Reflection

Bölüm 8

Sınavdan berbat bir şekilde kurtulduktan sonra geri döndüğümü belirtmek isterim.

Thulile'nin çağrı cihazı çaldığında, kadın hiç düşünmeden Alyssa'nın odasına koşmuştu. Odasına girdiğinde kız yatağında yoktu saat gecenin dördüydü yatağında olması gerekiyordu. Odanın içine bakındığında onu pencerenin önünde yerde buldu. Kalp krizi geçiriyor gibi durmuyordu ama yine de bilekliği alarm vermişti.

"Alyssa?" diye kıza seslendi, yaklaşmadan önce. Alyssa başını dizlerinin üzerinden kaldırıp ona baktı. Thulile kızın yanına diz çöktü. " Bilekliğin alarm verdi." diye açıkladı.

"Tahmin etmiştim." dedi Alyssa başını tekrar kollarının arasına gömerken. " Kalbim deli gibi atıyordu öleceğimi sandım." konuşurken sesinin titrediğini fark eden Thulile ne olduğunu anlamaya çalıştı. Kızın elleri titriyordu. " Anksiyete atağı geçiriyorum." dedi Alyssa. Thulile kızın abarttığını düşünmekten kendini alamadı.

Sadece heyacanlanmıștır.

Tanrılar Alyssa'yı haklı buldular. Thulile eliyle alnını ovușturdu. Alyssa'nın bilekliği tekrar ötmeye başladı, biraz sonra tekrar sustu. Thulile ne yapacağını bilemiyordu. Ona sakinleştirici vermeli miydi? Pek de atak geçiriyor gibi durmuyordu. Ama ilaçlar için numara yapacak bir çocuk da değildi. Thulile başını yere eğdiğinde kan damlalarını gördü. Kan görmenin verdiği panikle kızın başını kaldırdı. İntihara kalkışmıș olamazdı. O kadar kan yoktu. Ama yine de kan vardı; bir şey olmuştu. Kız, Thulile'nin yaptıklarına tepki vermiyordu. Uyuşmuş gibiydi. Sonra elinin üstünü gördü. Çirkin bir kesik vardı. Dikiş gerektirecek kadar derin değildi ama fazlasıyla can yakacak kadar da derindi. Kız kesiği bilerek açmıştı. Hesaplamıștı. Alyssa elini geri çekti.

"Ölmüyorum."

"Alyssa elinle ilgilenmem gerek." dedi Thulile. Kan kaybı - bu kadar azı bile - bu kız için tehlikeli idi. Belki de halsiz olmasının nedeni buydu.

" Bir şey olmaz." dedi Alyssa ama Thulile çoktan ayağa kalkmıştı bile. " Kanım biraz geç pıhtılaşıyor. Eninde sonunda hep duruyor ama. " Son cümlesini duymak Thulile'nin kalbinin sanki düşüyormuș gibi olmasına sebep olmuştu. Korktuğu gibi kızın sorunları sadece fiziksel değildi.

Thulile kız itiraz etse de eliyle ilgilenmişti. Çünkü yaranın iltihap kapması durumunda Alyssa'nın vücudu nasıl tepki verirdi hiç bilmiyordu. Sadece o değil kimse bilmiyordu. Halsizliğinin kaynağının herhangi bir şey olması gibiydi. Belki kan kaybı, belki aldığı ilaçlar, belki sadece kalbiydi sorun. Thulile, kız yatağına döndükten sonra bilgisayarın başına geçti. Hastanın geçmiş sorunları görmek için kızın ismini sistemde arattı. İki tane kilitli dosya vardı. Thulile kız hakkında daha çok şey öğrenebilmek umuduyla diğer dosyalara göz atmaya başladı.

Ayna ikizi.

Thulile ayna ikizliği gibi bir durumun sadece tek yumurta ikizlerinde görüldüğünü biliyordu. Bundan emindi yine de doğum kayıtlarında böyle geçiyordu. Başka bir dosyaya girdi. Ardından bir başkasına. Hepsi zaten bildiği şeylerdi. Sonra kilitli dosyaya bastı. Kendi şifresini kullanarak giriş yaptı. Arkwright ile çalışmanın ayrıcalıklarından biriydi bu. Her dosyayı görme yetkisi vardı. Dosyanın içindeki Thulile'nin gözlerini bile kırpmayacak kaşar şoka uğramasına neden olmuştu.

Daniel'ın uyandığında ilk gördüğü şey babasının sarı dişleri olmuştu. Güne başlamak için harika bir yoldu.