Genç kızın gözlerinden yaş akarken ve zorlukla sevdiği adamın gözlerinin içine bakarken istemsizce dudaklarından şu kelimeler döküldü;
"Ümidin bittiği yer acının başlangıcıdır unutma sevdiğim...
___________________________
"Aklın düşündüğünü yürek kaldırmaz be güzelim..."
1 hafta sonra
Acı dolu bir haftadan sonra genç ali iyice çökmüş ve artık dayanamaz hale gelmişti. Bilseydi sevdiğini başkalarına vereceklerini elbet bir yolunu bulurdu ama o öğrendiğinde iş işten geçmişti. Genç ali o günden sonra bir kere bile gülmemişti. Ne uyuyabilmiş nede boğazından bir lokma geçirebilmişti. Anası da oğlunun bu haline dayanamıyordu çünkü oğlu ne olursa olsun hep gülerdi. Şimdi ise bir tebessüm bile etmiyordu. Genç ali sırtındaki elle başını arkaya doğru çevirdi ve onun en yakın dostu olan her sıkıntısını onla paylaştığı küçüklükten beri kendisini yalnız bırakmadığı mehmeti gördü ama hiç tepki vermeden oturduğu tepeden manzarayı izlemeye devam etti.
Mehmet alinin yanına oturup "selamun aleyküm" dedi ali'ye bakarak ali mehmete bakmadan "aleykum selam "dedi gözlerini bir yere dikmiş oraya doğru bakıyordu. Mehmet " nasılsın ali?" dedi. Güneş vurduğu için biraz kısmıştı gözlerini.
Ali bir tepki vermeyince "anlaşıldı "dedi sesini biraz sert kullanarak ve yine " oğlum anlıyorum seni ama kızmı kalmadı koca dünyada dert etme üzme kendini "dedi gülümseyerek ali hala tepki vermeyince mehmet sırtına bir tane geçirdi ve " bak eyer dert ettiğin güzel kızsa buluruz oğlum sen yeterki iste bu yakışıklılık karşısında kimse seni reddetmez " suratını ekşiltip "benim kadar yakışıklı olmasanda idare edersin dedi gülerek. Ali onun bu sözüne karşın mehmete bakıp bir kere süzdükten sonra gülümsedi ve "hadi be ordan" dedi. Mehmet kardeşini gülümsettiğine sevinmiş olacakki "ha gül işte böyle al yakışıklıda ol benden ama yeterki gül ben kardeşimin üzülmesine dayanamam alışık değilim bu hallerine"dedi gülümseyerek. Ali kardeşinin omzuna kolunu atıp kendine çekti ve "iyiki varsın be kardeşim" dedi gülerek. Mehmet aliye bakıp "sende" dedi gülümseyerek.
Ali mehmete dönüp " lan yoksa sen buldunmu kendine " dedi mehmet kafasını başka yere çevirince ali gülerek sırtına vurup " sonunda be kardeşim kim neyin nesi? " dedi gülümseyerek. Mehmet lafı geçiştirircesine " ya şey işte..." deyince ali kafasına bir tane vurup "ne işte?oğlum lafı ağzında gevelemesene kim bu şanssız kız dedi alayla gülerek.
"Osman amcanın kızı leyla varya işte o ama benim onu sevdiğimi bilmiyor ve böyle devam ederse ben onu kaybedicem kaybedersemde biterim be kardeşim!" ali kardeşine gülümserken "sakın elinden kaçırma bir an önce söyle yoksa gerçekten benim gibi kaybedersin" dedi sıkıntıyla.
Mehmet huzursuzca yerinde kıpırdanırken "yok abi ben dayanamıycam gidip söyliyicem hadi bana eyvallah kardeşim" deyip kalktı ve ardından "sende üzme kendini bir yolunu bulucaz gerekirse kaçırırsın" dedi gülümseyerek. Ali mehmetin söylediği bu kelimeyi neden daha önce düşünemedim diyerek bi yandan kendine kızarken bi yandanda sevincinden havalara uçuyordu kendine geldiğinde mehmetin çoktan gitmiş olduğunu gördü oda hızla evine gitmek üzere yola koyuldu...______________________________
Selam okuyucularım bölümü beğendinizmi ? Şimdi çok kısa oldu dersiniz evet bencede kısa ama yapcak bişey yok sizi seviyorum baaaayy :-* :-* :-*
Şaka şaka bir reklam arası yapayım dedim zaten bukadar kısa bölüm olmaz demi neyse çok konuştum hadi iyi okumalar...
__________________________
Genç ali eve vardığında çok heyecanlıydı çünkü sevdiği kıza bu sefer kavuşucaktı. Eve girdiğinde anası onun bu haline çok şaşırmış aynı zamanda sevinmiştide çünkü bir şey onu mutlu etmişti belliydi ve her ne mutlu ettiyse annesinide sevindirmişti. Genç ali annesinin yanına varıp "ana bu gece gelinin geliyor "dedi heyecanla. Anası oğlunun bu haline gülümseyip "hele dur oğul ne gelini? ne gelmesi? bir sakinleş" dedi gülümseyerek.
Genç "anam güzel anam sevdayı bu gece zindanından kurtarıcam" dedi gülümseyerek. Annesi meraklı bir ifadeyle "o nasıl olcahmış peeki" dedi.
Genç kendinden emin bir şekilde "tabiki kaçırarak" dedi gülümserken. Annesi bunu beklemiyor olacakki morali biraz bozulmuştu çünkü kaçırırken başına bir şey gelebilirdi yinede oğluna moral olsun diye gülümsemeden edemedi. " peki nasıl kaçırıcaksın oğul ya başına bişey gelirse ozaman ben ne yaparım?" dedi endişeli gözlerle oğlu "sen hiç merak etme birşeycikler olmaz allahın izniyle tamam mı ana ?"dedi sözünden dönmeyeceğini belirterek. Genç kadın oğlunu ikna edemeyeceğini bildiğinden susmakla yetindi başını sallayarak. Daha sonra genç kalkıp duş almaya gitti biraz rahtlamalıydı üzerindeki sitresi atmak için genç banyoya ilerlerken anneside küçük kızını çağırmaya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mavi ve yeşilin savaşı
Dla nastolatków"AŞK" "NEFRET" "KORKU" "ACI" Ve en önemlisi "İNTİKAM" Daha neyin ne olduğunu bilmeyen bir kız çocuğu acaba karşısına çıkan zorluklarla baş edebilecekmi? bu acı dolu hayata sımsıkı tutunup kurtulucakmı? yoksa kaybedip ölücekmi? köy hayatı içinde ya...