Dördüncü gecede bitmişti. Kameradan kontrol ettim. Chica ve diğer Animatronikler yerlerine geçmişlerdi ve normal moda dönmüşlerdi. Bu işten nefret ediyorum. Bay Franchise geldi. Bana ''Tebrik ederim, sadece üç gecen kaldı'' dedi. Asıl anlamadığım, ben gittikten sonra gece bekçisini nereden bulacaklarıydı. Umrumda değil, onlara bol şans diliyorum. Evime gittim ve uzandım, bugünü ve bu işi atlatmak istiyorum artık. Annem birşeyim olduğunu farketmiş olmalı ki odama geldi ve yeni işimi sordu. ''Çok güzel gidiyor anne, her şeye bayıldım. Herkes çok iyi''. Kocaman bir yalan ! ''Öyle olduğuna sevindim tatlım, bir sorun mu var ?''. ''Hayır anne bir sorun yok ama karnım çok acıktı''. ''Hemen yemek yapıyorum''. Saat yine gece yarısına geliyordu. İşe istemeye istemeye de olsa gitmek zorundaydım. Fazbear Pizza'nın önüne geldim ve tabelaya bakarak ''Hepinizden nefret ediyorum, seni şişko ayı !'' dedim. İçeri girdim ve aklıma takılan soruları Bay Franchise gitmeden ona sormalıydım. Ofisindeydi, içeri girip konuşmaya başladım. ''Beşinci gecen için sana şans diliyorum, hayatta kalırsın umarım''. ''Kapıyı neden üstüme kilitliyorsunuz ?''. ''Animatronikler ve senin kaçmaman için. Onlar, serbest modda dışarı çıkıyorlardı. Eğer bir gece bekçisi bulursak, animatronikler gece bekçisini takip ederek dikkatleri dağılacaktı''. ''Nasıl yani ben canlı yem miyim ?''. ''Eh öylede denebilir''. Resmen canlı yem olmak için işe alınmıştım. Bu yere olan nefretim dahada artıyordu. ''Müzik kutusunun neden kuruyorum ve kurmazsan ne olacak ?''. ''Hangi müzik kutusu ?''. ''Gece vakti, telefondaki adama bana müzik kutusu kurduruyor. Kurmazsam, karşıma bir şeyin çıkacağını söylüyor''. ''Bunun hakkında bir bilgim yok''. ''Birde resimlerde maskeli bir karakter görüyorum, o kim veya o şey ne ?''. ''Tam olarak nereden geldiğini ve ne olduğunu bilmiyoruz ama onu burada depoda bulduk. Eskiden kalma bir şey olmalı. Çocuklar onu çok seviyor. O da çocukları çok seviyor, onlara hediyeler veriyor, sanıyoruz ki o bir animatronik, serbest modda çalışıyor''. Bu biraz ürpertici ama bir zarar vereceğini düşünmedim. Çünkü hediyeler veriyormuş. Ama belki o da gece modunda değişiyordur. Onu şuana kadar görmemiştim. ''Mesai saatin geldi, ben gidiyorum. Bol şans''. Bu yerde yine yalnız kalmıştım. Beşinci gece başlıyordu. Hemen ofisime geçtim ve telefonun çalmasını bekledim. Telefon çaldı.
-Merhaba, merhaba, demek dün hayatta kaldın. Güzel çünkü bugün işler zorlaşıyor. Freddy'nin yerinde beş gece hayatta kaldın. Önce bunun için seni tebrik ediyorum.
-Zorlaşıyor derken ?
-Farklı şeyler yapacaksın. Öncelikle deponun kapısı bugün açılacak.
-Ne demek açılacak ? Neden açıyorsunuz ki ?
-Biz açmıyoruz. Foxy denen animatronik ve diğer kapatılan animatronikler yani Eski Chica, Freddy ve Bonnie canlanıyorlar. Neden canlandıklarını bilmiyoruz. Foxy adlı animatronik diğerlerinden daha zeki. Kapıyı açmayı başarıyor.
-Maskeyi takarak ondan kurtulabilirim.
-İşte bu çok zor, çünkü o dediğim gibi diğerlerinden daha zeki. Maske onun için bir işe yaramıyor. Onu kaçırmanın tek yolu. Onu gördüğün an ona ışık tutmak. El fenerinin ışığını onu gördüğün an ona karşı açıp kapa, korktuğu için gidecektir. Ama Baloon Boy'a dikkat et.
-Ona nasıl dikkat edeceğim ?
-O, sana saldırmaz fakat Foxy ile iş birliği içinde olduğu için el fenerinin pillerini çalmaya çalışacaktır. Onu gördüğün an maskeni tak ve onu bir animatronik olduğuna inandır. Böylece Baloon Boy gidecek ve pillerini çalmayacaktır.
-Başka yapmam gereken ne var ?
-Müzik kutusunu kur. Hoşçakal
Telefonu kapattım. Müzik kutusunu kurmaya gittim. Chica ve Mangle'ın kavga eden ve Mangle'ın, Chica'nın burnunu çaldığı çizimler yine dikkatime takıldı. Hangi çocuk böyle birşey çizerdi ki ? Koridorda kimse yoktu. Müzik kutusunu kurdum ve ofisime geri dönmeye başladım. Koridorda deponun kapısının açık olduğunu gördüm. Siktir ! Onlar harekete geçtiler, ofisime koştum. Kimse yoktu. Yerime geçtim ve koridora ışık tutmaya başladım. Bu gece zorlu olacaktı. İlk Freddy geldi ama sonra gitti. Daha sonra Chica geldi. Maskemi hemen taktım ama Chica'da bir gariplik vardı. Burnu neredeydi ? Bir saniye bunu hatırlıyorum. Çizimde burnu yok olmuştu, çünkü Mangle çalmıştı. Burnu yok olduysa bu nasıl olabilir. Aklıma çok kötü nedenler geliyordu. Burnunu, Mangle'ın çalabileceğini düşündüm ama o bozuktu ve kırıktı o nasıl canlanıyordu ki ? Kameradan kontrol ettim. Mangle, oyun odasındaydı. O lanet telefondaki adam, bana onunda canlandığını söylememişti. Parçaları yıkık, döküktü. Teni pembe ve beyazdı. Çok sivri dişleri vardı, bir gözü dışarı sarkmıştı. Umarım buraya gelmez. Chica gitti. Koridorda Chica'ya benzeyen başka bir şey vardı. Eski Chica olmalıydı bu, ondan daha korkunç görünüyordu. Maskemi taktım. Odaya girdi ve etrafta dolandı. Nefes alışverişi bile çok korkunçtu. Bayağı eski bir şey olmalıydı çünkü kolları kopmuştu ve ağzı, bayağı ayrılmıştı. Odada birkaç tur daha dolanıp, geri gitti. Kalp krizi geçireceğim artık. Müzik kutusunu çok az kurabilmiştim ve şimdi bitmek üzereydi. Gidip hemen onu kurmak zorundaydım. Yolumun üstünde eski Freddy vardı. Kablolar her yerinden sarkıyordu. Maskemi taktım hemen. Beni inceledi ve gitti. Maskemi çıkarttım ve oyun odasına koştum. Arkamdan bir şey koşuyordu. Kafası olmayan bir şeydi bu, kollarıda kırık ve mor renkteydi. Bu eski Bonnie'ydi beni kovalıyordu. Müzik kutusunu hemen kurdum ve ofisime doğru koşmaya başladım. Beni takip etmesin diye, tuvalete girdim. Oda peşimden girdi. Tanrım, çok korkuyorum. Lütfen bana saldırma şirin tavşancık. Maskemi taktım ve kabinde saklanmaya başladım. İçeri girdi ama ses gelmiyordu. Çok hızlı nefes alıyordum. Kapıları bir bir kırıp açmaya başladı. Sıra benim kapıma gelmişti. Ama kapımı kırmadı. Dışarı çıktı. Bende hemen kabinden çıktım ama yanılmışım. Dışarı çıkmamış, oradaydı. Beni kandırmıştı. Üstüme atladı. Diğer Bonnie'de ki gibi yüzüne ışık tuttum ama bir sorun vardı. Onun gözü, hatta yüzü yoktu. Üstümde debelenmeye başladı. Kolarını bana doğru savuruyor ve saldırmaya çalışıyordu. Kollarını tutuyordum ama artık direnemeyecektim. Hayatım buraya kadarmış. Sonumun, canavar bir robot tarafından olacağını bilemezdim. Aklıma fikir geldi. Kendimi yerde sürüne sürüne, tuvalet kabinine çekmeyi başardım. Bonnie, ayaklarımdan çekiyordu. Tuvalet musluğunu açtım ve küçükken yaptığım gibi elimi altına tutup, ona su fışkırttım. Yerde çırpınmaya başladı. Fırsat bu fırsattı. Tuvaletten çıkıp ofise koştum. Ofisime geldim ve koridora ışık tutunca Foxy'nin orada olduğunu gördüm. Mangle'dan farklıydı. Onun erkek versiyonuydu. Kırmızı ten rengi, elinde korsan kancası vardı. Ağzı yamulmuştu. Yamulmasının tek sebebi sanırım çocuğun kafasını ısırmasıydı. Koridorda duruyordu. Işık tutuyordum. Delirmişcesine ışığı açıp kapıyordum. Gitmişti evet gitmişti. Saat dörttü. Çok az kalmıştı. Ama ayak sesleri duymaya başladım, bir şey sanki koşuyordu. Bir saniye o da ne ? İmdaaat !

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freddy'nin Yerinde Beş Gece
TerrorFreddy'nin Yerinde Beş Geceye Hazır Olun ! Freddy Fazbear Pizza'ya hoşgeldiniz. 83 yılından beri tüm ailelerin ve çocukların, birbirinden güzel ve renkli arkadaşlar ile birlikte akşamları parti havasında yemek yiyebilecekleri bir yerdir burası. Dah...