Yarım saattir aynaya bakıyorum.Ben böyle biri değildim.Hiç bir zamanda olmamıştım.
Ben,kitaplarım,kulaklığım ve yastığımla yaşayan normal bir genç kızdım. Tamam pek normal değildim. Ne kadar güçlü gözükmeye çalışsam da çok duygusal ve saf biriydim.
Evet, saf olduğumu kabul ediyorum.Bizim okuldaki kızlarla aramda dağlar kadar fark vardı.Gerçi onlardan bazıları biraz sürtük. Ay tamam yalan söyledim baya sürtük.
Neyse bundan sonra devam edecek bir okulum olmayacaktı. Kafamı kaldırıp aynaya baktım tekrar.
Aslında güzel olmuştum. Gelinlik her genç kıza yakışırdı.Her genç kızın hayaliydi gelinlik giymek, sevdiği adamla nikah masasına oturmak ama ben daha 18 yaşındaydım. Evlenmek istemiyordum yani istiyordum ama zamanı gelince sevdiğim adamla..
Ve eminim ki sevdiğim adam bir zamanlar hayatımı mahveden, beni bir zamanlar yetimhanenin kapasına bırakacak kadar nefret eden sevgili anneannemin ve dedemin (!) torunu değil.Üçüncü kez aynaya baktım. Beyaz tenim, mavi gözlerim ve kahverengi olan saçlarımla anneme benzediğimi söylerdi teyzem ve ben bunu yapmayacaktım 12 yıldır beni arayıp sormayan anneannem, babaannem ve dedelerimin dediğini yapmayacaktım. Eğer anneme benziyorsam annem gibi olmalıydım kararlı ve cesur. Gerçi anneme ve babamada aynı şeyleri yapmışlar ama onlar aşıkmış. İki dedeminde şirketkeri rakipmiş ve ortaklık için evlendirmişler. Annem ve babam ölünce bağları güçlendirmek için evlendirecekler beni..
Kapının açılmasıyla düşüncelerimi rafa kaldırdım."Hazır mısın?" dedi teyzem. Ya hazırdım.Hayatımın kararmasına hazırdım.
"Teyze bak! Ben istemiyorum. Ya ne anlarım ben evlilikten? Ve o benim kuzenim. Yani ne kadar uzun süredir görüşmesekte o benim kuzenim."dedim bir anda.
"Bak anne ve babanın ölmünden sonra bunu onlara borçlusun!"dedi kızgınlıkla.
Bir de bana kızıyor ne haddine ya. Bunca yıl sonra ortaya çıkıyorlar sonra bana kumpas kurup evlendiriyorlar. Yok öyle bir dünya.
"Ne?"dedim bir anda bağırarak. Ne bağırarak mı? Anırdın lan! iç sesim benim bak şuan hiç müsait bir zaman değil sonra gel canım. Ve bağırmaya devam ettim.
"Ben kimseye bir şey borçlu değilim. Özellikle de size. Ha borçlu olacaksam Çiğdem teyzeme borclu olurum ki borçluyum zaten. Hani yıllar önce aileden kovduğunuz, beni yetimhaneye bırakırken buna engel olduğu icin aileden saymadığınız.Ve ben harika derecede bir aptallık yaptım.12 yıldır beni katilmiş gibi gören sizlere inandım. Pişman oldugunuza inandım. Ve bir baktım beni zorla evlendiriyorsunuz. Ayrıca bundan teyzemin haberi yok. "dedim nefes almadan konuştuğum ve bağırdığım için nefes almakta güçlük çekmiştim.İşte ben buydum. Kendini kimseye ezdirmeyen ve cesur.Aynada gördüğüm kız değildim. Aferin kızım böyle devam et kim ki bu kadın seni ezicek? Bastır gülüm. İç sesimle zafer dansı yaparken sevgili teyzem (!) gür bir kahkaha attı ve konuşmaya başladı.
"Katil gibi görmek mi? Sen kardeşimin ve eniştemi öldürdün!"demesiyke ağlamamak için kendimi zor tuttum. Ağlamayacaktım ben bu yaşıma kadar kimsenin karşısında ağlamamıştım ve bundan sonrada ağlamayacaktım. Hep yanlız ağlamıştım geceleri, yatağımda.
"Ben katil değilim!"diye bağırdım ve işaret parmağımla omuzunu dürttüm.
"Sen kardeşini kaybetmiş olabilirsin ama ben annemi babamı kaybettim. O zaman daha çocuktum!"dedim sinirle ve ben sinirliyken ağlardım ve ağlayınca krize girerdim ve şuan krizin eşiğindeyim.
Teyzem tam ağzını açmıştı ki içeri Can girdi. Nam- ı diğer Müstakbel Kocam (!) "Anne ne oluyor? Bu ne gürültü?"dedi sakince.
"Yok bir şey oğlum konuşuyorduk öyle" Hah konuşuyormuşuz. "Anne bizi biraz yanlız bırakır mısın?"dedi Can. Teyzem odadan çıktı. Can bana gittikçe yaklaştı ve aramızda 30 santim kala durdu.
"İyi misin?"diye sordu. Niye ya kötü mü gözüküyorum? Ne diyorum ben ya?
"Birazdan zorla evlenecek bir kız nasılsa bende o kadar iyim."dedim gözlerimi devirerek."Bak Serra,bende evlenmek istemiyorum."dediğini duymak isterdim ama söylediği şeylerle beynimden vurulmuşa döndüm."Bak istemiyorsun biliyorum ama sorun beni sevmemense emin ol zamanla birbirimizi severiz."dedi ne diyeceğimi şaşırmıştım sesimi zor buldum ve ağzımdan kelimeler tiksintiyle çıktı.
"Ne diyorsun Can? Ben evlenmek istemiyorum anlamıyor musun? Beni oyuna getirdiniz farkında mısın sen acaba?"dedim onu iterek.
Aniden dirseklerimden sıkıca tuttu "Bak Serra, huysuzluk yapmayı bırak. Evleneceğiz ve senin kaçışın yok. Bu kesin! Şimdi uslu dur ve seni aşağıda bekliyorum."dedi ve alnımdan öptü. Ona gözlerimi açarak şaşkınca baktım. Gözlerinin içine bakarak tiksintiyke avucumun içiyle alnımı sildim. Bana ağzının ucuyla gülerek dışarı çıktı. Lan mal niye yapıştırmadın ağzına bir tane dedi iç sesim. Haklıydı aslında.Birden kendimi koltuğa attım.Ben böyke değildim kimseye boyun eğmrzim ve eğmezdimde. O 12 yıl boyunca kendimi suçladım ben. Doğum günümdü benim o gün. Tam 12 yıldır bir zamanlar benu sevdiklerini düşündüğüm insanlar bana katil gözüyle baktı. Bende saf gibi buraya geldim.
Bana pişman olduklarını ve evlatkarından kalan tek hatıra olduğumu söylediler. Ben de geldim. Safım ben ya saf.
Tam 2 haftadır teyzemede ulaşmıyorum. Eminim Brezilyaya olan toplantıyıda bunlar ayarlamıştır. Ve teyzemle olan bütün bağlantımı kestiler. Ne de olsa para bol. Teyzemin böyle bir şeye izin vermeyeceğini biliyorlardı.
Ve ben burada oturmuş çaresizce evlenmeyi bekliyorum. Ama ben Serra Demirsem o nikah masasına oturmam arkadaş.
Bir kaç dakika daha koltukta oturduktan sonra beynimde ampuller yandı.
Allah'ım ne kadar zekiyim ya yemin ederim Türkiye'yi b8rak dünyayı yönetecek zeka var bende. Ben bu zekayla Amerika'yı bile köle yaparım lan ben bu ülkeye. Allah aşkına iç ses ne saçmalıyorsun sen ya? Bir susta planı işleve koyalım.Aniden koltuktan kalkınca başım dönsede aldırmadım. Çantamdan telefonumu çıkardım ve mobil verimi açtım.
-İnternetim olduğunuda söylemeden duramadım gshsg-
Otobüs bileti ayırttım. Biraz acele etmeliyim çünkü 45 dakika sonra İstanbul'a kaçıyorum...
✳✳✳✳Evet bu bölüm böyleydi.
Bu benim ilk kitabım ve yorumlarınıza ihtiyacım var.
Şimdiden teşekkürker
I❤U
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat'ın Gelini
Teen FictionArabanın önüne atladı. "Bana yardım eder misin?"diye sordu telaşla. "Sana neden yardım edeyim ki?" diye soğuk bir tonda sordu. Aslında bu sorudan çok cevaptı. "Çünkü yardıma ihtiyacım var!"dedi çaresizce. Gerçekten yardıma ihtiyacı olmasa ona karşı...