MELEĞİM❤

427 33 5
                                    

Oğuz'dan
Lise son sınıfın ilk okul gününe 1 gün kaldı heyecen 0 çünkü okul pek umrumda değil hayatta tek umursadığım şeyi insanı geçen yıl kaybettim meleğimi,kendi gözümden bile sakındığım kızı,annemde sonra en çok değer verdiğim kadını Doğa mı onunla geçen yıl tanışmıştık,mas mavi gözleri küçücük elleri elleri kadar yüzü o güzel yüzünün üstüne nokta gibi kondurulmuş güzel minnacık biçimli burnu,omuzlarına kadar gelen sarı saçlarıyla,saf bakışları ve masumane düşünceleriyle ilk,tek ve son sevdiğim herşeyine aşık olduğum kadın gamzelerinde huzuru büyüttüğüm kadın yaşamama anlam katan kadındı taki onun lösemi hastası olduğunu duyana kadar bunu duyduğunda aklımı yitirmiş gibi hissediyordum onun ölmesini kaldıramazdım onsuz olanazdım önü dünyamın merkezi yapmışken dünyamın nerkezinde bir deprep olmasına izin veremezdim uygun ilik arayışına çıktım ona uygun ilik bulamıyordum aradım aradım günden güne durumu kötüye gidiyordu kadınım,dünyam gözümün önünde eriyip bitiyordu,dokunmaya kıyamadığımın ölüşünü izliyordum birgün yurt dışında bir hastanede ona uygun ilik bulunduğu duydum ilk işim o iliği buraya getittirmekti.Ve o gün sevdiceğime ilik nakli için ameliyata alındığı gün onu alnından öperek ameliyat masasına ölümüne kendi ellerimle gönderdiğim gün 6 saatlik bir ameliyattan sonra doktor dışarı çıktı hemen yanına koşup
"Durumu nasıl kurtuldu dimi ilikler dokusuyla tutu dimi meleğim iyi olucak tekrar bana bakıp şapşalım diyebilecek dimi diyecek dimi" dediğimde doktor kafasını yere eydi bunun anlamını biliyordum meleğim diğer meleklerin yanına gitmişti ama algılamak istemiyordum ölümü ona yakıştıramıyordum "malesef dokuları tutmadı ve buda hastanın daha kötü olmasına sebep oldu başınız sağolsun hastayı kaybettik" ve duydum ama inanmıyordun inanmak istemiyordum zor geliyordu bu böle olmazdı ölemezdi bu dünyadan soyutlanmış gibi hissediyordum sanki ruhum şırıngayla damarlarımdan çekiliyormuş gibi hissediyordum o gün onu görmek için götürdükleri morga girdim onu öle görmek içimi acıtmıştı.Herzaman duygu dolu bakan gülünce içleri parlayan mavileri boş bakıyordu mermer rengi teni dahada açılmış bembeyaz duruyordu hiç öpmediğim o güzel dolgun dudakları morarmış,dudaklarında bir tebessüm kalmıştı onu birdaha hiç gülerken göremicektim,birdaha bana şapşalım diyemicek,gözlerinin içine bakıp ona onu sevdiğimi söyleyemicektim ağlamamak içim kafamı yere eydim o benim ağlamamı istemezdi diye geçirdim içimden kafamı kaldırıp"güzelim şapşalın burda merak etme burda olup"ağlarsan bozuşuruz""demeni okadar çok istedim ki ama yoksun ağlamıyorum ağlamıcamda çünkü sen gidebilinecek en güzel yerdesin bu dünyada benim cennetimdeydin oradada rabbimin cennetindesin eminim sana çok iyi bakıcaklar saçmaladım yine değilmi seninde kafanı şişirdim ama şunu unutma meleğim SENİ SEVİYORUM anlına bir öpücük kondurup onu sonsuz uykusuna uğurladım.her 8 ekim günü kendimi odama kilitleyip duşunuyordum adı gibi saf,tertemiz,içi güzelliklerle dolu olan tek gerçeğimi o çok sevdiğim vanilya kokusunu almayalı 3 sene olmuştu.3 senedir ortalıkta yaşayan ölü gibi geziniyordum en yakın arkadaşım mete eski halime dönmem.için uğraşıyordu ama olmazdı işte eskisi gibi hiç birşey olmamış,kadınımı kendi ellerimle sonsuzluğa uğurlamamış gibi davranamazdım bazen unutmak için kendimi alkole vuruyordum azıcık unutabilmek için içip duruyordum 10 dakika unutsam 24 saat hatılıyordum birşey fark etmiyordu öle canım yanıyordu ki böl binlerce iğneyi yutmaya çalışıyormuşumda onlat boğazımdan geçerken damağımı yırtıp geçiyormuş gibi hissediyordum hiç birşeye anlam yükleyemiyordum derslerle alakam kesilmişti okulun 2 günü okula gidiyorsam 3 günü gitmiyordum ama artık toparlanmam gerekiyordu çünkü Doğa benim asla bu durumda olmamı istemezdi onu üzmemek için toparlanacaktım bunu Doğam içim yapacatım yarın okulun ilk günüydü ve bizim çete sabah erkenden parkta toplanıp okula öle gidicektik.

Gizemli AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin