KARAMSAR

DÜŞÜNCESİZLİK (düzenlenmiş hali)

ehehehe size ilk bölümün düzenlenmiş halini yolluyorum gençler baya değişti okuyun hepsini yay görüşürüz neyse ben diğer bölümleri de düzeltyim  

Merhaba aşık olduğum defter. Şu an çok garip hissettiğim doğrudur ve nedenini şimdi söylüyorum. İlk defa birine -yani bir deftere- ilan-ı aşk yaptım. Evet seni seviyorum çünkü sen kapağında Arctic Monkeys olan bir deftersin! Çok mu anormal? Ah tabi ki sana ne kadar aptal olduğumdan bahsetmemiştim değil mi? Çok aptalca bir düşünceydi biliyorum evet evet neyse, aptallığımı daha fazla yüzüme vurmana gerek yok. Çünkü bu durumdan gerçekten çok sıkıldım. Neden ya? Neden ben bu kadar aptalım? Neden başka biri değil de ben?

Of! Neden defter? Neden ha? Ben neden bu kadar aptalım? Yoksa değil miyim? Seni salak kafa! Hala aptallık peşinde koş sen.

Buldum! Eureka! Bir dakika galiba ilk defa kafam çalıştı!

Bu aptallık kesinlikle benim dağınık ve düşüncesiz kişiliğimden kaynaklaniyor. Evet kesinlikle haklısın yaşa be koçum! diye haykırdığını duyabiliyorum sevgili defter sakın hayır deyip de beni avutmaya çalışma çünkü gerçekler acıdır ama onlar yine de gerçektir. Gerçeklerden korkmamalısın çünkü korkunun ecele hiç bir faydası yok. Hayır, sakın özür de dileme. Başkalarına teselli vereyim derken kendini yıpratma. Seni kısıtlamaya çalışanlara izin verme! Her zaman iyimser olmak zorunda da değilsin. Aynı diğer insanlar gibi- aptallık başa bela ah ah- sende özgürsün. Tabi bizde ne kadar özgürsek artık. Uf benim bile kafam şişti be! Sen nasıl dayanıyorsun bana? Helal valla! Sana da merhaba gizli okuyucu. Evet seninn bunu okuduğunu biliyorum çünkü senin de benim de diğer herkes gibi gözlerimiz var. Bana bunu bilmediğini söyleme! Hadi ama! Bunu aptallar bile bilir. Neyse canım, cicim,ciğerim sana ayrılmış olan asıl yazıyı okumak için kendini hazır hissediyorsan eğer buyur burdan başlayabilirsin!

Heey! Bunu okumaması gerektiğini bildiği halde okuyan çok saygıdeğer kişi sana da yer var bu sayfada kaçtım oh yakalanmadım ne mutlu bana diye düşünme sakın diye bol bol yazdım senin için de. Ne o yaptığın hatayı herkesin yüzüne vurmayacağımı mı sanmıştın?Falcı yönümü konuşturmadan önce sana söyleyecek bir çift lafım var. Birincisi, insanların özel eşyalarına sakın ama sakın dokunayım deme! Hele ki onun gizli defterini açıp da okumak suçtur beim standartlarıma göre bilgin olsun. Sayın okuyucular, baylar, bayanlar ve merdivenden kayanlar-bunu yapmasam olmazdı hadi ama!- falcı, karşınızda! Evet nereden başlamamı istersin? Yüz ifadenle başlayalım mı? Bana uyar hay hay! Senin bu yazıyı okurken ki yüz ifaden dünyadaki tahmin edilebilecek en ama en basit şey. Gülümsüyordun. Kısa ve gayet net bir açıklama değil mi? Hadi ama! Tabi ki bu kadar değil. Beni seviyorsan eğer bunu okumaktaki amacın sadece meraktı ama tatlı bir merak. Beni daha iyi nasıl anlayabileceğini görmek için gerçekleştirdiğin bir eylemdi.Eğer beni sevmeyen biriydiysen sen sadece meraklıydın ama bu sefer tatlı olanından değil. Merak kediyi öldürür deyiminde bahsedilen meraktan. oooo Bahar'ın gizli defterini okumalıyım! Eğer bunlar sizin tanımınıza uymuyorsa şuna eminim ki yazının başlarında gülümsüyordunuz. Biliyorum çünkü komik bir başlangıçtı ama ikimizde bunun farkındayız ki hiç de gülünecek bir şey yok. İnsanlar her zaman iyimser olamaz değil mi? Mesela sen, her gün neşeli misin? Tamam belki dıştan neşeli olabilirsin ama hayır her zaman mutlu değilsin. Hala ısrarla hep mutlu olduğunu mu iddia ediyorsun? Ah sana acıyorum. Evet, doğru duydun sana acıyorum ve senin için üzülüyorum hem de çok çünkü bu dünyada insanın kendisi tarafından kandırılması kadar aciz bir şey bilmiyorum ben. Eğer sen biliyorsan beni bul ve bana ne olduğunu söyle çünkü gerçekten yaratıcılık sınırlarını ne kadar zorlayabildiğini merak ediyorum doğrusu. Ben sana hayatımda hiç yalan söylemedim demiyorum ya da sakın yalan söyleme de demiyorum. Ama sadece yalan söylemeden önce bir – iki saniye dur ve düşün. Kendine sor; Ben neden yalan söyleyeceğim şimdi?

Yanlış bir şey mi yaptım? Yoksa karşımdaki insanı korumak için mi? Bir sorundan kurtulmak için mi?--- KESTİK!! Bunların hiç biri bahane değil. Yanlış bir şey yaptığında söyle anlat durumu eğer gerçekten kötü bir şey yaptıysan zaten cezanı da çek. Karşındakini korumak mı? Pöf! Eğer senin için gerçekten ama gerçekten önemli biri değilse boşver çünkü gerçekten değmez. Onu koruyayım derken kendini batırırsın. Ve şöyle bir düşün: o senin için, seni korumak için başına senin aldığın kadar bela alır mıydı? Senin için canından vazgeçer miydi? Eğer cevabın evet ise koş! Ne için bekliyorsun? O sana değer veriyor ve sende ona! İnan böyle insanlar kolay kolay bulunmuyor bu dünyada.

Anacığım! Saat kaç olmuş ya. Ben kaptırdım gidiyorum Bak ne yapalım şimdi biliyor musun? Sen benim dediklerimi bir düşün bende Almanca ödevimi yapayım malum yarın ders var. Şu an farkettim ki canım defterime ayırdığım kısım sana ayırdığımdan daha az. Bu yaptığın hiç hoş değil! Şimdi sen bu defteri kapatacaksın ama bu konu burada kapanmayacak!

"Kızım! Sen hala uyumadın mı? Ne mırıldanıyorsun öyle dır dır dır!" Annemi duydun. İyi geceler. Yarın tekrar yazacak olmama rağmen seni yine de özleyeceğim SEVGİLİ DEFTER. Hey bunu okuyan şahıs seni özleyeceğimi mi sanmıştın? Güldürme beni. Tabi ki özleyeceğim. Arada bir uğrada nasihat al benden. Neyse ya ben uyumaya gidiyorum seni seviyorum defter iyi ki hayatıma girdin.