Tam 3 saattir camın önünde oturmuş dışarıyı seyrediyordum.
Manzara güzeldi insanın içine işleyen bir rahatlığı vardı.
Havalar iyice soğumuştu vücudum donmaya başlamıştı,dolaptan hırka almak için ayağa kalktım dolabımın kapısını açtım. Hırkalar katlı bir şekilde yukarı sıradaydı ayaklarımı kaldırdım ve hırkayı aldım tam o sırada hırkanın cebinden bir fotoğraf ayaklarımın yanına düştü yavaşça yere eğilip elime aldım ve sandalyeme geri dönüp sandalyeme oturdum ve gmzlerimi elimdeki fotoğrafa diktim o korkunç kazadan emen önce çektirmiştik birden o gün gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti.
-Elena gel buraya tatlım fotoğraf çektiricez yolculuk anısına
-Ama ben çok çirkin çıkıyorum
-Kim demiş benim meleğim dünya güzeli zaten sen fotoğrafta varsan kimse bize bakmazki bu güzelde kim deyip gözlerini senden alamazlar.
-Gerçektenmi
-Benim sana hiç yalan söylediğimi gördünmü ?
-Hayır ama ben babamada sorucam. Baba ben güzelmiyim
-Annenden bile daha güzelsin bebeğim hadi pozunuzu verin 3, 2, 1 veee 0 tamamdır bakalım nasıl çıkmışız .
-Alın işte ben size dedim güzel çıkmıyorum.
-Normen sence kızımmı güzel çıkmış yoksa benmi?
-Üzgünüm Nina ama kızımız daha güzel çıkmış
-Holley ben annemden daha güzelim annemden tek değil herkesten daha güzelim.
Deyip etrafta koşuşturmaya başlamıştım sonra babam beni kucağına alıp arabaya bindirmişti eğer ailemle çıktığım son yolculuk olacağını bilseydim buna engel olurdum.ü
Nezaman akmaya başladığını bilmediğim göz yaşlarım fotoğrafın üzerinde yavaşça aşağıya süzülüyordu.
Birden kapının açılmasıyla göz yaşlarımı silmem bir olmuştu.
-Girebilirmiyim?
-Keşke bun soruyu kapıyı çaldıktan sonra sorsaydın teyze.
-Afedersin ama biliyorsun hala kapı çalma alışkanlığım yok .
-Kötü alışkanlıklarını bırakman gerekiyor.
-Denerim hem sen niye hala hazırlanmadın geç kalıcaz zaten alışverişte yapmadın ne giyneceksin daha makyajınıda yapıcaz çok işimiz var çoook
-Geç kalıcaz derken?
-Seni ben bırakıcam.
-Kendim gidebilirim.
-Gerçekten kapıdaki bisikletle üniversiteye gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?
-Bu konuyu dün akşam konuşup hallettiğimizi sanıyordum.
-Peki tamam o bisikletle git üniversiteye herkes seninle dalga geçsinde aklın başına gelsin.
-Başkalarının ne düşündüğü umrumda değil.
-Bak tatlım insan toplumsal bir varlıktır. Bu yüzden toplumla iç içe yaşama gereksinimi duyar. Bunlardan birincisi ve en önemlisi topluma ayak uydur. Senin yaşındakiler son model arabalarla gezer anladınmı beni bunlardan hiç haberin varmı?
-Farklılıklar zenginlizenginliktir.Seninde bundan haberin varmı?
-Siz hala buradamısınız? Geç kalıcaksınız.
-Elena hanım bisikletle üniversiteye gidecekmiş
- Rahat bırak kızı istediğini yapsın hadi gel biz dışarı çıkalım.Elena sende bu arada hazırlan.
Diyen eniştem beni teyzemden kurtarmıştı dolabın kapısını ikinci kez açarak içinden kot siyah pantolon üzerine beyaz kazak ve onun üstünede siyah deri ceketimi alıp üzerime geçirdim kısa siyah botlarımıda giydikten sonra saçlarımda olan bağdaşı çıkartarak saçlarımı serbest bıraktım telefonumuda yatağımın üstünden alarak aşağı teyzem gülün yanına indim.
-Elena ne bu halin böyle cenazeyemi gidiyorsun yoksa üniversiteye mi?
-Benim için üniversitenin cenazeden hiç bir farkı yok.
-Tamam seninle daha fazla tartışmıycam hadi dışarı çıkalım.
-Elena
-Efendim enişte.
-Daha önce tarzını beğendiğimi söylemişmiydim?
-Hayır.
Diyerek ikimizde gülmeye başlamıştık teyzemin sinirlenmeye başlayan sesi kulaklarımızı doldurunca hemen yanına gittik ikiside arabalarına binip bana güzel bir gün geçirmemi söyleyip gitmiştiler bende siyah renk olan bisikletimi yola çıkartıp sürmeye başlamıştım teyzem her ihtimale karşı dün beni okuyacağım üniversitenin önüne kadar getirip nasıl bir yer olduğunu göstermek istemişti. Yol 20 dakikalık bir mesafedeydi. Uzun bir sürenin ardından üniversitenin kapısından giriş yaptım araçların olduğu yere kadar gidip bisikletimden indim dengede durabilmesi için telin yanındaki demiri yere iyice sabitledim.
Arkamı döndüğümde çoğu kişinin bana alaylı bakışlarını gördüm aslında pekte umramda olduğunu söyleyemezdim yavaş adımlarla yaşıtlarımın arasından geçerken hepsi bana bakıp ağızlarında bir şeyler geveliyordular.
-Hey bebeğim hangi çağda yaşıyorsun?
-motorsikletin gelişmemiş hali
-Bunlar hala varmı ya ?
-Bu kız tam bir kaçık
Adımlarımı dahada hızlandırıp kapıdan içeri giriş yapacağım sırada birine çarpmamla küçük bir sarsıntı yaşadım sonra kafamı kaldırıp karşımdaki bedenin kime ait olduğunu öğrenmek istedim.
-A ama sen
-Yere bakarak yürümek yerine önüne bakmayı denesen daha iyi olur şimdi çekil
Deyip koluma çarparak hızlı adımlarla yanımdan uzaklaştı.
Bu kadarıda pes dedirtecek türdenilk önce mezarlık sonra restoran şimdide üniversite bu iş gittikçe garip olmaya başladı.
Kendimi sirkeledikten sonra dekanlığa doğru yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elenanın Dönüşümü
VampireAilesini küçük yaşta kaybeden bir kız. Teyzesi ve eniştesi tarafından sahiplenilir. 18 yaşına gelince londradan washingtona taşınan elena geride bıraktıklarının eskisi gibi olmadığını annesinin ölmeden önce yaptığı bir hata sonucu kızının ömür boyu...