Simge yanıma geldi. Aaa Ozan'la tanışıyor muydunuz?' diye sordu. Ben 'Hayır' Ozan ise 'Evet' dedi. Simge 'Ben anlamadım evet mi? hayır mı? ' Bu sefer ben 'Evet' Ozan 'Hayır' dedi. Simge 'Ben yine anlamadım :( ' dedi . Bu sefer ikimiz de 'Evet' :( dedik. O da 'O zaman neden hayır dediniz? Neden yalan söylediniz ' dedi. İkimiz de üzülmüştük. 'Keşke en baştan doğruyu söyleseydik' dedik Ozan'la fısıldaşarak. Simge yanımızdan koşa koşa gitti. Ben de Simge' nin yanına gittim. Odaya girdi kapıyı yüzüme kapattı. Kapıyı tıklattım. Açtı. Ne var dedi. Ben de "Sana söyleyemedim. Çünkü... :-(" O da "Eee çünkü..." "Utandım :-(" dedim ben. O da "Aa canım, ben de üzgünüm, seni şimdi anlıyorum. Ben de bir zamanlar öyle olmuştum. Üzülme." dedi. Anlamıştım "Şimdi söylicem evet. Tanışıyoruz :-(" dedim. "Nereden" diye sordu. "Okul zamanı, neyse, sonra anlatırım. Gel şimdi partiye gidelim KAÇIRMAK İSTEMESSİN DİMİ" dedim. Güle güle koşmaya başladık.