My Catboy

MC-7

KaiSoo

Kai erkenden kalkıp kendine kahve yapmıştı.Kediciğin uyuyup uyumadığına bakmıştı -ki kedicik mışıl mışıl uyuyordu ve tatlı mırıldanmalar çıkarıyordu-.Kai laptopunu alıp salona indi.Kediler hakkında çok bir bilgisi yoktu.Uzun bir çalışmanın ardından bir çok blog ve makale okumuştu ve çokça notlar almıştı.Tam kafasını kaldırıp derin bir nefes alacağı sırada yukarıdan gelen düşme sesini duydu.Kai hızla ayağa kalkıp Soo'nun odasına koştu.Onun başına bir şey gelmiş olması şu durumdaki en kötü şey olurdu.Odanın kapısını hızla açınca yerde ayakları sepatin içinde sepete sıkışmış ve baş aşşağı duran kediciği gördü.Kediciğin kafası yerdeydi ve acı dolu mırıltılar çıkarıyordu.Soo'nun kuyruğu ise sepetin içinde bükülmüştü.

Soo sadece oyun oynamak istemişti.Kai'nin odasına gitmişti, onu odasında göremeyincede odasına geri dönmüştü.Odanın içindeki küçük banyoda bir sepet vardı ve Soo o sepeti görünce aşık olmuştu.Sepeti odaya götürüp yatağın üzerine koymuştu çünkü yatak yaylanıyordu ve sepetle üzerinde zıplayabilirdi. Küçüklüğünden beri sepetleri veya kutuları sevmişti hem eski yaşadığı yerdede bir kutusu vardı.Yaramaz bir kedicik olmadığı zamanlar içinde yatmasına izin verilirdi.Kutular güvende hissettiriyordu.

Sonunda kaçınılmaz son olmuştu ve Soo kafa üstü yataktan düşmüştü ve Kai şuan onu görecekti.Bu utanç vericiydi.Üstüne üstlük kuyruğu çok kötü sıkışmıştı.

Kai hızla Soo'nun yanına geldi ve Soo'nun kollarını kendine sardı ve kutudan kaldırıp kucağına aldı.Soo'nun hem yanakları hemde anlı kızarmıştı.Oysaki tek istediği oyun oynamak ve mutlu olmaktı.

Kai ona kesinlikle anlayışlı davranacaktı çünkü bu kutu olayını araştırmalarında görmüştü ve Soo'nun bu davranışının kedisel içgüdü olduğunun farkındaydı.Soo'nun kuyruğu şişmişti ve Kai ağırdığına emindi. Soo kuyruğunu ellerine sarmıştı çünkü onu hareket ettirecek gücü kendinde bulamamıştı.Kafası eğikti çünkü Kai'nin ona kızmasını ve daha kötüsü ondan nefret etmesinden korkuyordu.Oysaki Kai Soo'nun başına kötü bir şey gelmediği için içten içe dua ediyordu.
Büyük olan kediciği yüzüstü yatağa yatırdı ve kediciğe bir yere kımıldamamasını tembihleyip odadan çıktı.
Kedicik ,sahibi yada koruması (daha o adamın kendi için ne anlama geldiğini bilmiyordu) nın odadan gittiği için üzgündü, fena şekilde kuyruğu ağrıyordu.Gözleri yavaş yavaş dolarkan büyük olan elinde kremle odaya girdi.Kedicik büyüğün onu yalnız bırakmadığı düşüncesiyle burnunu yavaşça yastığa sürdü ve tebessüm etti.
Kai sırt üstü yatmış olan kediciğin yanına oturdu ve kuyruğu yavaşca eline aldı.Ama bu kediciğin inlememesini engellememişti.Kedicik büyüğün ona zarar vermiyeceğine emindi ama kuyruğu onun için çok değerliydi.
"Lütfen kuyruğuma zarar verme.O benim değerlimm"
Kedicik yalvarır bir tonda sahibine söyledi.Kai ona zarar vermek istemiyordu ki zaten bunu kediciğin bozuk psikolojisine bağladı.
"Sana önceden söylediğim gibi sana asla zarar vermem.Hem böyle güzel kedicikler zarar vermek için değildir." dedi.
Kuyruğa kondurduğu öpücükte lafın üstüne tac olmuştu.
Kedicik söylenen sözden kızarmıştı.Yani sahibi onu güzel mi buluyordu.Hemde şuanda şismis ve kötü durduğunu düşündüğü kuyruğu öpecek kadar.Soo kıkırdamış ve mırlamıştı.Kai ise kuyruğu büyük bir özenle kremliyordu. Soo acıdan ve diğer hissettiği duygular yüzünden inlemek üzereydi.Nedenini bilmesede terlemeye başlamıştı.Daha fazla dayanamayıp uzun bir inleme bıraktı.Kai ise şu durumda aklına gelen değişik düşünceler yüzünden alt bölgesini pek iyi hissetmiyordu.Kuyruğu ovma işi bitince Kai tekrar kuyruğa bir öpücük kondurmuş ve hızla odadan çıkmıştı.Kai kapının arkasında yaslanarak aşağa kayarken kalbini tutup bu kadar hızlı atmasına lanetler savurdu.Kediciğimiz Soo ise bu değişik duygunun ve hissettiği sıcaklığın nedenini merak ediyordu.Ama en çok sahibine sıkıca sarılmayı istiyordu.

Bölüm çok geç geldi farkındayım.Sizi seviyorum.