Multimedia da Ada'nın şuan ki yüzü var.
Uyandığımda yanımda tepside duran kahvaltımı gördüm ardındanda elinde sürahiyle gelen Gülsüm Teyzeyi, evimizdeki yemekleri o pişiriyodu ve baya lezzetli yaptığı kesindi, ve belkide bu yüzden bu kadar kiloluydum.
"Günaydın Ada Hanım"
"Günaydın Gülsüm Teyze"Neden kendinden küçük birine hanım demek zorundaydı?
"Kahvaltı istediğiniz başka bişey varsa hazırlayabilirim"
"Yok, saol bir sürü sosis yapmışsın hemde kızartma, Immm.Yememe hiç dikkat etmiyodum ve geçekten hayvan gibi yiyodum,10 tane sosis önümde duruyodu, çoğu zaman hepsini yemesemde en az 5 tane yiyodum ki, sosisler haşlama da değildi, kızartmaydı.
"Afiyet olsun, bi ihtiyaçınız olursa seslenirsiniz" dedikten sonra odamın kapısını sessizce örterek odadan çıktı. Burdan anlıycağım gibi de annemler hâlâ uyuyodu,bi daha tartışma yaşamamak için dolabımı açtım.Ne kadar kilolu gözükçeğimi umursamadan mavi eşortmanla bi tişört giydim,telefonu mu alıp sessizce odadan çıktım.
Odamdan çıkar çıkmaz Esra'yı aradım.
''Esra buluşalım mı?"
'Tamam hemen hazırlanıyorum.'
"Yarım saate çaldıran parkına gel" dedim ve telefonu kapattım.Anneme hiç sormadan kapıyı çekip evden çıktım.Sanırım sesime uyanmıştı, "Adaa! Nereye gidiyosun ? Kimden izin aldın sen ? Kafana göre evden çıkamazsın!"
Umursamaz bi tavırla ,
"Esra'yla buluşucam bays" dedikten sonra hızlı adımlarla yürümeye başladım.Annem benim için çok endişeleniyordu.Hareketlerim olsun hal ve tavırlarım olsun onu baya rahatsız ediyordu.Tekrar arkamdan bağırdı "Sakın kimseye bulaşma!"Milletin annesi çocuklarına kendine dikkat et der benim annem kimseye bulaşma diyo,Ne garip.Yürümeye devam ettim.Tabiki kulaklığım kulağımdaydı, parka vardığımda Esra'yı bekliyodum,Esra gözüktüğünde ayağa kalktım ve ona doğru koşmaya başlamıştım.Tabiki o da bana doğru.Çok özlemiştim ibneyi, bana en iyi gelen insan oydu ve özelliklerimiz çok benziyodu.O da benim gibi kısaca erkek gibi bi kızdı.Tek farkımız o görünümüne önem veriyodu ama ben vermiyodum.Sıkı sıkı sarıldıktan sonra bi banka oturduk.Sağ tarafta oturan erkekler "şişttt , heyyy dombili nasıl koştun az önce.Hahahha tebrikler dombiiik o kadar kilolu olsam kendimi taşıyamam "
O an sinirlerimin tavan yaptığını farkettim.
"Esraaa duydun mu ? Sende duydun mu benim duyduğumu?Bunlar kaşınıyo bende kaşırım o zaman.Büyük bi zevkle"
Bağırarak " Ne diyon sen la ağzını topla beni yanına getirtme gelirsem fena olur" dedim.
"Şunaa bak s,Gelirsen nolcakmış gel bakalım" Ayağa kalktım ve yere bakındım büyükçe bi sopaya da taş arıyodum," korktun demi tek gelemiyon mu ?" dedi
yanında 2 arkadaşı daha vardı.Şalterlerim atmıştı, Esra beni tutmaya calışıyordu."Esra bırak şunların ağzına sıçıp gelicem"Esra beni tutamayacağını anlayınca "birlikte gidiyoz lan o zaman" dedi.Oğlanlara doğru yürüyorduk salak salak sırıtıyolardı.O ağzını kırmaya geliyorum bekle sen! Ve sinirlerim iyice fırlamıştı koşmaya başladım."Dombili yine koşuyo" diye bağırmaya başladı.Yanına yaklaşınca suratına öyle bi yumruk indirdimki çocuk donakaldı.Benden öyle bi hareket beklemiyodu.Esra da taş getirmişti taşın birini alarak ağzına vurdum.Ağzı kanlar içindeydi ve arkadaşları da o da ne yapacaklarını şaşırmışlardı.Sizde istermisiniz aynısından dedim ve Esrayla kahkaha atmaya başladık.Çocuğun ensesine tırnaklarımı geçirdim.Canının yandığına hiç şüphem yoktu.Özür dile çabuk yoksa daha kötü şeyler olur.Hemen özür diledi.
"Basın gidin burdan sizi bir daha burda görmeyeceğim.Hadi siktirin gidin şimdi."Koşarak kaçmaya başladılar.Arkalarından bağırdım "heeeyy kaltağın bebeleri nasıl koşuyosunuz öyle hahhaha ben sizin yerinizde olsam uçardım" ve oradan uzaklaştılar.Esrayla birbirimize baktık kahkahaya boğulduk.Dertleşememiştik bile bu Allah'ın cezaları yüzünden.Esra "kızım senden korkulur ha , Buranın en tehlikeli genci sensindir heralde"
"Kanka kaşınmasalardı böyle olmazdı"
Gülmeye başladık.Oturup uzun uzun dertleştik.Konuşmamız benim acıkmamla bölündü."Esra açım ve şuan seni bile yiyebilirim."
" para almadım yanıma kahretsin.Evden telaşla çıktım." dedi Esra.
" Ben de para almadım yanıma.Eve gidelim en kısa zamanda yine buluşuruz " dedim.Vedalaştık. Yürürken Esra'nın söylediklerini düşündüm, büyük ihtimal ayrı okullara gidicektik ve bu bizi baya üzüyodu. Söylediği diğer konuda, kendime dikkat etmem gerektiğidi. Bunu daha önce bir sürü kişi söylemişti,ama Esra'nın ve dediği yeni okul olmasıydı. "Kızım, bizim okula benzemez lisede çok tatlı çocuklar olur, kendine azcık dikkat etsen o gözlerini ortaya çıkarsan nolur ki?" Şuana kadar hiç takmamıştım ve şuanlık takmayı düşünmüyodum.Kezo gibi dolaştığımı bilsemde, umrumda değildi. Bunları düşünürken evin önüne gelmiştim, şöför babamın arabasını hazırlıyodu, demek oluyoki babam birazdan evden çıkıcaktı, karşılaşmamak için hızlıca evin kapısını tıklattığımda kapıyı açan hizmetlinin arkasında merdivenlerden inen babamı gördüm, sinirli bakışlarını üzerime diktiğinde, annemin sabah izinsiz çıktığımı babama söylediğini anladım, ama birşey yokmuş gibi davranmaya çalışarak ;
"Selam baba " dedim.
Selamıma cevap vermeden konuya girdi:"Sana evden izinsiz çıkmaman gerektiğini söyledim"
"Baba Esra acil gel diyince"
"Akşam konuşucaz"
Konunun ertelenmesine sevinmiş bi şekilde yukarı çıktım, artık yaz tatili çok sıkıcılaşmaya başlamıştı,tatile gitmeye sevmiyodum, bu kiloyla denize nasıl girim? Mal gibi gözüktüğümü biliyodum. Normalde takmasamda denizde daha fazla ortaya çıkmasını sevmiyodum. Annemle babam İzmir'e tatile gitmiş ve 2 hafta kalmışlardı, o arada Esra'yla çok daha fazla vakit geçirmiş 2 hafta icinde hep birbirimizde kalmıştık.Şuan yaz tatilinin yavaş yavaş sonuna geldiğimiz için iyice sıkılmaya başlamıştım. Tam o arada kuzenim Burak aradı. 15 yaşındaydı, Esra bu çocuğu gerçekten beğeniyordu, ama bana göre fazla zayıftı.
"Selam kuzen"
"Selam" diye karşılık verdim.
"Akşam size gelebilir miyiz?
Müsait misiniz?"
"Evet" "Yani sanırım müsaitiz" şuan aşağı inip anneme müsait miyiz diye soramazdım çünkü üşenirdim.
"Tamam, akşam görüşürüz"
"Görüşürüz"
O an Esra'yı aramam gerektiğini düşündüm, Burak'ı beğeniyordu, belkide seviyodu, bu konuda kesin birşey söylememişti.
"Alo?"
"Selam Ada"
"Kanka akşam dayımlar, yani dolayısıyla Burak bize geliyo, gelmek istersen ve gelebilirsen gelsen?"
"Oha! Valla mı? Anneme sorucam, izin verirsen mesaj atarım bb" Cevap vermemi beklemeden telefonu kapattı.Belkide gerçekten Burak'ı seviyodu.
Telefonumun mesaj sesiyle telefonuma uzanmaya çalıştım, yatarken telefon uzaktaysa, uzanmaya çalışmak fazla zordu.
'Kanka annem izin verdi, geliyorum'
'Bekliyorum'
Saat 5 olmuştu, 7 gibi gelceklerdi, Esra'da birazdan gelicekti.O sırada annem seslendi :
"Dayınlar geliyomuş? Niye söylemiyorsun"
"Haberin olmuş işte" "Esra'da geliyo"
"Tamam"
Annem Esra'yı seviyodu.Dersleri benden iyi olduğu için ve benden daha hoş gözüktüğü için onu örnek almamı söylüyordu. O sırada kapı çaldı, ve aşağıdan Esra'nın neşeli sesi duyuldu :
"Selam Betül Teyze"
"Selam canım hoşgeldin"
Yukarı çıkarken kapıyı açtım,
"Kankaaa" üstüme atladı, sıkıca sarıldık.
"Hoşgeldin"
"Hoş bulduk, Eeee? Buraklar ne zaman geliyo?"
"Buraya sırf o yüzden geldin dimi?" dediğimde ikimizde güldük.
"Akşam 7 gibi gelirler, sen onu gerçekten seviyomusun yoksa?"
"Yakışıklı çocuk"
Ağzından laf alamıycaktım, ama akşama doğru seviyosa belli edicekti.
Bi önceki bölüme gelen oy sayısı şuanlık çok güzel, bu bölüme de ilgi gelmesini umuyoruz, bolumler geçtikçe kitap kendini sevdirecek, akşama yeni bölüm gelebilir ❤