-7-

109 5 0
                                    

Selam canlar yeni bölüm biraz gecikmiş olabilir umarım beğenirsiniz :) sizleri seviyorum :*

Ada'dan;
Melis kafeden apar topar çıktığından dolayı içimi kötü bi his kaplamıştı. Zaten bu hödükle aynı ortamda bulunmak istemediğimden oflayıp duruyodum. Birden Egemen'in:
-Artık oflamayı kessen diyorum.
Demesiyle ters ters ona baktım. Tabi ki laf yetiştirmezsem olmaz.
-Yoo işte inadına oflarım artık. Ofofofofof
-Tamam kızım oflada bari ağzından tükürükler saçma.
-Pisliksin.
-Bi daha düşün istersen. Sonuçta tükürüklü olan sensin.
Tam ağzımı açıp bişey
söyleyecekken
Cemre:
-Ahaahah ne de güzel anlaşıyosunuz ya siz, dedi.
Cemreye ters ters baktım. Bulmuştu beyaz atlı prensini kendince. Barış kötü bi çocuk gibi durmuyo valla. Egemen gibi vurdumduymaz, ukala, kaba değil sanırım. Ama egemen yakışıklı şimdi çarpılmak istemiyorum. Kızlar ikisininde peşinde kuyruk. Cemre'nin çekeceği var.
-Ee Ada senin sevgilin falan var mı? diyen Barışa şaşkın şaşkın baktım. Cemre barışa gülerek eşlik ediyodu.
-Yoo hiç uğraşamam öyle şeylerle bana ters.
-Birden karşına öyle biri çıkar ki görürüm ben seni pandaam.
Bak işte Cemreyle barış ne ima ediyolardı şimdi anlamıştım. Zaten Egemen hiç oralı olmamıştı. Aman olmasın ona mı kaldım. Hem ne alaka ya. Off kalkalım artık.
-Kalksak mı artık?
Diye sorduğumda bütün gözler bana çevrildi. Tabikide egemen hariç. Hah ukala.
-E ne güzel oturuyoduk. Diyen barışa bişey demedim. Cemreye bakmamla cemre devreye girdi.
-Başka zaman yine buluşuruz hep birlikte. Şimdi bizim bi işimiz var o işimizi şey yapalım.
-Ne işiniz var? Dedi barış tek kaşını kaldırarak. Hah bnde yapıyorum canım onu dedim içimden tabi. Olaya geçiş yaptım.
-İş işte. Hem sen ne zamamdan beri Cemreye hesap sorabilecek kadar yakın oldun? Dedim tek kaşımı kaldırarak. Egemen de sıkılmış olmalı ki,
-Tamam barış bırak sende. Hesabı ödeyip çıkalım dedi. Garsonu çağırırken. Bi insan bu kadar suratsız olabilir mi ya!!?
-Kusura bakmayın bugün biraz keyfim yok. Normalde böyle somurtkan değilimdir.
Diyen Egemen'e tuhaf tuhaf baktım. İçimi mi okumuştu az önce. Aman tanrım. Hesaba bakmak istediğimde Egemen cebinden çıkardığı parayı koydu ve üstü kalsın diyerek sandalyeden kalktı. Ve direk;
-Hesap azdı zaten, dedi. Az çok ağzımı açıp gözümü yumucağımı anlamış olması iyi. Biraz ilerledikten sonra önümüzdeki kalabalığı görünce egemen ve barış birbirlerine bakıp koştular. Bizde arkalarından koşmaya başladık. O sırada yerden kalkmaya çalışan Melisi görmemle beynime kan sıçradı . Cemreyle gidip hemen kaldırdık ama başını çarpmış olmalı ki kanamaya başlamıştı. Kavga eden kişileri göremiyoduk çünkü çok kalabalık olmuştu ve ayıramıyolardı. Egemen ve barış kavgayı ayırınca Melise sarkıntılık yapan ve ve kadir oha kadir gelmiş ama bu sevinç kursağımda kalmıştı. Çünkü eli yüzü kan olmuştu. Ama o çocuk yani Gökay mıdır nedir onun yüzü gözü daha perişandı. Kadirle sarılamadan hastanenin yolunu tuttuk. Bunlara pansuman yaptılar. Yolda gelirken herşeyi anlattılar. İşte kadir bee. Tam zamanında yetişmiş yine. Taksiden inince kadir Melisi evine bırakmak için onunla gitti. Bizde Cemreyle yürümeye başladık.
-Iı Ada Egemen hakkında ne düşünüyosun?
-Hiçbişey Cemre. Ne düşünmem lazım!?
-Yani önceden de diyaloğunuz var sonuçta. Bişeyler hissetmiyo musun?
- Tabiki hayır!!
-Tamam canım kızma sadece şeyden sordum yani bilmem belki şey falan of aman niye böylesin niye erkeklere güvenin yok?
-Boşver. Güven verilirse güvenirim belki, dedim gülümsemeye çalışarak. Cemre uzatmadı. Anlamıştı sanırım. Eve gelmemize az kalmıştı. Arkadan ayak sesleri duyduğumuzda hemen arkama döndüm. Karanlık olduğu için tam göremedim. Önüme döndüm tekrar. Sonra yanımdan geçti gitti. Eve vardığımda hâlâ önümde yürüyodu. Sonra yan eve doğru dönünce egemen olduğunu anladım. Acaba iyi akşamlar desem mi diye düşünürken karşıdan ses geldi. Aynı denizdeki ses. Sevgilisi olabilir miydi? Barış bana sormuştu ama egemene bişey dememişti. Egemen kıza döndü sarıldılar ve egemenin arabasına binip gittiler. Cemre:
- Oha o kız sevgilisimiydi
- Ne bileyim ben. Diyip hırsımla kapıyı açtım.
İyiki de iyi akşamlar dememişim. Diye söylenene söylene merdivenlerden çıktım arkamdan da Cemre tabi . Beyaz askılı tişörtüm ve siyah kelebekli şortumu geçirdim hemen üstüme. Birazcık yatağıma uzandım tam uykuya dalacakken araba sesi duydum. Gelmişti heralde. Bende ne diye pencereyi açık bırakıyorum. Merak ettim işte acaba yanında o kız var mı varsa kesin sevgililerdir. Hemen pencereye koştum. Arabadan indi ve yanında kimse yok. Zaten barış arkadaşımız demişti. Yani onların tayfadanmış. En sevdiğim.pijamalarımı banyoda giyinip çıktığımda Cemreye verdiğim pembe noktalı pijamalarımı giyinmidti. Sana ne elalemin sevgilisinden. Söylenirken aşağıdan gelen sesi duydum.
-Yollarımı gözlüyosun bakıyorum.
-Aa ben mi? Bikere pencereden bakıyorum ben öylesine.
-Neden bana bakıp güldün o zaman, dedi ukala ukala.
-Yanlış görmüşsünüz bay ukala, dedim hızlıca. Allah kahretmesin. Ne zaman güldüm ben.
-Öyle olsun bakalım.
-Evet hadi iyi geceler, dedim ama yine takmadı. Kabus gör inş. Yatağıma girip bi o yana bi bu yana döndüm durdum. Sıcak olmuştu haa. Bi koşu balkona çıkıp aşağıdaki market açık mı diye baktım. Orası hiç kapanmazdı. Çok şanslıyım. Üstüme uzun mavi çok ince olan hırkamı alıp çıktım. Hırkam üstümde yok gibiydi zaten. Sadece şort ve askılı tişörtle gece gece çıkmak istemedim. Pardon sabah sabah diyim. Markete girdim iki tane dondurma alıp parayı verdim. Sonra marketten çıktım.
-Dondurmaların biri bana mı? diye soran kişiye baktım. Buğra. Dındındın gelmişler yaşasın. Yaşasın diye boynuna atladım.
-Ya daha yeni geldim. Gecelerin tadına ha pardon kızların tadına bakmadan ölmek istemiyorum ada, dedi. Kadire sarılamadım ya ondan çıkardım hıncımı.
-Hâlâ aynı mısın sen?!
-Evet, dedi bide pişkin pişkin.
-Şapşal ya çok özlemişim. Aslında senin gibi erkeklerden nefret ederim biliyosun. Seninle nasıl bu kadar yakınız anlayamıyorum valla.
-Unuttuğun bişey var. Sen beni çok seviyosun.
-Çok seviyorum valla, dedim.
Sonra birden karşımda gördüğüm manazarayla elimdeki dondurma düştü. Ben pencereden baktığımda bu kız yoktu. Şimdi terasta oturuyo. Buğranın beni sarsmasıyla kendime geldim.
-Güzel kız demi? Bizim mekanlarda takılıyo, diyen Buğraya kötü kötü bakmakla yetindim. Konuşmak istemiyorum. Sonradan;
-Ben gidiyim artık. Hadi görüşürüz, der demez kalktım yerimden. Noluyo bana ya.. Ne diye üzülüyosun kızım sen saçma sapan?!!! Eve girer girmez yattım uyumaya çalıştım. Uykuyu çok severim ben. Ne diye uyuyamıyorum. Birden uykuya daldım.

BANA PRENSES DEME!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin