Gizemli Aşk

Dilin var ve konuşabiliyorsun

Merhaba arkadaşlar iyi okumalar

Sabah Hâyal in sesiyle uyandığımda banyoda işlerimi bitirip kahvaltıya indim kahvaltımı yaptıktan sonra odama çıkarak okul formalarımı giyinmeye başladım bu gün kapşonlu giyinmicektim yüzüm gözükecekti belki ama kimin umrunda beyaz gömleğimin üzerine lacivet bir kazak geçirdim okul eteğimide giyip kahküllerimi öne alarak turkuaz bandanayı başıma bağlayıp saçlarımı aşağıya saldım işlerimin bittikten sonra lacivert çantamı ve lacivert babetlerimide alarak okulum yolunu tutmaya başladım kulaklıklarımı takarak rast gele bir şarkı açtım açtığım şarkı Lorde - royals dı şarkı eşliğinde yürümeye devam ettim bu günüm dünden farklı olmayacağını biliyordum ama farklı olmasını istiyordum çünkü çok sıkıcıydı okulun ordaki parktan geçerken bizim sınıftaki o sürekli göz göze geldiğim çocuk ve yanında 6,7 kişilik bir grup vardı sinirli sinirli sesler gelmeye başladığında adınlarımı hızlandırdım gözden uzaklaşmadan tekrar kafamı çevirip baktığımda o çocukla tekrar göz göze geldik dün beni uyandırdığında dönüp yüzüne bakmıştım mavi gözleri pürüzsüz açık renk bir teni vardı okul gömleğinin üstünden kasları belli oluyordu yakışıklı denmeyi hak ediyordu ne diyordum ben ya hemen düşüncelerden kurtulduğumda okulun önüne geldiğimi anladım içeri girip sınıfımı bulduğumda oturup dersin başlamasını bekledim sınıf kalabalıklaşmaya başladığında dersin başlayacağımı analdım ve dün bize verilen ders programına göre ayarladığım kitaplarımdan edebiyatı çıkardım defterimi ve kalemlerimide çıkardıktan sonra hocayı bekledim en sonunda sınıfa hoca girince ayağa kalktım hoca "oturabilirsiniz gençler" dediğinde oturdum kafamı çevirip sağ tarafıma baktığımda o çocuğun hala gelmediğini analdım ilk ders bittikten sonra ikinci dersin girişinde sınıfa 4 kişi girdi ilk önce 3 kişi sonrada 1 kişi girdi son giren kişinin o çocuk olduğunu görünce kafamı hemen çevirdim hoca sınıfa girdi ve derse başladı derste bir kaç kez o çocuğa yandan bakış attıgımda her seferinde bana baktığını gördüm en son baktığımda gülümsediğini gördüm Allahım onlar gamzemiydi yoksa belediye kazı işlemi falan mı? yapıyordu tekrar önüme döndüğümde zil çalmıştı böle 4 derste işledikten sonra öğlen molasına çıktık dünkü gittiğim parka gidip aynı banka oturdum ve cebimdeki sigarayı çıkarıp bir tane yaktım sigaramı içerken yanıma birinim oturduğunu hissetim kafamı çevirip baktığımda o idi.

