Bölüm 4

18 0 0
                                    

Televizyon izlerken kapı sesi duydum.Saate baktığımda henüz erkendi.Hemen kapıya koşturdum.Annem ayakkabılarını çıkarırken beni fark etti.

"Neden erken geldin anne? Yoksa kovuldun mu?" Nedense kovulduğu için mutluluk dansı yapabilirdim.Annem gülümsedi ve yatak odasına doğru ilerlemeye başladı.

"Tabii ki hayır kızım.Hani sen Latif'le tanışmak istiyordun ya.Bu akşam gelin dedi. Beni de hazırlanayım diye erken gönderdi." dedi.Latif kimdi?

"Latif?" diye sordum.Kırık dolabın kapağını açtı ve askıdaki elbiselere göz gezdirmeye başladı.

"Evleneceğim adam." onaylarcasına sesler çıkardım ve bende dolabın başına geçtim.

"Lütfen kız gibi şeyler giyin." diye uyarıcı bir ses tonunda konuştu.Ne yani ben kız gibi giyinmiyor muydum?

"Ben zaten kız gibi giyiniyorum anne." diye mırıldandım.Askıdan bir tane elbise çıkardı.Askılı,beyaz renkti ve üzerinde çiçek baskıları vardı.Havaya kaldırdı.

"Bunu giyinebilirsin?"

Hemen kafamı iki yana salladım.

"Hayatta olmaz." Askıyı geri yerine taktı.

"Hem ben oraya kendimi sevdirmeye gitmiyorum.Sadece evleneceğin adamın nasıl biri olduğunu öğrenmek için gidiyorum.Lütfen bunu aklından çıkarma anne." dedim ciddi bir şekilde.Sonuçta adam beni sevsin diye uğraşmama gerek yoktu.İster sevsin ister sevmesin umrumda bile değildi.

"Peki.Nasıl istersen." dedi kırgın bir sesle.

"Yapma böyle." dedim oflayarak.Onun üzülmesine dayanamıyordum.Sonra dolabın yanına gidip beyaz bir ispanyol ve üzerine kolsuz kot gömlek aldım.Bunlar gayet uygundu.

Hemen üzerime geçirip saçlarımı taradım.O sırada annemde gözlerinin yeşilini belli eden koyu yeşil , dizlerinin hemen altında biten kalem etek ve üzerine transparan beyaz bir gömlek giyinmiş, gözüne de kalem çekmişti.Gerçekten muhteşem görünüyordu.Saçlarını da tepeden şık bir topuz yaptı.Ayağına da beyaz topuklu ayakkabılarını geçirdi.

Zaten uzun olan boyu daha uzun ve zarif durmuştu.Annemi babamın ölümünden beri ilk defa bu kadar bakımlı görüyordum.

 Yanına gittim ve sımsıkı sarıldım.Annemde kollarını belime doladı.

"Asla üzülme anne.Tamam mı?" dedim titreyen sesimle.Omzumdaki hareketlenmeden annemin başını salladığını anladım.Böyle anlarda konuşmaz, beden dilini kullanırdı.Çünkü eğer konuşursa ağlayacağını o da bende iyi biliyorduk.

"Hep mutlu ol...Çünkü artık mutlu olmanın vakti geldi."

Geri çekildim ve gözlerine baktım.Sadece kızarıktılar.

"Seni seviyorum canım kızım." dedi ve tekrar sarıldı.Bende sımsıkı sarıldım.En azından ikimizden birinin mutlu olmaya ihtiyacı vardı.Geçmişlerle yaşamayı bırakıp anı yaşamalıydı.

Benden ayrılıp mutfağa doğru ilerledi.

"Sen hazırlanınca haber ver." diye bağırdı.

Saçlarımı bol bir şekilde ördüm ve yan omzuma attım.Ayağıma da beyaz spor ayakkabılarımı geçirdim.

"Ben çıkıyorum!"

Demir kapıdan çıktıktan sonra annemi beklemeye başladım.Başım ağrıyordu.Bulunduğumuz dar sokağa siyak lüks bir araba girdi ve fakirhanemizin önünde durdu.Annemde o sırada evden çıkıp demir kapıyı kitlemişti.

"Bu araba neden burada?" diye sordum sessizce.Annemde koluma girip"Latif bizim için gönderdi.Hadi bin."dedi ve beni arabaya doğru sürüklemeye başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Boş SayfalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin