Hediyemi Kübrayla Elif götürdükten sonra yanlarına deparı bastım tabi. Neler oldu lan anlatın. O sırada Kaan duydu galiba önümden ağız kulaklarda sınıfına geçti.
-Kızım çocuk gülüyordu çok garip ama heyecanlıydı gülümseyip Damlaya teşekkür ettiğimi söyleyin dedi.
Kübra bunu dediğinde ben çığlık atacaktım. Bir de ne göreyim sınıfta Kaan tişörtü herkese gösteriyor. Allahhh. Beğenmiş.
KAAN:
Zevkli seçim çok teşekkür ederim harikasın :-)
Rahat 5 dakika baktım mesaja Elifle Kübra kriz.
BEN:
Güle güle kullan.
Neyse derste telefonu kullanamayacaktım çünkü bizim baldan daha tatlı Didem hocamız durmaksızın matematik sorusu yazdırıyordu sağolsun.
Çıkışta Kaan bir grup erkekle elinde hediyesi yürüyordu. Of bir de babaannesinin evinde kalıyordu okula yakın diye. Gaziosmanpaşaya her gün gidecek hali yoktu. Merter nere ora nere yuh. Sürekli yazışıyorduk.
KAAN:
Hoşlandığın çocuğa söyle belki o da senden hoşlanıyordur. Yanına gitmeni bekliyordur. Şahsen ben olsam beklerim yani :-)
Neeeeeeeeeeeeeeee..... yuh.
BEN:
O söylesin banane.
KAAN:
Peki.
BEN:
Evet sensin.
KAAN:
Şu an I am king modundayım :-):-):-):-):-):-)
Ulan o da hoşlanıyormuş kuzen bozuntum Destina nerdeeeeee lan Yekta malııı. Odamdan aşağıya inerken merdivenlerden uçtum galiba. Hep birlikte bir çığlık bastık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİKİMSONİK AŞK
RomanceAşkı bulduğumuz anda kaybettik. Tam her şey bizim hayallerimize uygun haldeyken. Çok sevdiğimizden belki de. Ama her yolu birbirimize çıkan sonsuz ve gerçek bir hikâye... Seni hala çok seviyorum Kaan.
