Bugün yaratıcı havamdayım sonunda yeni bir bölüm ekleyebildim bu hikayeye lütfen benden ve bu hikayeden ümidinizi ve votelarınızı esirgemeyin ramazandan itibaren bu hikayeye de aktif bölüm geleceğini düşünüyorum-düşünmüyorum gelecek ölmezsem-. Bu hikayede farklı bir şeyler deneyeceğim-becerebilirsem- ve güzel olacağını düşünüyorum.
Madelyn, Tyler'a odada kalmasını söyleyerek dışarı çıktı.
"Benim yüzümden mi geldin eve? "
" Olabilir, kızıp kızmayacağına bağlı. "dedi. Gülümsedim. Yanıma geldi." Kay kenara. " dedi. Bir şey yapmadım." Ee, hadi. Kaysana kızım. "dedi. Kenara çekildim.
" Kıyafetlerinle yattığının farkındayım. "
" Ne yapmamı bekliyorsun, ufaklık? Soyunmamı falan mı? "
" Tyler, seninle tartışmaya enerjim yok. "
" Kızım seni de nasıl memnun edeceğimi bilmiyorum ki. "dedi
" Sen zaten neden benim yanıma yattın ki? "dedim.
" Çünkü, yoruldum ve kardeşimin yanında boş yer vardı. " dedi. Sırtımı ona döndüm. Uykum vardı, göz kapaklarım ağırlaşıyordu. Gözlerimi kapattıktan sonra kendimi uykuya bıraktım. Tyler'ın yavaşça kalktığını hissettim.
........
Sabaha kadar uyumuşum, diye düşündü Alyssa. Kendini yorgun hissediyordu. (Bu kadar uyumasına rağmen.) Saate baktı, altı buçuğa on vardı. (Evet, evet altı buçuğa on vardı, saatleri ancak böyle okuyabiliyordu) Bu saate kadar uyuyabilmek onun için bir rekor sayılırdı. Çok komik sınıf atlayıp eyaletin en iyi okulundan burs alabiliyorum ama saatleri okuyamıyorum, diye düşündü. Sonra kendi kendine kıkırdadı. Yatağından kalkıp banyoya gitmeyi düşünürken kapı çaldı. Alyssa, herhangi bir şey diyemeden kardeşi içeri girdi. Tyler mavi renkli koşu şortunun üstüne beyaz bir tişört giymişti.
"Günaydın. "dedi Tyler neşeli bir sesle. Alyssa bir süre oğlana baktı. Koşudan dönmüştü, terden saçları alnına düşmüş tişörtü üstüne yapışmıştı.
" Günaydın. "diye cevapladı Alyssa." Tekrar koşuya mı başladın?"diye sordu. Kardeşi cevap vermedi.
"Neyse, ben sadece ne yaptığına bakmak istemiştim, gitmem gerekiyor. " dedi Tyler.
Tyler kardeşinin odasına sadece iyi mi ona bakmak için gitmişti. Kafasında planladığında bu kadar tuhaf bir durum oluşacağını düşünmemişti. Nihayet kendi odasına girdiğinde üzerindeki terli kıyafetleri hemen yere fırlattı ve nerdeyse soğuk akan duşun altına girdi. Bütün gece uyuyamamış en sonunda vaz geçip koşmaya gitmişti. Soğuk su bedeninden akarken, o da dün geceyi tekrar tekrar düşünüyordu.
Babası kardeşine söylemeliyiz demişti. Ona artık kalbinin iflas etmeye başladığını söylemeleri gerektiğini düşünüyordu. Ama Tyler babasına da Madelyn'e de bağırmıştı. "Delirdiniz mi siz? Ona söylemek mi? Aklınızdan bile geçirmeyin!..." diye. Rebecca da tüm bunlar olurken yanındaydı ama kendinin de az çok ifade ettiği gibi 'umrunda değildi'. Tyler, kız kardeşine söylerlerse ne olacağını tahmin edebiliyordu, hayır tahmin edebiliyor demek bu konuda az kalıyordu, çünkü ne yapacağını tam olarak biliyordu. İlk önce ciğerleri sökülene kadar bağıracak, sonra en sonunda yorulup kendinden geçene kadar ağlayacak sonra haftalarca konuşmayacak, bu süre zarfında da gözlerindeki yaş hiç kurumayacaktı. Çünkü bunlar daha önce olmuştu. Annesi trafik kazasında öldüğünde - ki basit bir kaza değildi - arabada onunla beraber olan tek kişi Alyssa'ydı. Alyssa ve annesi haftalarca komada kalmışlardı. Alyssa onuncu haftanın sonunda uyandığında annesi öleli sadece bir saat olmuştu. Tabii ki ilk sorduğu annesi olmuştu ve babası onu da hemen söylemişti. Alyssa'nın bir kaç gün önceki ameliyatından kalma daha iyileşmemiş dikişleri vardı ve kız bunları umursamadan bağırmış ve ağlamıştı. Doktorlar sonunda ona sakinleştirici vermeye karar verdiklerinde Alyssa kanlar içindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reflection
Science FictionTeknolojinin son harikası mı tanrının bir mucizesi mi? İkisi de değildi. O bilimin en yeni oyuncağı tabiatın en son ucubesiydi.