Bölüm 5 *Basket Sahasında

27 4 0
                                    

Kucağından inip yanıma geldi Merve. Yapmacık gülümsemesi her zamanki gibi iş başındaydı.

"Sen mi gelmiştin canım ya?"

Gelmemiş gibi mi duruyordum cidden? Sabahki samimiyetinden gram yoktu üzerinde, bunu anlamıştım.
Arkadan yeşil göze baktığımda, gözleri benimle buluştu. Neden buradaydı acaba? Sevgilisi miydi ki Merve'nin? Platonik kimdi peki? Her neyse, sadece onu burda görmek hayal gücümün dışındaydı. Belki de onu burda, Merve'nin yanında görmek istememişsindir diye alay etti bilinçaltım.

"Şey, elbiseyi getirmiştim ben. Rahatsız ettim ama sanırım."

"Yarın diye konuşmuştuk tatlım?"

"Yürümek için çıkmıştım, yakın zaten burası bırakayım dedim."
Elimde sıkıca tuttuğum askıdaki elbiseyi ona doğru uzattım.

Elbiseyi aldıktan sonra yeşil göze bakıp içeri davet etti beni. Çekinir bir hali vardı üzerinde. Kabul etmezdim, endişe etmesine gerek yoktu. Bu durumda en son yapacağım şey içeri girip onlarla oturup sohbet etmekti. Elbiseyi verdikten sonra görüşürüz diyip evden çıktım.

Nedensizce farklı hissetmiştim. Üzerime bir burukluk çökmüş gibi. Hafif bir güneş vardı, sıcaktandır diye büyük bir bahane uydurdum kendime. Mart ayındaydık, ne kadar sıcak olabilirdi ki. Karşıda duran kahve banka gidip oturdum, bağdaş kurarak. Annem her zaman böyle oturduğum için kızardı bana. Bir hanımefendi toplum içinde düzgün oturmalı derdi. Ama her daim özgürlüğü savunduğumdan bu durum benim böyle oturmama engel değildi.

Yanımda hissettiğim hareketliliğe kafamı kaldırdım. Yeşil gözdü.

Bir süre durdu, tek kelime etmeden sessiz kaldı. Ne zaman konuşacak diye beklerken birkaç kelime döküldü dudaklarından.

"Sevgilisi değilim, yanlış anlama."

Söylediği şeyle tek bir mimik dahi oynatmadan telefonumu çıkardım. Şifresini yazıp instagrama girdikten sonra gönderileri beğenmeye başladım. Ta ki yeşil göz telefonu elimden çekip alana kadar. Cidden şaşırmıştım, ona bu cesaret nerden geliyordu? Ses çıkarmadım, zaten ben daha ne olup olduğunu anlamadan telefonu çoktan elime vermişti beraberinde söylediği bir kaç cümleyle. Sonra ayağa kalktı, bir yandan gitmeye hazırlanıyordu sanırsam.

"Arama kaydındaki son numara benimki, haberin olsun kaydedersin."

°°°

İçeceğimi yudumlarken bir yandan da Mina'yı dinliyordum. Küçük kardeşi Eren'den bahsediyordu.

"Ya saat 11 oldu bizimki yok hala. Meryem sultanda celallendi. Zor kurtardım durumu valla, bu sefer fena borçlu bana eşek sıpası."

Telefonumun çalmasıyla elime alıp baktım. Yabancı numaraydı, bir süre açmakla açmamak arasında kalıp duraksadım. Sonra tekrar çalmaya başlayınca cevaplayıp kulağıma götürdüm telefonu.

"Selam."

Bu ses? Ah, yeşil gözdü.

"Yeşil göz?"
Biraz durdu, sonra kahkahasının arasından konuştu. Az önce yeşil göz mü demiştim ben ona?

"Sanırım yeni adımı sevdim."
Sonra ekledi.
"Nasılsın?"

Ne cevap vereceğimi cidden bilmiyordum.

"Ah, harika iyi olduğuna sevindim. Bende iyiyim saol."

Benim yerime kendine cevap vermişti. İyi miydi bu çocuk?

"Aslında sana harika bir fikrim var mavi göz."

Mavi göz?

"Yaratıcı ol biraz yeşil göz, o benim lafım."

"Yeşil göz fazla yaratıcı zaten, hakkınızı yiyorum bağışlayın bayan."
Gülmeden edemedim, bu hoşuma gitmişti.

"Harika bir fikrim var demiştin?"

"Aslında evet. Küçül bir idda aslında. Ben kazanırsam, benimle yarın gitmem gereken bir davette bana eşlik edeceksin. Ama eğer sen kazanırsan ne istersen onu yaparım, sen seçersin."

Cevabım tabiki de hayırdı.

"Öylece benimle gelmeyi kabul etmeyeceğini zaten biliyorum. İdda iyi fikir. Kendine güvenmiyor musun yoksa,ha?"

En hassas noktamdan yakalamıştı. Nasıl oluyordu da onu yenemeyeceğimi düşünüyordu?

"Ben kazanacağım için sorun yok."

"Harika o zaman, kabul ettin yani. Peki, bir saat sonra Demirtaş Kolejindeki basket sahasına gel. Orda buluşalım."

Telefonu direk kapayıp kendime kızdım. Şimdi ne halt yiyecektim ben? Küçüklükten kalma top fobim vardı. Hele basket toplarına karşı. İlkokuldayken kafama basket topu yemiştim, hatırlıyorum da ilk o zaman ağlamıştım okulda.
Lanet okuyarak Mina'nın yanından ayrılıp dediği basket sahasına doğru taksiye bindim.

Multimedia *Derya (Mina'yla buluştuğundaki hali)


Son Sonsuzluk TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin