Gerçek ve Halüsinasyon Arasında

137 7 0
                                    

Sağ taraftaki havalandırma giderinden Bonnie adlı animatronik bana bakıyordu. Bu bir halüsinasyon olmalı, ben git gide kafayı yiyordum ama hala o bana bakıyordu. Korkmaya başladım. Hala bana bakıyordu. Telefon çaldı.

-Merhaba, Merhaba saat 3 oldu ve neler olup bittiğini merak ettiğim için aradım.
-Garip bir şeylerden bahsetmiştin. Bonnie denen animatronik bana bakıyor şuan, aklımı yitiriyor olmalıyım.
-Telefonu kapat ve hemen maskeyi tak !
-Ne ?
-Maskeyi Tak !

Telefonu yüzüme kapattı. Maskeyi hemen taktım ve gözlerimi kapattım. Maskenin içinde çok zor nefes alıyordum. Kalp atışlarım hızlandı. Gözlerimi açtığımda Bonnie gitmişti. Maskeyi çıkardım ve derin bir nefes aldım. Burada neler oluyor ve ben neden burada çalışıyorum ? Burada neler olduğunu açıklamasını istiyorum birinin artık. Bu animatronikler kendi kendilerine hareket ediyorlardı sanırım ama neden maskeyi taktım ki ? İşte bunu bir türlü anlamıyordum. Saat 6 oldu, mesaim bitmişti. Hemen Pizzacıdan çıkıp eve gidip, biraz uzandım. Aklımı kaçırmak üzereydim. Eve gelince yatağa uzanıp biraz düşündüm. Bu mekan hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Hemen kabul etmemeliydi. O animatronik neden bana baktı ki uzun süre ? Maskeyi takınca neden gitti ? Bunlar Bay Franchise ile kesinlikle konuşmam lazım. Böyle bir olay bir daha olursa çalışmayacağım. Ama şimdi biraz uyuyayım. Saat gece yarısına geliyordu, işe gitmeliyim. Fazbear Pizza'ya girdim, Bay Franchise o gün gelmemişti. O yerde çalışmak hatta kalmak konusunda tereddüt ettim ama bana hiçbir zarar gelmemişti ki. Bugün de çalışmayı düşünüyorum, bu işi kaybedemem. Ama en kısa sürede Bay Franchise ile konuşmam da lazım. Bir gece daha çalışacağım, evet. Üçüncü gece başlıyordu. Masama oturdum ve telefonun çalmasını bekledim. Telefon çaldı.

-Merhaba, merhaba üçüncü gece içinde burdasın. Artık olayları biliyorsun.
-Ne olayı, bana artık burası hakkında bir şey söyleyin. Dün ki animatronikte neydi ?
-Dostum şimdi beni iyi dinle. Burası hakkında bilmen gereken çok önemli birşey var. Bu animatronikler gece vakti hareket ediyorlar.
-Ne ? Nasıl ? Dalga mı geçiyorsun ?
-Hayır dostum, şaka yapmıyorum. Andrew, onların daha fazla elektrik harcamasını önlemek için gece vakti serbest modda bırakıyor. Sabah vakitleri, onlar istedikleri gibi bu mekanda dolaşabiliyorlar ama kimseye zarar vermiyorlar. Gece ise serbest moda alıyoruz ve yine istedikleri gibi gezebiliyorlar ama bir nedenle yüz tanıma programları devredışı kalıyor ve...

-Ve ne ?
-Gördükleri kişiye saldırıyorlar. Neden saldırdıklarını bilmiyoruz ama sanıyorum ki, endoskeleton kuralı nedeniyle.
-Endoskeleton kuralı ?
-Bu kural, animatroniklerin bir kuralıdır. Bizleri canlı birer endoskeleton olarak görüyorlar ve bir kostümün içine sokmaya çalışıyorlar.
-Bay Franchise bana bunun hakkında birşeyler anlattı ama bana şaka olduğunu söyledi.
-O moruk bazı şeyleri söylemek istemiyor. Beni dikkatli dinle, herhangi bir animatroniği havalandırma giderinde görürsen, yada karşıdaki koridordan geldiğini görürsen maskeyi tak ve hareketsiz kalmaya çalış.
-Bütün gece maskeyi takıp otursam peki, sorun çözülmez mi ?

-Çözülmez çünkü müzik kutusu var. Onu her seferinde gidip kurmak zorundasın. O şeyin, hediye paketinde çıkması senin için hiç iyi olmaz. Bu yüzden maskeyi tak ve onlara karşı dikkatli ol. Her hangi bir animatronik, seni maskesiz görürse, bir kostümün içine sokmaya çalışacaktır. Umarım ne demek istediğimi anladın. Sabah 6'da ise onların çalışma mekanizması eski haline geri dönüyor. Bu yüzden sabah 6'ya kadar hayatta kal.
-Daha soracak çok sorum var.

Telefon bir kez daha yüzüme kapandı. Artık bu mekanda kalmak istemiyordum, buradan çıkmam lazım ama çıkış kapısı öbür tarafta ve oraya gidene kadar herhangi bir salak animatronik beni görebilir ve şu müzik kutusu olayı var. Onun içinde ne var ki ? Cidden buradan çıkmak istiyorum. Bu işi neden kabul ettim. Çok korkuyorum. Çıkışa gitmenin bir yolu olmalıydı, bu animatroniklere görünmeden. Kameradan onları kontrol ettim. Hepsi yerli yerindeydi. Siktir ! Chica, yerinde değildi. Yemek odasından kameraya bakıyordu. Bonnie'de ortalıkta yoktu. Havalandırma giderindeydi. Freddy hala yerindeydi. Neyse ki sadece 3 tane animatronik var. Daha doğrusu canavar var. Bunlara görünmeden buradan çıkmam lazım. El fenerimi ve maskemi yanıma alıp çıkışa doğru ilerledim. Kamera sistemi, sadece benim masama kurulu olduğu için onların nerede olduklarını bilmiyordum. Koridorda yürürken umarım onlardan bir tanesi ile karşılaşmazdım. Ayağıma birşey takıldı ve yere yuvarlandım. Bu da ne ? Pembe tilki. Bunun adı neydi ? Mangle evet ama bu bozuktu zaten, korkmama gerek yok. Maske ve el fenerim yanımdaydı. Saat henüz 2 olmuştu. Kapıya nihayet vardım. Kahretsin, kapıyı dıştan kilitlemişler. Bunu neden yapmışlar ki ? Buradan nasıl çıkacağım. Kapıya tekme atıyordum açılsın diye ama arkamda aniden birşey belirip bana ''Merhaba'' dedi. Şu balonlu animatronikti. Napacağımı şaşırdım ve hemen maskeyi taktım. Hala bana bakıyordu ve gitmiyordu. Suratında bir gülümseme ve elinde bir balon vardı ve bana durmadan ''Merhaba'' diyordu. Hareket etmemem lazımdı. Ama bu şey benden küçüktü. Aklıma bir fikir geldi ve ona tekme atım ama bu hiç iyi olmadı. Çünkü o demirden yapılma birşeydi ve ona tekme atınca hiçbirşey olmadı. Aksine gülmeye başladı. Hemen koşmaya başladım ofisime doğru. Neyse ki demir parçası olduğu için o kadar hızlı yürüyemiyordu ve artık onu arkamda görmüyordum. Gitmişti. Peki ama nereye ? Umruma değil. Ölmek için daha çok gencim ve burdan çıkmak istiyordum. Müzik kutusu aklıma takıldı. Onu kurmayı unuttum. Onu kurmam lazım yoksa, içindeki şey benim için kötü olacakmış. Telefondaki adam öyle söylemişti. Onun adı neydi ki ? Şuan için bu önemli değil, asıl önemli olan hayatta kalmamdı. Saat 4 olmuştu. Müzik kutusunun bulunduğu oyun odasına doğru yavaş yavaş ilerledim. Herhangi birşey yoktu etrafta. Müzik kutusunu hızlı hızlı kurdum. Acaba şu büyük hediye paketinin içindeki şey neydi ? Korkunç olan o muydu yoksa ? Müzik kutusunu kurdum ve ofisime gittim. Başka çıkacak yer yoktu burdan. Tek çare ofisime gidip, bütün gece hayatta kalmaya çalışmaktı. Ofisime geldim, etrafta kimse yoktu ve oturup kameradan onları izlemeye başladım. Bonnie, sağ havalandırma, Chica ise sol havalandırma borusundaydı. Buraya gelmeye çalışıyorlardı. Giderin ağzında beliriverdiler. Çok korkuyordum. Maskemi taktım ve elimden geldiğince hareketsiz kalmaya çalışıp, yine gözlerimi kapattım. On saniye kadar içimden saydım. Kalbim yerimden çıkacak, nefesim kesilecek gibiydi. Gözlerimi açtığımda ikiside gitmişti. Saatimin alarmı ötmeye başladı. Saat 6'ydı. Nihayet, tüm animatronikler yerlerindeydi. Üç gece burada çalışmam bana yeterdi. İstifa etmeye hazırdım. Bay Franchise geldi ve bana burası hakkında artık birşeyler anlatmalıydı.

Freddy'nin Yerinde Beş GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin