~ 5.BÖLÜM ~

684 66 7
                                    

~Taehyung~

Kookie çoktan kaçmıştı. Benim yüzümden. Onun canını yakmış olmalıydım. Lanet olsun. Hala ayna ile bakışıyordum. Bu "kendini kaybetmiş" yüz ifadesinden iğreniyordum. Kookie beni asla affetmeyecekti. Ona asla itiraf etmemeliydim.
Elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım. Derse giremezdim. Jungkook da derste olacaktı. Onun yüzüne bakamazdım. Ayrıca hala sinirim yatışmamıştı ve hapları içmem gerekiyordu. En mantıklısı eve dönmekti. Koşarak okuldan çıktım.

~Jungkook~

Koşarak sınıfa girdim ve hemen sırama oturdum.
Hiçbir şey yok Jungkook dikkatini derse ver ve artık düşünmeyi bırak.
Ama düşünmeden duramıyordum. Onu sevmeye başlıyordum sanırım. Olamaz.
Biraz hava almak icin pencereyi açtım. Tae koşarak okuldan çıkıyordu. Bu güzel bir şeydi. En azından bugün bir daha görmeyecektim. Ama o ağlıyor muydu ? Olamaz onu çok üzmüş olmalıydım. Belkide bana gerçekten aşık olmuştu. Belkide ona bir şans vermeliydim. Ama artık çok geçti. Bir daha yüzüme bile bakmazdı.
Artık bunları düşünmek istemiyorum..

~Taehyung~

Eve girer girmez hemen odama çıktım haplarımı içtim ve duş aldım. Biraz daha rahatlamıştım. Sadece onun yanındayken rahat olamıyordum. Ama artık peşinden koşmayacaktm. Ben şimdiye kadar hiç yapmadığım birşey yapmştm zaten. Ona itiraf etmistim. Ama o reddetti. Ve artk pesinden koşmayacaktım. Zaten o da buna memnun olurdu.
Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı ve gözlerimi kapattım.

*Sabah*

"Tae hadi kahvaltıya gel!!"
Annemin sesiyle uyandm ve mutfaktan enfes kokular geliyordu. Hemen kalktım ve elimi yüzümü yıkamaya banyoya gittim. Saçımı da düzeltince giyinmek icin odama geri geldim. Bugün ilk defa giyinmem bu kadar uzun sürmüştü. Ama gerçekten güzel olmuştu. Deri siyah pantolon ve V yaka,bol,ince, beyaz bir t-shirt. Kookie'yi pisman edecektim.

**

"Anne ben çıkıyorum hoşçakal"
Koşarak evden çıktım. Annemde fark etmisti kıyafetime özendiğimi. Bana attığı şaşkın bakışlar komikti gercekten. Acaba Jungkook ne tepki verecekti ?
Gerci artık umrunda değildi. Onu unutacaktım. Zaten bu kadar kısa sürede gerçekten sevmiş olamazdım. Hoşlanmıştım belki. Evet kesinlikle öyleydi.

Düşüncelerimden kurtulduğumda okula çoktan ulaştığımı farkettim. Hemen okula girdim ve sınıfa çıktım. Sınıfta herkes bana bakıyordu. Bakışlara aldrmadan ilerledim. Ama bir saniye.. Lanet olsun kookie ile oturamazdm. Yüzüne bile bakamazdım ki..
Ve ne kadarda harika(!) yanı boş olan tek kişi de Jimindi. Ona baktığımda zaten onunda beni izlediğini gördüm. Hemde nasıl bakıyordu. Deri pantolonu giymemeliydim belkide. Her neyse saçımı düzeltip Jimin'in yanına gittim. Tam oturacaktım ki elini koydu ve engelledi. "Ne yapıyorsun"bakışları attım.
"Önce ödemelisin" diyerek işaret parmağıyla yanağını gösterdi.
"Unut bunu" diye hırladım. Ama elini çekmedi ve yanağını göstermeye devam etti. Aam o sırada sınıfa Jungkook girdi. Bana ağzı açık bakarak sırasına yürüdü.
Lanet olası çok güzeldi.
Ama acı çekme sırası ondaydı. Jimin'e döndüm ve başını iki tarafından tutup dudaklarına minik bir öpücük kondurdum. Hiçbir şey yapamadı sadece yüzüme şaşkın kocaman gözlerle bakıyordu.
"Bu yeterlimi peki" diyerek sırıttım. Kafasını salladı ve elini çekti. Hala şaşkınca bakıyordu. Onun bu haline kahkaha atıp önüme döndüm. Kookie sırasında değildi. Belkide görmüştür.
Umarım görmüştür.

~Jungkook~

Belkide Taetae ile yeniden konuşmalıydım. "Arkadaş olabilir miyiz"diye sormalıydım belki.
Bunları düşünerek hızla okula girdim ve sınıfa koştum. Yavaşça kapıyı açtm ve içeri girdim. Olamaz bu Taetae miydi? Çok mükemmeldi. Çok seksi olmuştu kahretsin.. ve Jimin'in yanındaydı. Önce bana baktı tabi bende hayvan gibi ona bakıyordum. Yani böyle bir Tae görmeyi beklemiyordum doğal olarak şaşırmıştım. Bir saniye(!)
Kafasını çevirdi, Jimin'e bakmaya başladı ve ona yaklaştı(!), yüzünü iki tarafından tuttu ve öptü(!)
Yanlış görmüş olmayı diledim. Bunun kabus olmasını dinledim. Ama gerçekti.
Onu öpmüştü.
Ama benim neden canım yanıyordu?
Neden gözlerim doluyordu?
Nefes alamadığımı hissettim ve sınıftan koşarak çıktım. Lavaboya gittim ve kapıyı kapattım. Deli gibi ağlamak geliyordu içimden. Ama daha dün hicbir şey hissetmediğimi söylemiştim. Ne yapmıştı bana böyle.
Ve dayanamayıp ağlamaya başladım,olduğum yere oturdum.
"Taetae senden nefret ediyorum."diye defalarda bağırdım. Ama yalandı,nefret etmiyordum tam tersine aşık olmuştum ona.
"Lanet olsun"sesim ağladığım icin sonlarda kısıldı. Beni ne hale getirmişti. Gerçekten sevdiğini düşünmüştüm kahretsin.
Meğer hepsi oyunmuş. Sadece bana sahip olmak istemiş. Zevk için.
"Aptal Kook kendine gel" çığlık atarak ve saçlarımı çekiştirmeye başladım.
Bu kadar yeterdi. O beni umursamıyorsa bende onu umursamayacaktım. Ayağa kalktm ve aynaya baktm. Yüzüm ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Hemen yüzümü yıkadım ve saçımı düzelttim. Çantamı alıp lavabodan çıktım. Hoca derse girmişti.
"Of kahretsin ya" gözlerimi devirdim. Son kez kıyafetlerime falan çeki düzen verdim. Ve kapıyı tıklattım.
"Hocam derse geç kaldığım çok özür dilerim."dedim eğilerek.
"Bir daha olmasın,yerine geç."
Hemen yerime geçtim ve ders notları almaya başladım.

Gençler biliyorum yaklaşk iki aydır bölüm yazmıyorum daha doğrusu yazamıyorum. Evde değilim çünkü yazmam çok zor oluyo. Buda bieaz kısa ama anca bukadar yazabildim. Umarım yinede beğenirsiniz ♡♡

You & IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin