Yeni Bir İş

236 15 3
                                    

Saat sabahın 6'sı, lanet olsun ! Bu kadar erken neden kalkıyorum ki, işsiz ve boş gezen biriyim ben. Doğru ya, iş bakmak için erken kalkmam lazım. Kahvaltıya inmeliyim, yoksa annem bana kızacak. Merdivenlerdeki hoş krep kokusu çok hoşuma gitti her zaman, ben çocukken de bu kokuyu duyduğum zaman, yatağımdan anında kalkardım. Belkide o zamanlar çocuk olduğum için hayat beni bu kadar zorlamamıştı. Kahvaltı masasına oturdum, krebimi yiyecekken, annemin ''Bugün artık bir iş bulursun,umarım'' demesi ile iştahım kaçtı. Beni neden çocukken ki gibi sevmiyorsun, Anne ! Beni sev, beni o güzel yaptığın soslu kreplerin ile besle, beni üzme Anne. ''Erken kalkmamın sebebi bu zaten, kendime iş bakmak.'' dedim. Annem, bana ''Fracht, tatlım bu kendi iyiliğin için. 24 yaşına geldin. Kendine bir iş ve sana bakacak bir eş bulmalısın''. ''Ben bir evlilik için şuan hazır değilim, Anne''. ''Bu konuyu daha önce konuştuk. Şuan otur ve yemeğini ye ve yanındaki gazetelerdeki iş ilanlarını oku''. Konuyu bu şekilde geçiştirmesini sevmiyorum. Beni umursamıyormuş gibi davranması çok sinir bozucu. Gazeteleri aldım ve sıcak krebimden yerken bir yandan iş ilanlarına baktım. Burada işaretlenmiş bir ilan var. Freddy Fazbear Pizza'da çalışacak, güvenilir bir gece bekçisi arıyoruz. ''Anne, bu ilanı sen mi işaretledin ?''. ''Evet tatlım, ben işaretledim. Senin için çok uygun bir iş. Bütün gece oturup, çalışabileceğin bir iş bu. Üstelik duyduğuma göre orada çok sevimli robot arkadaşlar bulunuyormuş. Komşunun çocukları, doğum günlerini hep o renkli yerde kutluyormuş. Çocukların bulunduğu bir iş ortamından daha iyi neresi olabilir ki. Sana en ideal iş bu''. ''Anne, çocukları sevmem. Hepsi başıma toplanacak''. ''İşte bu yüzden gece bekçisi arıyorlar. Çocuklar ayak altından gittiğinde, senin orayı güvenli tutabilmen için. Şimdi yemeğini ye ve ilandaki numarayı ara''. ''Peki anne.''. Bana iş bulması, emir vermesinden daha beter. Neyse, en azından kimsenin olmadığı bir saatte çalışırsam, uyuyabilirim. Numarayı aramadan önce, gözüme ''Güvenilir'' yazısı çarptı. Neden diğer yazılardan farklı bir renkle yazılmıştı ki ? Numarayı aradım. Karşıma sesi çok kalın ve heyecanlı bir adam çıktı:

-Merhaba, Merhaba, burası Freddy Fazbear Pizza, nasıl yardımcı olabilirim ?

-İş ilanı için başvurdum, gece bekçiliği için.

-Ne güzel ! İşe hemen bugün başlamalısın. Çok geç kaldın.

-Geç kalmak, bugün işe başla ? Nasıl yani, gelip işe başlayayım mı ?

-Evet hemen gel ve başla. Saat gece yarısı 12'den sabah 6'ya kadar çalışmanı istiyoruz. Bunu yapacağını düşünüyorsan hemen gel.

-Evet yapabilirim, bu işi yapabilirim.

-Tamam, Freddy Fazbear Pizza'da seni bekliyoruz. Hoşçakal

-Ama adımı sormadınız, neden güvenilir yazısı farklı, neden hemen çalışmalıyım ?

Telefon yüzüme kapandı. Adam çok telaşlı konuştu. Adımı bile sormadı. Umrumda da değil. Sonunda bir iş buldum ve annem artık susacaktır. Gidip hemen başlayayım işe ve daha çok detay öğreneyim. ''Anne, ben Fazbear Pizza'ya gidiyorum. İşe başlayacağım. Saat 12'den sabah 6'ya kadar. Beni bekleme''. ''Ne çabuk, ama sorgulamak yok. Yeni bir fırsat bu. Git ve hemen başla ve ayın çalışanı ol. Seni seviyorum tatlım''.''Bende seni seviyorum Anne''. Dışarı çıktım.

Fazbear Pizza'ya ulaştım. Kapısında kahverengi bir ayı logosu vardı. Çok değişik değil mi ? Ve ürpertici. İçeri girdim ama bu ne kargaşa ! Oradan oraya koşan çocuklar. Onlara bakmak, bana niyeyse, Maymunlar Cehennemini hatırlattı. Kapıdaki görevli bana sordu ''Nasıl yardımcı olabilirim ?''. ''İş ilanı için gelmiştim. Gece bekçiliği''. Adam hemen birine seslendi. ''Merhaba ben Andrew Franchise, buranın sahibiyim. Sanırım sende yeni gece bekçiliği için geldin. Öyle değil mi ?'' . ''Evet kesinlikle gece bekçiliği için geldim''. ''Ne güzel, hemen sana ofisini göstereyim''. Çok yaşlı bir adamdı. Burası yıllardı var olmalı, yada bu adam burayı açabilecek parayı daha yeni buldu. Beni ofisime götürdü. Ofis değildi gerçi. Önünde koridor bulunan, yanlarda havalandırma giderleri olan ve ortasında, üstünde fan, oyuncaklar ve yenmiş pizza dilimi bulunan bir masa duruyordu koridorun. ''Gece 12'den, sabah 6'ya kadar burada çalışacak bir gece bekçisine ihtiyacımız vardı. Eski gece bekçimiz, 7 günlük bir izne çıkacaktı. Bu işi yapabileceğine emin misin ? Daha doğrusu sana güvenebilir miyiz ?''. ''Bu işi yapabilirim fakat güvenmek bu iş için neden gerekli ?''. ''Eski gece bekçisi seni işe başladığında arayıp, talimatları verecek. Daha doğrusu yapman gerekenleri söyleyecek. Sadece burada oturup, kameralardan içeride biri var mı diye izlemeni istiyoruz. 7 gün için çalışacaksın.''. ''Evet bana güvenebilirsiniz. 7 gün çalışacağım.'' bunu istemeyerek söylüyorum. Neden içimde kuşku var ki ? ''Çok iyi, bugece işe başlarsın. Şu kontratı imzala, 7 gün çalışacaksın ve istersen 7.günün sonunda bizimle çalışmaya devam edebilirsin.''. ''Tamam, işe bu gece başlayacağım. Bana bu mekanı biraz gezdirir misiniz ?''. ''Elbette''. Beni parti odasına götürdü. Değişik çocuk çizimleri bulunan koridorlardan geçtik. Zemin siyah beyaz ekose desenli, duvarlada yeşildi. Beni parti odasına getirince bir ürperti oldu. 3 tane robot oyuncak karşımdaydı. ''Onların adı Freddy Fazbear, Bonnie the Bunny ve Chica the Chicken. Onlar buranın, neşe kaynağı. Çocuklar onları çok seviyor. Sende seveceksin eminim. Onları gece serbest modda bırakıyoruz. Fazla elektrik harcayıp masraf yapmasınlar diye''. ''Peki neden onları kapatmıyorsunuz ?''. ''Onları her kapatıp açtığımızda, yeniden başlıyorlar ve daha fazla elektrik harcıyorlar. Son yaşanan olaydan sonra bayağı bir kısıtlama yapmamız gerekti''. ''Son yaşanan olay derken ?''. ''Kapının önünde bir çocuk ölü bulundu. Kim, neden öldürmüş bilinmiyor''. Bu yeri sevmedim. Üstelik şu robot arkadaşlardan ayı olan, sanırım adı Freddy'di. Gözlerimin içine bakıyordu. Bende onunkini içine bakıyordum. Sanki, bana bir şey açıklamaya çalışırcasına bakıyordu. Sanırım aptallaştım. Bir oyuncak ile konuşacağım nerdeyse. ''Bu oyuncaklara ne deniyor ?''. ''Onlara animatronik diyoruz. İçinde çok özel bir endoskeleton bulunuyor. Bu onları kontrol eden şey. Üst katman ise tamamen demir ile kaplama. Çocuklar bayılıyor onlara''. ''Gerçekten çok şirinlermiş''. Hayır onlar korkunç görünüyorlar. ''Animatroniklerin bir kuralı vardır. Hiçbir endoskeleton, üstünde kıyafet olmadan serbest modda kalamazmış, hatta bunun için canlanıp seni öldürebilirler''. ''Ciddi misiniz ?''. ''Şaka yapıyorum, sadece havayı yumuşatmak için. Bak, onlardan ilk başta herkes korkar ama sende seveceksin buna eminim''. Parti odasından çıktık. Çocuklar oradan oraya koşturuyordu. Ellerinde garip parçalar vardı. Sanki bir tilkiye benziyordu. Pembe ve beyaz renkte. ''Pardon, şu çocukların elindeki şey nedir ?''. ''O Foxy, daha doğrusu Foxy'di. Çocuklara masal anlatan bir animatronikti. Fakat nedense çocuklar onu her seferinde parçalarına ayırıyorlar. Biz onun çok renkli bir karakter olduğunu düşünüyoruz. Fakat her seferinde parçalara ayrılmış oluyordu. Bizde onu parçalarına ayırıp adını Mangle koyduk. O bir puzzle gibi. Çocuklar geliyor onun parçalarını bulup, birleştiriyorlar ve onu yeniden yapıyorlar. Bu daha çok hoşlarına gidiyor''. ''Çocuklar böyledir, sevmedikleri şeyi yok etmeye çalışırlar''. Kapıya gelmiştik. Bir şey beni korkuttu. Çocuk şeklinde bir robot vardı, herkese balon veriyordu. ''Peki bu nedir ?''. ''Onun adı Baloon Boy, onu çocuklara balon vermesi için yaptık. O da bir animatronik. Yeni gelen müşterilere ve evlerine dönen müşterilere selam veriyor''. Konuşan bir animatronik, fena değil. ''Sizinle çalışmak umarım iyi olacaktır bay...?''. ''Adım Fracht, Fracht Mikeschitz.''. ''Bay Mikeschitz, sizi burada görmek bize keyif verecek. Gece gelmenizi sabırsızlıkla bekliyoruz''. ''Bende, iyi günler''. ''İyi günler Bay Mikeschitz''. Kapıdan tam çıkarken şu Balonlu animatronik bana ''hoşçakal'' dedi. Bu işe alışmak, sanırım biraz zor olacak.

Freddy'nin Yerinde Beş GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin