Acıtıyordu, insanların Calum'a karşı olan bu tutumları onun vicdanını sızlatıyordu.
Küfür edip kağıdı çöpe attı ve dersliğe doğru gitti. Derslik boştu. Zilin çalmasına daha çok vardır diye düşündü. Çantasını en arka sıraya bırakarak arkası dönük duvara yaslandı.
Ablasını çok özlemişti, şuan ona ihtiyacı vardı. Ne kadar annesinin(!) çocuğu olsa da, onu birazcık bile olsa anlıyordu.
Yaslandığı duvardan uzaklaşıp sırasına oturdu. Çantasından telefonunu çıkarttı ve onun fotoğraflarına baktı. Parlak karamel saçlarına, küçük burnuna ve güzel gözlerine... Onu çok seviyordu.
Zilin çalması ile öğrenciler sürü halinde içeri girmeye başladılar. Kapıdan girenlere baktığında Berdanette nin de orada olduğunu gördü. Yanında bir ile gülerek içeri girdiler ve cam kenarından üçüncü sıraya oturdu. Calum arkada oturduğu için onun güzel kıvırcık saçlarına doyasıya bakabiliyordu.
Onun hakkında hiç bir şey bilmiyordu. Sadece adını biliyordu ve güzel yüzünü. Nasıl huyları olduğunu, neleri sevdiğini, en sevdiği yemek, en sevdiği dersin ne olduğunu hiç bilmiyordu. Belki de bilmek istemiyordu. İnsanlara karşı tutumu onun kalbini ısındırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Garden Is Beautiful•cth
FanficTek bildiği şey; şuan yaptığının doğru olduğuydu. Ama yalancı kız bunu hiç doğru bulmuyordu. •04.08.2015•
