Doktorun söylediği cümleler kafamda cirit atarken hala idraak etmekte zorlanıyordum öldüğü gerceği içimi acıtırken bu ölümün benim yüzümden olduğu düşüncesi içimi yok ediyordu ölemezdi
"Bayım"
"Bayım"Bulunduğum yerden çok ayrı bir ses gelince irkildim ilk önce sonra gözlerimi araladığımda derin bir nefes aldım sadece rüyaydı
"Bayım hastamız uyandı"
En son ne olmuştu? Emeliyathanenin önünde yığılmıştım! Ve içimi yok eden bir rüya görmüştüm rüya olduğunu kendine hatırlatarak kolumdaki serumu bir çırpıda çıkarıp koridora doğru koşturmaya başladım Hayal i gördüğümde koridorun sonundaki odanın önünde duruyordu o yöne doğru koştururken rüya olduğunu kendime hayla hatırlatıyordum rüyaydı sadace rüya kapının önüne geldiğimde titreyen ellerimi dizginlemeye çalışarak kapının kulpuna koydum gücünü kaybetmiş ve titreyen ellerime rağmen kulpu aşşagıya indirdim kapıyı aralarken kapalı gözlerimi hafifce aralayıp tuttuğumu bile fark etmediğim nefesimi dışarı bıraktım gözlerimi tamam en açtığımda mavi hastane kıyafetleriyle onca morluğa rağmen hayla güzelliğini kaybetmeyen yüzüyle yatan Gece ye baktım ne kadar bakarsam bakıyım doyulmıcak bir güzelliğe sahipti odanın penceresinden yüzüne vuran ay ışığı sadece yüzünün yarısını aydınlayıyordu vücuduna değen ışık vurduğu verde parlıyordu zaten pürüzsüz olan teni vuran ışıkla fazla can alıcı duruyordu en iyi bir ressamın elinden çıkmış bir tablo gibi duran yüz hatları nefes kesici derecede güzeldi turkuaza kaçan gözleri açık değildi ama eminimki onlarda bütün ihtişamıyla içimi burkardı .
O şerefsizin kullandırdığı şeyin etkisi geçsede yüzünde belirli yerlerde morluklar duruyordu en yakın zamanda o morluklarında geçeceğine emindim kapıyı açtığımdan beri ayakta dikildiğimi fark edince kapıyı gerimden itleyerek yatağın yanındaki sandalyeye oturdum gözlerimi Gece' den alamıyordum sanki biran gözlerimi ayırsam kaybolacakmış gibi hissediyordum kaybolmasını istemiyordum hep gözüm önünde olsun hiç biryere gitmesin ama bu artık pek mümkün değil gibi geliyordu benim yüzümden başına gelenlerden dolayı beni görmek bile istemeyeceğini biliyordum.
Elimi gecenin iki yanında duran eline giderken titriyordu dizginlemeye çalıştım fakat rüzgarlı bir havada sallanan yaprak gibi titriyordu elimi elinin üstüne koymadan geri çekip diğer elimin parmaklarına kenetledim gözlerimi hiç ayırlamadan yüzüne bakıyordum belki birdaha bakamıcaktım yüzüne aklıma kazımak istercesine baktım tam sağ elmacık kemiğinin üstünde küçük ama koyu renk bir ben vardı kirpiklerinin gölgesi gözlerinin altına doğru vuruyordu, uzun saçları iki yandan ayrılmış omuzlarından aşagıya doğru dalga dalga dökülüyordu bunları düşünürken nefesimi tutma isteğiyle dolup taşıyordum zaten böyle yüzüne bakmak nefes almamı zorlaştırırken birde güzelliğini incelemek ölmek gibiydi ölüp cennete gitmek gibi evet o bir cenneti bütün güzelliklerin toplandığı yer dünyadaki cennetimdi
Düşüncelerimin arasında boğulurken gelen mırıldanma sesiyle gözlerimi ince parmaklarından alıp yüzüne çevirdim uyanıyordu galiba yavaş yavaş gözlerini aralarken beni gördüğünde bir kaç kere gözlerini kırpıştırdı tamamen uyandığında tebessüm ederek bana baktığını idraak ettim böyle bir tepki beklemiyordum en azından
"Yürü git lan burdan birdaha gözüm seni görmesin senin yüzünden ölüyordum lan ben birdaha karşıma çıkarsan seni ıslatır kemerle döver sonrada sandalyeye otutturup 250 wolt elektirik veririm "
Gibi bişey bekliyordum tebessüm etmek neyin kafasıydı?
"Sövüp sayıp birşeyler fırlatım hayatından çıkmamı söylemicekmisin"
Kaşları çatılırken tebessümü yüzünden gitti konuşmak için dudaklarını araladığında ağzından çıkıcak kelimeleri bekledim
"Neden öyle birşey yapıyım ve ya söyliyim ki ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Aşk
Romance"en değerlisini kaybeden ve kalbi param parça olmuş Oğuz ile kendisini insanlardan ve dünyadan soyutlayan Gece .Oğuzun Geceyi fark etmesiyle işler değişir ve bir birinden habersiz iki farklı insan birbirlerini tamamlarlar ve Oğuz Gecenin kendinin fa...