Seminere çıktık. Çok kalabalıktı. Kaan geldi. Oturdu. Bana baktı şöyle. Aa şansa bak A B C D E şubelerini aldılar. Aaa G şubesi yoksa sümsük Meltem de yok. Çok üzüldüm gerçekten. Elöf Kaanın bir önünde yer bulmuştu. Biz de Kübrayla en arkaya geçtik. Daha iyiydi. Sonra bizim yanımızda bir yer boşaldı. Kübra git Elifi çağır dedi. Elif de tam koltukların koridor tarafında oturuyordu. Son sırada yani. Kaan da tam arkasında olduğu için dimdik çok kendime güvene güvene yürüdüm. Üstümde dar siyah pantolonum okulun bordo tişörtü siyah hırkam vardı. Elifin yanına eğildim. Kulağına arkaya gel falan dedim. Kaan beni süzmüş. Elifi alıp giderken bana baktı göz göze geldik. Mesaj geldi. Ben de Emir sandım. Bakmadım. 5 dakika sonra açtım.
KAAN:
Kız arkadaşıma omuz atmışsın?
Bilerek cevap vermedim. Arkaya bana baktı.
BEN:
Omuz atmam için boyunun baya bir uzun olması lazım ve ben atmadım :-)
Sustu.Gıcık olduğumu sandı galiba. Bu kızda ne tırsakmış arkadaş. Kaan beni kesecek zaten ya. Korktum. O Ezgi denen dişi goril ve tayfasının kafasını koparmama az kaldı zaten. Bana omuz atmaya çalıştı. Bir geri çekildim. Mal düşecekti. Sonra ölümcül bakışlarımı atıp güldüm. Günler geçti. Neşe Hoca var. Tarih hocası. Ama kadın tam bir arıza. Ben çok seviyorum onu. Karadenizli bir de. Kaanla sümsüğü sarılırken sınıfta görmüş. Nöbetçiydi Neşe Hoca. Kübraların servisinde kızlar konuşmuş. Akşam mesaj.
KÜP:
Kanka Neşe Hoca Meltem için o.... demiş. Ailelerini aramışlar. Galiba ayrılıyorlar.
BEN:
Çok üzüldüm dhjdjxjdjxn.
KÜP:
Bende djjdnxnfndndn.
Sabah Kübra geldi. Gülmekten öldük. Baktım bunlar artık buluşmuyorlar. Aaaa yazık. En fazla bu kadar sürerdi zaten...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİKİMSONİK AŞK
Storie d'amoreAşkı bulduğumuz anda kaybettik. Tam her şey bizim hayallerimize uygun haldeyken. Çok sevdiğimizden belki de. Ama her yolu birbirimize çıkan sonsuz ve gerçek bir hikâye... Seni hala çok seviyorum Kaan.