Oğuz ' dan ;
Sabah telefonumun çalmasıyla uyandım telefon ekranında yazan isime baktığımda Mete'nin aradığını gördüm hemen cevapladım "kardeşim günaydın ve kötü bir haberim var bizim gruptan emir i alperenin grup dövmüş emirin halini görmelisin bizim Siyah Bar dayız cabuk gel " dediğinde sinirden köpürmüştüm benim değer verdiğim insanalara zarar gelmesinden ve zarar verilmesinden nefret ederdim Ve o Alperen denen sünepe bunu yapmıştı tabikide önü dövmicem sadece birkaç kemiğini kırıcam azıcık hiç birşey demeden telefonu kapatım okul kıyafetlerimi giyip üstüme borda bir kazak geçirdim altına bordo sporlarımı giyip arabamın anahtarınıda alıp evden çıktım arabaya atlayıp Siyah Bar a sürmeye başladım 5 dakika sonra Bar ın önünde durdum ve arabayı kilitleyip Bar ın içine girdim kapıda Meteyle karşılaştığımda bana Bar daki odalardan birini gösterdi odaya girdiğimde Emir i öle görmek daha çok öfkelenmeme sebep oldu kaşından akan kan yüzünü kaplamıştı ve morarıp şişen gözü yüzünden yüzü belli bile olmuyordu lQ seviyesi ayak numarasından küçük olan bir çocuk benim kardeşim dediğime vurmuştu bunları düşündükce dahada sinirlendim ve arabaya atlayıp Alperin mekanına sürmeye başladım oraya geldiğimde Alperin olmadığını söylediler tabikide yusuf yusuftu olması gerektiği gibi geri okula dönüp bizimkilere parka gelmelerini bildiren bir mesaj attım
Gönderilen:Ali,Mete,Mustafa,Burak,Fatih,Sinan
"Çabuk parka gelin bend eoraya gidiyorum görmemiz gereken bir hesap ve kırılması herken birkaç kemik var" biraz şiddet içerikli bor mesaj oldu ama bende öle olmasını istiyordum zaten parka geldiğimde Sinan " kırılması gereken kemikler Alperene mi ait" dedi ve sırıtmaya başladı "evet bayadır kırılmıyormuş ondada alışkanlık olmuş kırılmayınca uyuyamıyormuş" deyip bende sırıtmaya başladım bir süre daha konuştuk ve o ara karşı yola baktığımda geceyi gördüm kapşonu yoktu ve saçları bukleler halinde salmıştı kafasına taktığı turkuaz bandana ile gözlerinin rengini ortaya çıkarmışa benziyordu çok güzeldi yüzünde makyaj varmı yok mu diye düşünmeden edemedim ona daha yakından baktığım zaman bunu cevabını öğrenecektim Burak "abi bu o ruh kız değilmi lan kasfetini üstünden atmış çok güzel bir kıza benziyor saçlar fizik falan neden gizleniyor acaba çok gizemli"dediğinde içimden " o gizemi çözecek bir yol biliyorum ve bunu uygulamaktan kaçınmayacağım"dedim o gizemi çözecektim bir süre sonra o da dönüp baktığında onun mavileriyle benimkiler birleşti çok güzel bakıyordu bu etkisi fazla sürmeden önüne döndü utanıyormuydu yani ?
İlk derse giremicektik bu yüzden gizemini çözmeyi öğlen molasına erteleyecektim telefonuma Can dan bir mesaj gelince açıp baktım Alperenin yerini bulmuştu ve oranın adresi yazıyordu Can babamın ortağının oğluydu ve kendisi tam bir elektronik dehasıydı.Can ın attığı adresi bizimkilerin telefonuna attıktan sonra herkez kendi arabasına atladı ve Alperenin olduğu mekana doğru sürmeye başladık oraya geldiğimizde içeri girer girmez gözlerimle mekanı tarayıp Alpereni aradım onu bulduğumda gülüyordu bu daha çok sinirlenmeme sebep oldu ve Alperen denen gavata bir yumruk attım yumruğu hiç beklemediği için sersemledi ve yeri boyladı yakasından tutup tekrar kaldırdığımda sırtını duvara hızlıca çarptırdım yüzüne bir yumruk daha indirdikten sonra konuşmaya başladım "sana bizden birisine zarar verirsen başına neler geleceğini uygulamalı bir şekilde öğrettiğimizi sanıyordum nerde geldi bu yürek ha " konuşmadı sadece sırıtarak yüzüme bakıyordu " konuş sana lannnn" diye bağırdığımda ağzını açabilmişti " o kural benim değer verdiğime zarar vermeden önceydi sen benim değer verdiğime zarar verdin bende seninkine ama daha durumlar eşitlenmedi çünkü benim değer verdiğim öldü ama seninki yaşıyor dinle beni Oğuz senin değer verdiğin birini öle bir şekilde öldürücem ki ve sen ben onu yaparken sadece izleyebileceksin yardım bile edemiceksin çünkü adamlarım senin elini kolunu bağlamış ve ağzını burnumu kırmıs olacak"dediği şeyler yüzünden gözüm dönmüştü Alperen e yumruk atmaya başladım ve durmadım her seferinde hırstan köpürüyordum Doğa mın ölmesinden beni suçluyordu Alperen ama ben elimden geleni yapmıştım onu kanser eden ben değildim ona iliğide bulan bendim iliğim dokularıyla tutmaması benim sorunum değildi fakat Alperen yani Doğa mın abisi öle düşünüyordu en sonunda yorulduğumda üstünden kalktım ve arabama doğru ilerlemeye başladım kapıdan çıkmadan önce arkamı dönmeden " etrafımdaki indanlardan uzak dur onlara zarar verme demicem vermiceksin ne istiyorsan benden al öldürmek istiyorsan beni öldür ama etrafımdaki insanlara bulaşma Alperen sonu kötü olur kazdığın kuyuya düşme " diyip yoluma devam ettim bu kafayla okula gidemezdim ama okula gidersem kafam dağılırdı düşünmeyi bıraz olsun bırakırdım diye düşünerek okula döndüm okula geldiğimde arabadan indim daha tenefustu ve biz 2. Derse yetişmiştik bizim çocuklarda geldiktem sonra Mustafa,Ali,Can önden sınıfa girdi bende arkalarından sınıfa girdiğimde gözlerim direk Geceyi buldu ve bu tarafa baktığını gördüm gözlerimiz tekrar buluştu ve tekrar önüme döndü yerime oturdum. hocanin gelmesiyle derse basladık dönüp Gecege bakmaya başladım cok güzeldi burdan bakıldığında yüzünde makyajdan eser yoktu bu kız çok doğaldı ve aşırı güzeldi ben Geceye bakmaya devam ederken o da yandan kaçamak bakıslar atmaya başladı gözleri çok güzeldi mavinin en güzel tonuydu bu olay gülümsememe sebep oldu ben gülümserken Gece bana baktı ve boş bir ifadeyle yüzümü iceledi bak anam bak yakışıklı çocuğu buldun nasıl olsa bak ! Bir süre daha baktıktan sonra tekrar önüme döndü dersler başlayıp bitiyordu en sonunda öglen molasına çıkmıştık yine aynı parka gidip sigaralarımızı içmeye başladık Gece dünkü oturduğu yere tekrar oturdu ve sigarasını yakıp içmeye başladı elimdeki sigarayı söndürüp elime yeni bir sigara aldım ve Gecenin yanına ilerledim yanına geldiğimde hemen oturduğu banka oturdum sakin ve ifadesi bir tavırla kafasını çevirip bana baktı ve gözlerini biraz araladı bu kız beni öldürürdü bu nasıl bir güzellikti Allahım saf doğal ve güzel harika özel işlenmiş elmas gibiydi herşeyi özenle yapılmış gibiydi çok fazla güzeldi.

Gece'den ;
Kafamı çevirip o çocuğu gördüğümde hafiften kalbimin hızlandığını hissettim kortuğumdan atıyor diyecektim ama korkmamıstım şaşkınlıktandı karşımdaki "40 yıllık astranotor böyle meteor görmedim" dedirttirecek tipte bir çocuk oturuyordu ve yüzümü inceliyordu bu yaptığı utanmama sebep oldu ve kafamı eyip önüme döndüm " ateşin var mı şunu yakmam lazım " dediğinde kafamı çevirip evet anlamında aşagı yukarı salladım " ateşin olduğunu analdığımıza göre peki onu bana verebilirmisin?" dediğinde ah tabi ya napcağımı çözememiştim hemen cebimdeki çakmağı çıkarıp ona doğru uzattım avcunu açtığında çakmağı oraya koymamı istediğini anladım ve avcunun içine yerleştirdim çakmağı kavrayıp sigarasını yaktığında onu izliyordum sigarayı tutuşu bile ayrı bir meteoroloji örneğiydi ne saçmalıyorum ben? "Konuşmayı bilmezmisin bir özrün falan mı var ?" dediğinde hayır anlamında kafamı salladım " bir saniye bana dönermisin burnunda bişey var " dediğinde ona döndüm işaret ve orta parmağıyla burnumu tutup sıktı bir yandan acıdan yüzümü butuşturmuştum fakat bir erkeği bana dokunma hissi beni heyecanlandırmıstı ve kalbimin sesini duymaya başlamıstım kendimi bildiğimden beri ordaki varlığının haberinde olmadığım kalbim ilk defa atıyormuşcasına hızlıydı burnumu sıkmaya devam ederken nefes almak için ağzımı açtım bu yaptığım hareket üzerine "dilin var ve dili olan insanlar konuşabilir yani dilin var konuşuyorsun"dediğinde birşey söylemedim elini burnumdan çektiğinde tekrar önüme döndüm "Gece neden kendini saklıyorsun neden konuşmuyorsun benimle veya bir başkasıyla neden bu kadar karanlıksın?"haklıydı ben karanlıktım ve kendi karanlığımda boğuluyordum belki konuşsam rahatalrdım ama istemiyordum konuşunca kalbimin kırılmasından korkuyordum ama karşımdaki bu yabancı çocuğa herşeyi anlatmak istiyordum içimde bir yerlerde Tekrar sustum " susma Gece konuş içinde bir yerlerde konuşma isteğinin olduğunu biliyorum Gece ve konuşabildiğinide biliyorum hadi konuş" tamam çok ısrar ettim e madem konuşayım ağzımı açtım ve "şey ben birşey sorabilirmiyim" en sonunda konuştuğumda o şaşırmıs komik bir surayla bana bakıyordu içimden gülmek gelmişti ama yüzümü ifadesiz tutmaya çalıstım " elbete ne istersen sor "dediğinde çekinerek "adını öğrenebilirmiyim" dediğimde " ah! Tabi ya kendimi tanıtmadım öle pat diye oturup konuşmaya başladım kusura bakma Oğuz ben Oğuz Güler beki sen senin adın ne " az önce bana adımla hitap etmişti kafayı yedi ayaklı meteor"Bende Gece Bulut memnun oldum Oğuz " deyip önüme döndüm bir süre konuşmadık sonra sesizliği bozan tabikide adınnı Oğuz olduğunu öğrendiğim çocuk bozdu "gördüğüm kadarıyla sigara kullanıyorsun" dediğinde " görduğum kadarıyla seninde benden bir farkın yok" diye cevap verdiğimde gülmeye başladı oha lan biraz insaf insan az çirkin güler ölmemi falanmı istiyor bu çocuk biri bu çocuğa kızların yanında gülmeyi yasaklamalı yhaa yine saçmalamaya başladım biri artık dur demeli !" bakıyorumda karanlık prensesimiz akıllıymış bunu öğrendiğim iyi oldu" dediğinde sesiz kaldım Oğuz konuşmaya devam etti "Gece neden geldiğinden beri gizlenmeye saklanmaya çalışıyorsun sana bunu yaptıran ne?" diyr sorduğunde yine sesiz kaldım tanımadığım birne herşeyimi anlatmazdım"Gecelütfen cevap verirmisin" dediğinde " seni sadece 20 dakikadır tanıyorum Oğuz ve sana herşeyim anlatacak kadar yaknım değilsin ve benimle konuşmak için uğraşan ilk kişisin fakat sana bunu anlatamam" deyip banktan kalkıp okula doğru yürümeye başladım Oğuz kolumdan tutup kendine doğru çevirdiğinde burun buruna geldik ilk defa biriyle bu kadar yakınlasıyordum ve bu yakınlaşma beni heyecanlandırıyordu peki neden ?