seni sevmeye başladım, bir seri katilin ilk kurbanını seçmesi gibi,
çok düşündüm sevmeden önce...
silahın içinde mermi sayar gibi sayıyordum bana kaç kere baktığını
bir iki üç dört, beş yok!
namluyu temizler gibi sonra temizlemeye çalışıyordum seni gözlerimin önünden,
bir kusur arıyordum sende, sevmemek için bir kusur, bağışlamak için bir kusur,
öldürmemek için.
silahı parçalar gibi kafamı sallıyordum dağıl git diye aklımdan,
sonra kağıt üstünde cinayet planı gibi şiirler yazıyordum,
acemiydim,
ama seni öldürecektim..
doğduğun kadar ölürsün diyecektim, korkma
korkacaktın,
öldüğün kadar doğarsın, bak güneşe diyecektim gözünü alsın,
o sırada bir mermi gelip şakağına dayansın,
uzaktan ateş edecektim ellerim titreyecekti, uzaktan sevecektim seni..
sen beni, yani bir merminin sana geldiğini farkedene kadar,
iki yüz metre uzaktan,
üç yüz kere sevecektim,
acemiydim,
ama seni öldürecektim..
bir mermi sana gelirken, pişman olacaktım ve ondan önce koşup sana sarılacaktım, ne oluyor diyecektin, cevap veremeden kan kusacak ölecektim.
acemiydim. ama seni öldürecektim...
düşünüldüğü kadar basit olsaydı bunlar yapacaktım,
ilk kurbanım sen, gözlerin aklımdan gitmeye çalışırken,
seninde ilk kurbanın ben olduğunu farkedene kadar katil bendim,
inanacaktım,
beni özlediğine
yani
işlemediğim bir suçu işlediğime,
manyak olacaktım,
delirecektim,
acemiydim,
ama seni öldürecektim..
seni sevmeye başladım, bitiremiyorum..
yani öldürmeye alışmış katiller gibi seni öldürmeye doyamıyorum,
bir umut öldürmek, bir umut yaşamaktı,
o kadar ki acemiydim,
sana kendimi öldürtecektim..
ellerimi uzatıyorum bu gece, acemiyim,
soğuk taşlar gibi üstümde yat
sana yardım ve yataklıktan, içeri alınmak istiyorum...
bir yağmur gibi sırtından içine geçmek istiyorum...
şimdi beni öldür,
bütün profesyonelliğinle..