İçeriden annemin ' kalk artık yeter bu kadar yattığın' dediğini duyuyordum, fakat hiç kalkmak istemiyordum. 'beş dakika daha' diye bağırdım ama bu sefer annemin ayak seslerini duydum odadan içeri girerek tepemde dikilmiş bana tek kaşı kalkık baktığını hissediyordum. Bu hareket maalesef beni kaldırmaya sürüklüyordu. Sanırım her sabahım böyle oluyordu. Annem kalktığımı görünce içeriye giderek 'bu gün ilk günün kahvaltı hazır geç kalma' dediğini duydum. Hemen kalktım yüzümü yıkadım üzerime formamı giydim çantamı hazırlayıp hemen kahvaltımı yapıp dışarıya çıktım servisin gelmesine 5 dakika vardı. Biraz beklerken telefona bakayım dedim. Oyalandıktan sonra servisin geldiğini fark ederek üzerime çeki düzen verdim. Serviste sadece 7 kişi vardı. En arkanın bir önüne oturdum. Telefonumdan saate baktım 07:30 okula varmamıza yarım saat olduğunu fark ettim. Kulaklıklarımı taktım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım. Fakat, üzerimde iki çift gözün bana baktığını hissettim. Arkamda çaprazda oturan bir çocuk bana bakıp duruyordu. Göz göze geldik fakat sanki bana gözleriyle meydan okurcasına gözünü bile kırpmıyordu. Ve bir anda gözlerini kaçırdı cama döndü. O neydi öyle , niye baktı ki.
Okuldan içeri aslında girmek istemiyordum. Duygularım fazla karışık ya rezil olursam ilk günden ya kendime düşman kız edinirsem ya bilmiyorum ama bu okula başlamalıyım. Zaten başka seçeneğim yok. Okulun bahçesi büyük ve güzel hoşuma gitti. Bir şekilde müdürü bulup sınıfımı sormalıydım.
-bakar mısınız?
-buyrun.
-Müdürün odası nerede acaba?
-3. kattan sağa dön ilk kapı.
-teşekkürler
Müdürün kapısından içeri girdim.Sınıfımın B/14 olduğunu öğrendim. Okuldaki herkes yeni gelmişti fakat sanki hepsi bana bakıyormuş gibi geliyordu. Sınıfa girdim sadece 3 kişi vardı en arka sıraya oturdum. Ve insanların dolup hocanın gelmesini bekledim. Herkes gelmişti sınıfta tek boş yer vardı ve hoca geldi. 'Merhaba arkadaşlarım ben sınıf öğretmeniniz Anna Scott bir sorununuz veya sıkıntınız olursa bana- birisi kapıyı çaldı ve o çocuk içeriye girmişti. Göz göze geldik ve hemen yerine oturdu. Ben cam tarafındaki en arka sıraya o ise duvar kenarında kine oturmuştu.
Hoca tüm sınıfla tanışma faslına başlamıştı ve ben bu faslı hiç mi hiç sevmiyordum. Sıra bana gelmişti.
-evet kızım sıra sende
-ben Zoey Moore. Buraya Ameri-
- otur.
Yerime oturdum bu kadar kısa beklemiyordum eski okulumda ailemizin köküne kadar sordukları için ben böyle düşünürken o çocuğun ayağa kalktığını fark ettim.
-Hocam ben Lucas Smith.
-otur.
Demek ki adı Lucas hmm.
Bu ilk bölümüm umarım beğenirsiniz. Bana görüşlerinizi hem mesaj olarak hemde yorum olarak iletebilirsiniz. -maviojeli-

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAF KAN
Teen FictionDerin ve farklı bir vampir hikayesi. Bakalım Zoey Lucas'tan kurtulabilecek mi yoksa Marshall onu koruyacak mı? daha fazlası hikayede sevgilerle -maviojeli-