Kimya sınıfından hiç birşey olmadan çıktı. Saçını düzeltmek için tuvalete girdi. İçeri matematik sınıfından bir kız geldi. Begüm'e selam verdi. Aynı şekilde Begüm de eliyle selam verdi.
Sonra kız yanındaki aynanın önüne geçti ve içinde makyaj malzemelerinin olduğunu herkesin bildiği çantasını çıkardı.
"Bence makyaj yapmalısın"
Begüm öyle bir kız değildi. Başını 'hayır' anlamında salladı.
"Sen bilirsin" dedi ve kalçasını sağa sola ritimli bir şekilde sallayarak tuvaletten çıktı. Saçını düzeltmeden Begüm de tuvaletten çıktı ve telefonunu alıp, annesini aramak amacıyla çantasına elini daldırdı.
Annesi telefonu açmıyordu. En az beş kez aradı ama yine telesekreter devreye girdi. Sonra belki bir sorun vardır diye babasını aradı. Telefon ilk çalışta açıldı.
"Alo baba, annem..."
"Baban mı, annen mi?!" Bu başka birisiydi. Sesinden kız olduğu belliydi. Telefondan bir hahkaha yükseldi.
"Kimsin sen, aileme ne yaptın?!" Telefon kapandı. Begüm koşarak dershaneden çıktı ve arabanın içine daldı. Artık tek umudu anne ve babasının evlerinde olmalarıydı.
Büyük ihtimalle telefondaki kadınla.