" Seni öldürücem Kardelen. Ya niye saçımı kesiyosun. " dedim gözlerim dolu dolu. Çünkü saçlarım kendimde en çok sevdiğim şeydi hatta tek sevdiğim.
" Başka seçeneğim yoktu özür dilerim. Salağın teki o sakızı yapıştırmasa böyle olmayacaktı." dedi oda pişman gözlerle bana bakarak.
" Napıcam şimdi ben bu saçla peki?" dedim ağlamaya ramak kaldığı her halinden belli sesimle.
"Kuaföre gidip kestire biliriz. Hem tekrar çıkar sonuçta kökü sende. " dedi Fırat.
" Fırat haklı hadi gidelim. Hem birazdan insanlar gelir. "dedi Cesur abi de.
" Başka seçeneğim yokmu?"
"Aslında kaynak yaptıran bilirsin. " dedi Kardelen.
" Hayır doğal saçlarım kalsın. Hem Fırat ağam haklı tekrar çıkar. " dedim çaresiz sesimle.
Hep beraber sinemadan çıkıp yakınlarda olan bir kuaföre gittik. Fırat ve Cesur abi bizi kapıda beklerken Kardelen de beni bir koltuğa oturtup kuaför kadına ne yapması gerektiğini anlatıyordu. Bir saatten az bir zaman sonra kuaförden çıkmış ve eve geri dönmüştük. Kader hanım ağa saçlarımı görünce bana kızmış ama olanları duyunca üzülmüştü.
Hep beraber salona geçtik ve sohbet etmeye başladık. Kardelen bu gün yaptıklarımızı anlatmaya başlamıştı. Tabi şirkette olanlar hariç. Akşama doğru sofra kurulmuş yemeklerinizi yemiştik. Yemekten sonra kahvelerimizi içmiş ve en sonda Cesur abiyi uğurlamıştık.
Odalara dağıldığımızda içimi tuhaf bir ürperti sarmıştı. Odaya girdiğimde Fırat' da arkamdan gelmişti. O kapıyı kapattıktan sonra hiç yapmayacağım bir şeyi yaptım. Üzerimdeki kıyafeti onun gözleri önünde çıkardım ve sadece iç çamaşırlarıyla kalmıştım. Başımı kaldırıp onun yüzüne baktığımda gözlerinin koyulaştığını gördüm ve o an yaptığım hatanın farkına vardım. Hızla onun yanından geçip banyoya gitmek istemiştim. Ama sadece istemekle kaldım çünkü Fırat kolumdan tutmuş ve beni kendine çekmişti.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen. " dedi dişlerinin arasından.
" Üstümü değiştirmek istiyordum sadece. " dedim korku dolu bir sesle.
" Üstünü değiştirmek ha. "
" E.. Evet. "dedim zorlukla.
" Ben de bunu yedim. "dedi ve dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı ve sertçe öpmeye başladı. İlk başta karşılık vermek istemesemdr zorlamalarına dayanamayıp dudaklarımı araladım. Çok geçmeden dudaklarımdan ayrılmıştı. Gözlerini baktığımda orada daha önce hiç görmediğim bir şey vardı. Tutku. Arzu. Artık adı herneyse o.
Tekrar dudaklarını dudaklarımla birleştirdi ama bu sefer sertçe değil okşar gibi öpüyordu. Ona karşılık vermeye başlayınca öpücük derinleşmeye başladı. İçimdeki kadınca bir duygu bu işin sonunu tahmin ediyor ve arzuyla bekliyordu. Bende ona uyup ellerimi omuzlarına koyup onun kaslarını okşamaya başladım. Sırtım soğuk çarşaflarla temas edince içim hafif ürpermişti. Ve sonrası zevk dolu bir gece.
...........
Sabah gözlerimi açtığımda onun uyuduğunu fark ettim ve onu zevkle izlemeye başladım. Elimi kaldırıp yeni yeni sakalları çıkmış yanağını okşadım. Sonra aklıma dün gece olanlar geldi. İlk gece olanlardan çok farklıydı. O zamanda zevk almıştım ama dünkü gibi değildi. Bunun sebebi belki onun sarhoş olmayıp bunu kendi isteğiyle aklı yerindeyken yapmış olmasıydı. Hafif kıpırdandığını görünce direk gözlerimi kapattım. Nedense böyle yapmayı alışkanlık edinmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN İÇİN (TÖRE)
ChickLitAşkın en zor tonu Aşk hiç bu kadar kolay ve bu kadar zor olmamıştı. Küçük yaşta evlendiği adama yıllar geçtikçe aşık olan ve onunda kendisine aşık olmasını bekleyen bir kız. Elvan. Kardeşi gibi gördüğü bir kızdan çocuk yapması beklenen bir adam. F...
