Bu sefer başka bir mağazaya gittim şık siyah beyaz bir elbise, siyah minik beyaz taşlı bir çanta, ve simsiyah bir ayakkabı aldım. Alışverişten döndüktan sonra elbisemi askıya astım. Koltuğa yatıp televizyon izledim. Kapı çaldı. Koşa koşa kapıyı açmaya gittim. Delikten baktım. Kimse yoktu. Açmadım o yüzden. Ozan telefonla beni aradı. 5 dk konuştuktan sonra kapattım. Sinirlerim bozulmuştu. Hemen arabaya atladım. Berline'e gitmeye karar verdim. Arabaya bindiğimde bana meyve suyu ikram etmişlerdi.
17 saat sonra
Gelmiştim. Arabada uyuya kalmıştım. Beni zor uyandırmıştılar. Arabadan indiğim an yere yığıldım neredeyse araba eziyorken Ozan beni kurtardı. Minnettar kalmıştım ona. Beni uyandurdığında Ozan'ın evindeydim. Neredeyse arkadaşımın partisine geç kalacaktım. Hemen Ozan'a söylemeden arabaya atladım.
17 saat sonra
Eve gittim arkadaşımın doğum günü için aldığım elbiseyi ayakkabıyı ve çantayı giyidim. Koşa koşa Simge'nin söylediği kafeye gittim. Kapıda karşıladı beni. Sarıldık falan işte sonra içeri girer girmez bir baktım karşımda Ozan... Elimi tuttu hemen elimi çektim. Bana baktı minik bir tebessüm etti. İşte o an kızardığımı hissettim...