FABİEN☆

Bölüm 2☆Analiz

Müzik: Lana Del Rey- Brooklyn Baby

~Fabien~

Arabalarımız eğitim merkezinin bahçesine girdiğinde tabiki de aramızdaki yarışı Toni kazanmıştı. Aksi pek mümkün olmuyordu zaten (!). Arabadan indiğim an şaşkınlığımı gizleyemedim.
"Aman tanrım! " heyecanlı sesin sahibi Clementine'di. Hepimiz şaşırmıştık. Çünkü burası gerçekten çok büyüktü. Dört büyük binanın oluşturduğu kare bölgenin ortasında arena gibi biryer vardı.
"Evet kardeşlerim size kısaca buraları tanıtayım."dedi Daisy bilmiş edasıyla. Büyük bir kapıdan içeri girdik. Kapı ahşaptandı ve devasaydı. Kapıdan geçtiğimizde kendimizi binaların çevrelediği bölgenin ortasında bulduk. Etraf kalabalıktı. Herkes yeni gelmiş olmalıydı. Bazı kişiler birbirini tanıyor gibiydi. Sarılıp, şakalaşıyorlardı. İkinci sınıf olmalıydılar. Tıpkı Daisy gibi. Çünkü oda şuan birine sarılıyordu.
"Bak Taylor bunlar benim kardeşlerim" diyerek bizi tanıttı. Kızın kahverengi saçları ve ela gözleri vardı. Hoştu. Ama en az Daisy kadar büyük olduğunu belli ediyordu.
"Çocuklar bu da Taylor. Kendisi benim yakın arkadaşımdır." Kızlar selam verirken ben etrafı inceliyordum. Birbiriyle bağlantılı olan dört binada yada malikane demeliyim sanırım, hepsi farklı renkteydi.
"Şimdi kardeşlerim şu tam karşıda gördüğünüz malikane ateşlere ait."
Daisy'nin gösterdiği yer kırmızı renkteki kareyi oluşturan ilk binaydı. İki katlı bir malikaneydi. Doğrusu buradaki dört binanın hepsi de öyleydi. Görkemlilerdi. Ateşlere ait binanın duvarlarında renkli sprey boyalarla yapılmış resimler vardı. Ateş resmi, alevler içinden çıkan bir kız ve küller resmedilmişti. Ürkütücüydü ama aynı zamanda güzel görünüyordu. Binanın önündeki insanlara baktım. Kızların çoğu kızıl saçlıydı. Erkekler ise kızıllığın arasında sarı tutamları da taşıyorlardı. Arada farklı renklerde vardı tabi. Ama çoğunluğu bu kesim oluşturuyordu.
"Size bir tavsiye. Onlardan uzak durun. Genelde anlaşılacak bir tipleri yok" dedi Taylor. Kız bizimle hemen samimi olmuştu. Geveze olduğu belliydi.
"Çokta meraklıydık zaten" dedi Pyper.
"Neyse ne. Şu sağdaki gördüğünüz malikane de topraklara ait. " bina yesildi. Koyu bir yeşildi bu. Etrafı ağaçlarla çevriliydi. Huzurlu bir yer gibi göründü gözüme.
"Taylor da bir toprak" dedi Daisy lafına devam ederek. Taylor'un toprak olmasına şaşırmamıştım. Açık kahverengi saçları ve ela gözleri bunu belli ediyordu.
"Toprak insanlarının gözleri genelde yeşil olur diye biliyorum" dedi Toni. Ah tamam çokta belli olmuyormuş (!).
"Melezim"dedi Taylor.
"Pyper gibi" Clementine söylediği sözden sonra pişman olmuştu. Annem su insanıydı. Licoln ise hava insanıydı. Pyper bu yüzden melez oluyordu. Biz suyduk. Tonide havaydı. Ama Pyper melez olmayı sevmiyordu. Bunun birinin söylemesinden de hoşlanmıyordu. Sinirlice Cler'e baktı. Ama birsey söylemedi. Cler'in pişman olduğunu hissetmisti sanırım. Daisy konuyu degistirmek için konuşmaya devam etti. İlk defa lafı değiştirmesi işe yarıyordu.
"Soldaki malikanede ise su insanları var. Böylelikle arkamızda kalan ve giriş kapısının bulunduğu malikanede hava insanlarının. "Su insanlarını tanırdım. Bizde suya giriyorduk. Şimdilik. Mavi gözler kaçınılmaz oluyordu. Sarının her tonundan saçlara sahiptiler. Malikanenin bazı yerlerinden su akıyordu. Ama altında ki kimse ıslanmıyordu. Göz yanılması olmalı. Arkama döndüm ve hava malikanesini izledim. Büyük ahşap kapı bu binadaydı. Giriş kapısıydı işte. Dışardan bir malikane gibi görünen bina içerden dışı sis bulutu kaplamış gibi duruyordu. Sanki içine yürüsem o duman sisi beni yutacakmış gibi hissettim ve daha fazla bakmamaya karat verdim.
"Sevgili öğrenciler lütfen büyük arenaya gidiniz" nerden geldiği belli olmayan ses tüm arazi de yankılandı.

"İşte en sevdiğim kısım. Yürüyün arenaya gidelim. Analiziniz yapılacak" Daisy heyecanla söylemişti bunu.Görmek için sabırsızlanıyor gibiydi.

"Analiz derken?" Daisy'nin kolunu tutup sordu Pyper.

"Şöyle ki tatlım . Arenanın ortasında bir kutu var. İçine giriyorsun ve o da sana herşeyi söylüyor.Korkularını,hobilerini , zayıf noktalarını falan filan. Ona göre de sana bir oda veriyorlar ve oda arkadaşını belirliyorlar." korkutucuydu.