Hayat bazen çok acımasız oluyor. İnsana insanlığından utanmasına neden olacak şeyler yaşatıyor. Ben nemi yaşadım. Ben küçücük yaşımda okuma hayallerimle evlendirildim. Hemde bende 13 yaş büyük bir adamla. Abim Azad Hamit ağanın kızı Dicle ile yakalandığı zaman oldu olanlar. Ona hala kızıyorum. Kızmamak elimde değilki. Onun yüzünden berdel kurbanı oldum ben. Aslında kendimede kızıyorum neden anneme adet olduğumu söylediysem. Belki söylemeseydim benim yerime kuzenim evlenecekti bu adamla. Aslında meraklıydıda. Fırat ağa Mardin'in en yakışıklı adamıymış. Bütün genç kızlar onu konuşuyordu. Ağalık sırası onda olduğu için onunla evlenecekmişim. Hamit ağa aslinda beni ortanca kardeşe Baran ağaya alacaktı ama Fırat ağa karşı çıkmış. Kuzenim söyledi meğer bu Baran ağa çok sapık bir adammış Fırat ağada beni korumak için böyle yapmış.
O gün bahçede oyun oynarken altımda bir ıslaklık hissettim. Korkuyla hemen tuvalete koşmuştum. Tuvalete girdiğimde hemen kilodumu indirip baktım kan vardı. Korkuyla hemen anamın yanına koştum. Anam arkadaşlarıyla toplanmış çay içiyordu.
" Ana. "
"Ne var kız? "
" Ana çamaşırımda kan var. "
" Kız sen adetmi oldun ya. " diye anam bana bakıp gülüyordu. Bende iyi bir şey olduğunu düşünüp ona katılmıştım. Olacakları bilsem gülmek bir yana dursun söylemezdim bile.
O günün akşamına anam babama söylemişti. Biraz utanmıştım. Ama babamda gülünce 'Hakkatten eyi bir şey bu adet denen şey ' diye düşündüm. Ama yanılmışım. Benim gibi bu şehirde yaşayan kızlar için büyük bir sorunmuş meğer.
İki hafta sonra abim eve ağzı yüzü kan içinde gelmişti.
Anam " Ne oldu oğul sie böyle? " diye sormuştu.
Abin zar zor "Hamit ağanın adamları yaptı ana. Öldüreceklerdi zor kurtuldum ellerinden. " dedi.
" Ne oldu oğul ne yaptında böyle dellendirdin ağayı? "
" Dicle ile yakaladılar ana. Ana beni bulmadan kaçmalıyım. Ama Diclem olmadan da olmaz ana. "
Anam ağlayarak " Saçmalama oğul. Hem bak ben sie demedimmi o ağa kızıdır biz onlarla baş edemeyiz diye. " dedi
" Ana ben çok seviyom ana. Onsuz olmaz. " bir anda kapının açılmasiyla o tarafa dönmüştük. Gelen babamdı. Yüzünde büyük bir korku vardı.
" Lan piç sen naptin ha. Hamit ağa eğer konağa gitmez isek seni öldüreceğini söyledi. "
" Gidersemde öldurecek baba. "
" Adamın bir şey varki aklına bizi çağrıyor yanına. " dedi babam.
" Heya oğul oda kendi kızını ölmesini istemez. " dedi anamda.
*FIRAT*
Babam evde bir sağa bir sola sinirle yürüyordu.Sonunda konağın kapısı açılmış Rafet gelmişti.
" Beni istemişsiniz ağam. " dedi Rafet boynu bükük bir şekilde.
" Senin o piç oğlunu kızımla yakaladım. Onu öldürecem. Onu er yada geç bulup öldürecem. O kızıda senin oğlunuda öldurecem. " dedi babam.
Rafet babamın ayaklarına kapanıp "Kurbanın olam ağam etme eyleme. " diye yalvarmaya başlamıştı.
Onun bu haline dayanamayıp " Baba şöyle bir gelsen ya. " diyip onu kenara çektim. " Baba öldürmeyelim. "
" Sen ne dersin Fırat? "
" Başka bir çözüm yolu bulalım. " dedim. Babam biraz düşündü.
" Haklısın oğul. Bende kızımı kaybetmek istemem. " dedi ve sonra Rafet'e dönüp " O piç oğlunu buraya getir yoksa onu öldürürum. " dedi.
Rafet'te " Sağolasın ağam hemen getiriyorum. " dedi ve gitti.
Yaklaşik yarım saat sonra Rafet Azad ve Feride geldi. Feride oğlunun koluna girmiş zar zor getiriyordu onu.
Babam onların oturmalarına bile izin vermeden konuşmaya başladı " Rafet çocuklarin ölmesine gerek yok bu yüzdende BERDEL yapacağaz. " babam ne diyordu böyle. " Senin kız kaç yaşinda söyle bakayım. " Elvan'ı görmüştüm bir ara küçücük bir kızdı. Olamazdı herhalde.
" Ağam benim kardeşim daha çok küçük. Daha adet bilem olmamış. " içim rahatlamıştı Azad' ın söyledikleriyle.
" Tamam o zaman amca kızıydı falan olur. " dedi babam.
" Yok ağam bizim kız adet olmuştur. Öyle o kadar küçükte değildir. " dedi anası. Bu nasıl bir anaydı böyle. Kızını nasıl böyle bir duruma sokardı. Hemde küçücük kızını.
" O zaman ne yalan söyler senin bu piç oğlun? " dedi babam öfke ile. Babam o kıza kesin kıyacak idi.
" Ağam o nerden bilsinki. " dedi Rafet.
" Eyi o zaman kızı hazırlayın iki gün sonra düğünümüz var. " dedi.
Onlar gittikten sonra babam bütün konağı bir araya toplamış idi. Herkes ne olduğunu merak ediyor idi.
Babam Barana dönüp " İki gün sonra evlenecaksın kendini hazırla. " dedi.
Baran " Ne evlanması baba? Kimle? " diye sorular sordu.
" Raşit'in küçük kızıyla. "
" Ne hayır kesinlikle olmaz. " haklıydı o küçük kızı böyle bir tehlikeye atamazdım.
" Olacak. Evlanacaksın. Namusumuzu temizlayacaksın. Hem sen evlanmıyacaksinda kim evlanacak Fırat mı? "
" Evet ben evlenecağım. " dedim ortaya atılarak.
" Ne saçmalıyorsun oğul sen. " dedi anam.
" Senin bu sapık oğluna o küçücük kızı kurban etmem ana. "
" Bencede abim evlensin. Bakın eğer ben o kızla evlenirsem ona yapmadığım ezziyet kalmaz. Neler yapacağımı tahmin bilem edemezsınız. " sinirden yumruklarımı sıkmaya başlamıştım.
" Eyi o zaman Fırat evlanacak o kızla. "
*ELVAN*
Anamlar gittikten 1 saat sonra geri dönmüştüler. Abimde yanlarındaydı. Hamit ağa affetmişti onları. Ne eyi adammış.
" Ana ne oldu affettimi Hamit ağa? "
" He affetti hatta kızıda verdi. Ama karşılığında bir şey istedi. "
" Ne istedi? " diye sordum merahlan.
" Seni. Hayırlı olsun konağa gelin oluyosun. " ne gelini. Ama ama ben daha çok küçüğüm.
" Ama benim okulum var. "
" Zaten bu sene sondu. Bitti ya okulun. Ne konuşuyon daha. " dedi babam bana sinirli bir şekilde. " O değilde hanım eyiki bunu erken vermişiz ya okula. Ne eyi oldu baksana. "
" Hakkat bey eyiki erken vermişeh. " dedi anamda ona katılarak.
Ben şimdi evleniyommu yani. Ama ben daha çok küçüğüm.
* 2 GÜN SONRA *
Üstümde bembeyaz bir gelinlik. Ama bana kefen olmuş kimsenin haberi yoh. Ölüyom kimse bilmiyo. Bağrıyom kimse duymuyo.
Kuzenim Dilşah yanıma geldi ve oturdu. " Kız sen ne şanslı bir şeysin ha. Bak Mardin'in en yakışıklı adamıyla evleniyon ha. Fırat ağa duyduğuma göre seni Baran ağadan kurtarmış. Aslen o evlencekmiş ya senlen. Baran ağa sapığın tekidir benden söylemesi dikkatli ol sen. Ama biliyonmu seni kıskanmıyoda değilem. Kız bunu kırk yıl düşünsem aklıma gelmez idi. " dedi ve gitti. Şimdi ben halime duğamı etmeliyim.
1 saat sonra beni almaya geldiler. Bir ata bindirmiş idiler beni başimada kırmızı bir duvak takmış idiler. Ağladığım belli olmuyordu bu duvaktan.
Konağın önune gelince durduk ve beni attan indirdiler.
Ölümüme yüruyordum. Cenazeme gidiyordum. Ben ölüyordum beni neden görmüyorlar.
********
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN İÇİN (TÖRE)
ChickLitAşkın en zor tonu Aşk hiç bu kadar kolay ve bu kadar zor olmamıştı. Küçük yaşta evlendiği adama yıllar geçtikçe aşık olan ve onunda kendisine aşık olmasını bekleyen bir kız. Elvan. Kardeşi gibi gördüğü bir kızdan çocuk yapması beklenen bir adam. F...