''Gölgeler çoğaldıkça,umut fayda eder mi?''
İstanbul'un küçük bir mahallesin de yaşayan,kendi yağın da kavrulan mutlu ve huzurlu Kocabay ailesi...
2003 yılı 17 temmuz sabahı Teoman bey,evine ekmek getirebilmek için 3 yaşındaki oğlu Aruz'u,7 yaşındaki oğlu Cem'i,10 yaşındaki kızı Sümeyra'yı ve karısı Derya'yı evde bırakıp çalışmaya gidiyor.
Teoman bey,küçük bir dükkan da çaycılık yapıyor. Sabah dükkanı açıyor,Mutlu bir hal içerisinde müşterileri için hazırlıklarını yapıyor.Günlerdir süren elektirik sıkıntısı Teoman bey'in işini zorlaştırıyordu. Elektirik arızası!! birden,büyük bir alev sarıyor dükkanı. Teoman korku içersinde kaçmaya çalışıyor,ama önüne düşen alevler ona engel oluyor.. Teoman derin çığlığıyla yanarak can veriyor...
Acı haber Derya'nın kulağına geliyor. Derya ağlayarak; benim soluğum sensiz tek başıma üç çoçukla ne yapacağım!
Aruz henüz bebek olduğu için hiç bir şey algılayamıyordu..
Sümeyra ve Cem kardeşlerine ve birbirlerine sarılarak avunuyordu..
En çaresizi, sorumluluğu büyük olan Derya'ydı.. Canı,nefesi,yol arkadaşı Teoman'ı kaybettiğine mi yansın? Orta da 3 çoçukla kala kaldığına mı?
Derya yapayalnızdı.. Çoçuklarından başka kimsesi yoktu.. Tüm akrabalarına danışır,ama kimse ona bir yardım eli bile uzatmaz. Hepsi kendi menfaati için yaşamaktaydı..
Derya çoçuklarını komşusuna emanet eder. O bir kadın ve tek başına da ayakta olabilir..Malum ev kirası,faturalar,çoçukların masrafları derken ne yapacaktı? Çalışmak zorundaydı.
Bir kuaför'e gitti.
Derya; Merhabalar,ben iş arıyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?
Kuaför;Malesef, size yardımcı olamayacağım elemana ihtiyacımız yok.
Derya;Lütfen! çok acil bir işe ihtiyacım var..
Kuaför;Üzgünüm, eleman almamız mümkün değil.
Derya;Peki, İyi günler.
Derya kuaför'den tut manav'a hatta, ayakkabı boyacılığı'na kadar iş aradı ama nafile.. Hepsinden farklı nedenler yüzünden reddedildi.
Sanki Derya,Çaresizliğin en dibini yaşıyordu.. Çok fazla hayal kırıklığına uğradı..
Umutsuzca, yürümeye başladı durağa doğru. Yolda yürürken onu arabalı bir adam çevirdi. ''Hey fıstık, istersen gel takılalım.''
Derya öfkeli bir şekilde; Kaybol burdan,seni ahlaksız!
''Aaa yavrum sakin,celallenme hemen..Bir bedeli var elbet. Gel takılalım 500 senin''
''Def ol!!''
''Hadi 1000 olsun!''
Derya'nın aklından geçmişti, Onun paraya ihtiyacı vardı. Ama üç çoçuklu dul bir kadına bu yakışır mıydı? Derya, ne istekli ne isteksiz, hissetmeden, düşünmeden kabul etti.
O gün böyle bir şey yaptığından beri bunu sürekli yaptı.
Tamam, Derya çaresizdi. Ama namusuyla kazancını sağlamak yerine neden bunu tercih etti? 'Ona bunu sürekli yapmasına sebep olan şey neydi?'
*Gerçeklikle alakası yoktur tamamen kurgu.
(2.bölüm de ters köşe var kaçırmayın)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgede Büyüyen Çoçuk
Novela JuvenilGölgeler çoğalırken,umut fayda etmez ki. Aruz'un gizem ve macera dolu hikayesi sizi sürükleyecek.. *Gerçeklikle alakası yok tamamen kurgu.