Bölüm 3

143 18 2
                                    

Sabah kalktığımda bugün havanın çok karanlık çok kötü olduğunu gördüm.Elimi telefona attım ve saatin 7:30 olduğunu gördüm.Havanın çoktan  aydınlanması gerekirdi.Hep öyle olurdu.Aşağı indiğimde Naeun'ın pencerenin yanında oturmuş olarak buldum ve yanına gittim.

+Naeun bir sorun mu var?diye sordum.bana gözleri kıpkırmızı olarak baktı ve;

-iyim ama bugün dolunay yani dışarısı tehlikeli.bugün okula gitmesek daha iyi dedi ve gözlerini kapattı.tekrar bana baktığında gözleri kendi normal haline dönmüştü.nolcaktı bana da mı olacaktı?diye düşünürken kapı çalındı ve kapıya doğru ilerledim.kapıyı açtığımda karşımda sehun ve kai gördüm.sehun;

-kızlar bugün ne olursa olsun dışarı çıkmayın okula dahil gitmeyin dedi ve içeri girip naeun'a sarıldı.

+kapıda kaldın geç içeri dedim kai'a.

=bende ne zaman beni içeri alacak diye merak ediyodum.dedi ve gülümsedi.bende ona gülümseyip içeri girdik beraber.ve kai devam etti.bugün senin ilk dolunayın ne yapmayı planlıyosun?

+anlamadım yapcak bişeyim yok evde olucam muhtemelen odamda.dedim boş gözlerle kai'a bakarak.

-kai chorong'u bağlasak mı? dedi sehun.ona öldürücü bakışlarımı atınca tamam küçük cadı bişey demedim ben diyip sustu.

akşama kadar flim izleyip kötü havaya bakarak geçti ve birden kafama giren ağrıyla koltuktan fırladım.herkes bana garip bi şekilde bakmaya başladı ve gözlerim kararmıştı.

kai'n ağzından;

otururken birden chorong başını tutarak ayağa kalktı ne olduğunu anlayamamış gözlerle sadece chorong'un acı çekmesini izliyorduk.birden bayıldı.onu kucağıma alarak odasına çıkardım.sehun ve naeun hala aşağıdaydı.napacağımı bilmiyodum.o melezdi eğer uyanırsa ve dolunay yüzünden kendinden geçerse ben bile onu tutamazdım.çünkü melezler çok güçlüdürler.aklıma bir fikir geldi.benim dolunay da kötü olmamamı sağlıyan bi ilaç vardı.doktorumu arayıp onada yani chorong'ada yapmasını isticektim.hemen doktor choi'yi aradım.

-Alo dr.choi hemen size göndereceğim adrese gelirmisiniz?bugün dolunay dedim ve telefonu kapattım.chorong hala uyuyordu.bi insan nasıl bu kadar masum bi şekilde uyuyabilirdiki.o kadar masum o kadar güzel duruyodu ki.sanki melez diğil melek gibiydi.(bu biraz saçma bi cümle oldu)

dr.choi geldiğinde hemen kalkıp yanına gittim ve bana;

-iğneyi getirdim.aç kolunu apalım dedi.

+bana değil dr.choi ona yapmanızı istiyorum dedim yatakta yatan masum melez prensesi göstererek.

-ama kai sen.yıllardır dolunayda normalsin ama şimdi sana yapmazsam sen yine kendinden geçiceksin.bu yüzden sana...drken sözünü kesip;

+ben ona yapmanızı istiyorum.ben o acıyı çekerim ama o çekemez.çekmesin istiyorum.bu yüzden lütfen ona yapın ben başımın çaresine bakarım.dedim ve bana iki gözünü kırparak chorong'un yanına gitti.chorong'un acı çekmesini istemiyodum.o halde onu görmek istemiyodum.derken dr.choi yanıma gelerek;

-biliyo mu? dedi.

+neyi?

-ondan çok hoşlandığını.dedi ve ben şaşırmış bi şekilde ona baktım.

+hh..hayır diyerek kekeledim.

-o zamn çabuk söyle evlat yoksa bu senin içini yer bitirir dedi ve omzumu sıkarak ''sana bişey olmaz umarım bugün''dedi ve bana elindeki zincirleri verdi.''bişey olusa eğer sana bişey olursa kendini bağla''dedi.ve gitti.

chorong'un ağzından;

uyandığımda karşımda kendini zincirlere bağlamış bana kırmızı gözlerle bakan bi adet kai gördüm.hemen kalkarak yanına gittim ve;

+napıyosun kai kendine.?

-git burdan diyerek tısladı.anlamıştım dolunaysa biz doğaüstü olanlara bu şeyler olurdu ama bana neden olmamıştı diye düşünürken kai bağırma sesleri geldi.sanki canı çok acıyodu.bana hala o kırmızı gözleriyle bakıyodu.ve bağırarak;

-gitttt.git burdan sana zarar vermek istemiyorum dedi.gidebilirdim ama gitmicektim.kai burda acılar çekerken ben gidemezdim.ben bilmiyorum ama yapmazdım.onu o halde bırakamazdım.evet ondan şuan çok korkuyodum ama ne olursa olsun onu burda bırakamazdım.içimdeki bu his neydi?aşk olabilirmiydi?saçmalama chorong o senin arkadaşın hepsi bu diyerek alnından akan terleri sildim ve karşısına geçip yerde oturan kai'n karşısına bağdaş kurarak oturdum.bana halen o kırmızı gözleriyle bakıyodu.elimi onun yüzüne götürdüm ve yüzüne dokunmaya başladım.gözlerini kapattı ve geri açtığında gözlerinin rengi kendine geri dönmüştü.

+kai gözlerin eski haline geri döndü diyerek elimi yüzünden çektim.

-teşekkür ederim baş belam.bilmiyorum ama sen bana iyi geliyosun.beni bu canavar halimden kurtarıyosun.seni düşündüğümde hep bi canavar olduğumu unutuyorum dedi.

+sen canavar değilsin kai.

-beni tanımıyosun...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ben bu hikaye okunmaz sadece ben kendim yazarım öle durur diyodum ama okuyanlara teşekkür ederim...



KARANLIK KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin