin var olduğu için mutlulukla daha çok gülümsedi.Kai onların üzerindeki bu etkiyi fark edip aklının bir köşesine güzelce not etti.

"Konuşa biliyor musunuz?Sadece soruyorum sizi hiçbir konuda zorlamayacağım."

İkiside konuşamadıklarına dair kafalarını hayır anlamında salladılar.Hatta Baykuş kedicik konuşmak istercesine ağzını açtı ve ağzından tatlı bir "meow" dan başka bir şey çıkmamıştı ki Kai artık ölebilirdi.

"Tamam konuşamıyorsunuz anladım.Benden herhangi bir şey istiyor musunuz?"

Bu sefer ikisi de evet anlamında kafasını sallamıştı .İkiside kurt gibi açtı.

"Hımm benim tahmin etmem gerek değil mi? Tuvalaet ihtiyacınız varsa 1 kere ,açsanız iki kere,başka bir şeyse 3 kere miyavlayın tamam mı?"

Kai tuvalet kısmına gelince -ki kesinlikle şans eseri- gözü baykuş gözlü kediciğe kaymıştı.Kediciğin yanakları pembeleşmişti ki bunu hem komik hemde tatlı bulması normaldi çünkü herhangi bir insan onlara bakarkan bile onların tatlılığından ölebilirdi.

İki kedicikte ikişer kere miyavladılar .Kai bu miyavlama şöleninden sonra kocaman gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Siz burda bekleyin,ben bir şeyler getireceğim.Odada istediğiniz her şeyi kullana bilirsiniz.Size burda kimse bir şey yapamaz.Geliyorum şimdi." diyip dışarı çıktı.

Çıkmadan öncede kapı koluna yanında olan gizli küçük kamerayı koymayı unutmamıştı.Çalışma odasındanda çıkıp stajyerlere taze süt ve biri iyi pişmiş ve diğeri az pişmiş et getirmesini söyledi.

Sehun polislerle konuşuyordu.Yanlarına ilerledi ve konuşmayı dinledi.

"Bakın polis bey anladığım kadarıyla konuşamıyorlar bu yüzden olayın akışında size yardımcı olamayacaklardır.Ve bunu medya duyarsa ayaklanmalar ve değişik spekülasyonlar ortaya çıkar.Bu yüzden bu kedilerin bakımını biz üstleneceğiz.Bizimle yaşamalarını talep ediyorum.Böylece hem genetik özelliklerini inceleriz ,hem psikoloji alanında önemli başarılar elde ederiz hemde bu dava kapanır ve olayı çözdüğünüz için medya ve insanlar bunu bilmez ve kaos ortamı oluşmaz.Kısaca bakımlarını üstleniyoruz ve bu dava burda kapanıyor."

Sehun bu dünyada ki en geveze insandı ve ilk kez çenesi bir işe yarıyor gibiydi.

Hey telefonum bozuldu bunalımdayım ama bir şekilde yazıp gönderdim. Devamı defterimde en kısa zamanda yazmak istiyorum.Dua edin de telefonum erkenden yapılsın :D Sizi seviyorum vote gelsin lütfen :*