-Bölüm 2-

451 34 0
                                        

Hoca tüm sınıfla tanışma faslına başlamıştı ve ben bu faslı hiç mi hiç sevmiyordum. Sıra bana gelmişti.

-evet kızım sıra sende

-ben Zoey Moore. Buraya Ameri-

- otur.

Yerime oturdum bu kadar kısa beklemiyordum eski okulumda ailemizin köküne kadar sordukları için ben böyle düşünürken o çocuğun ayağa kalktığını fark ettim.

-Hocam ben Lucas Smith.

-otur.

Demek ki adı Lucas hmm.


--------------------------------------------------


Tüm gün okulda bakıştık. Beni biraz rahatsız etse de güzel bir yüzü vardı. Öğle arası bir kızla tanıştım arkadaş olduk , adı Dora'ydı. İyi vakit geçirdik derslerde yanıma oturdu az sohbet ettik. İyi anlaşıyorduk tam kafa dengiydi. 


Her gün okulda daha çok arkadaş ediniyordum. Bu hoşuma gitmişti. Neyse bugün perşembe.Annemin sesiyle yeniden saat 07:00'de kalktım.Okula gitmek için hazırlandım ve dışarı çıktım. Bu gün serviste Lucas yoktu. Onunla tanışmak istiyordum. Bana bakıyordu acaba ne düşünüyor diye kendi kendime sorup duruyordum. Okula geldim okul kapısının girişinde küçük bir topluluk vardı. Tepede de müdür. Duyuru yapıyor sanırım hemen dinlemeye gittim. 'Evet çocuklar dediğim gibi en üst kattaki odaya girilmeyecek ve kullanılmayacaktır.' of ne odası ki bu bir tane sarışın çocuk müdüre 'hocam neden giremiyoruz orada ne var ki?' diye sordu. Müdür ise 'orası sizi ilgilendirmiyor hadi iyi dersler.'  dedi. Fakat ben zoey isem ben oraya girerim ne karıştırıyordu ki bu müdür zaten okulumuz normal okul değil okula geldikçe gelesim geliyor gibi beni bir şey kendine çekiyormuş gibi geliyor.Her neyse.


Ders matematikti çok sıkıcıydı.Bundan sonra kimya laboratuvarına gidecektik. Zil çaldı ve ben Dora ile kantine indim. Bana tost ısmarladı ben tostumu yerken yanıma bir çocuk geldi ve 'bu gizli bir hayranından' dedi ve uzaklaştı masaya bir zarf bıraktı üstünde evde oku yazıyordu. Bende katlayıp cebimde attım. Dora bana o neydi öyle dermiş gibi bir bakış attı, bende bilmem ki imasıyla  ellerimi ve kaşımı havaya kaldırdım.Merak etmiştim. Ama kesin lucas  göndermişti. Büyük bir heyecanla eve girdim . Hemen üstümü değiştirdim ve zarfı  açmaya koyuldum. Zarfta ;


Bakışlar çok iyidir öyle değil mi? hem tavlarsın hemde hoşuna gider. Tabi bu hanımefendinin hayatında kimsecikler yoksa. Kalbim seni arzuluyor seni istiyor. Önümden geçerken parfümün beni mest ediyor. Ben kalbimi sana açtım senden karşılık beklerim haftaya cumartesi saat 13:30'da lisenin altındaki parkta ol ben orada olacağım. İçimi ısıtıyorsun prenses. 

                                     Bir gizli hayran ;) <3


Yazıyordu tabi ki şok olmuştum. Lucas mı acaba of delireceğim ama kesin o . Annem yemeğe çağırıyordu hemen üzerimi değiştirdim ve aşağıya indim. Annem sofrayı kurmuş bekliyordu. 'bekle biraz şimdi baban gelir' dedi. Bende beklemeye  başladım canım sıkılmıştı. Hemen telefona baktım. Bir kaç kişiden mesaj gelmişti eski arkadaşlarımdan kuzenlerimden  bla bla . Babam geldi ve yemeğimizi yedik...


Bir hafta çoktan geçmişti ve bugün cuma idi. Bütün hafta boyunca lucasla ve sarışın bir çocukla bakıştım. Sarışın dediğim çocuk benden 2 yaş büyüktü sanırım çünkü üst seviye sınıflarda görüyordum hep onu ve sanki yanında çalışan adamları vardı zengin bir tip gibi görünüyordu ve tehlikeli. Bu gün okuldan çıkarken arkamdan birisi 'geleceksin değil mi ?' diye sordu arkamı döndüm tanımadığım bir çocuk bana sırıtıyordu. 'O sen misin?' diye sordum fakat hayır dercesine kafa salladı. 'kim?' diye sordum. 'Bilemem ben sadece emir aldım' dedi. Neden hep beni bulur ki zaten.

Sabah kalktım  pek sabah sayılmasa da, hemen telefonuma baktım ve saatin 12:48 olduğunu gördüm. Bir dakika ne ?! of sadece yaklaşık 1 saatim var. Hemen kalktım yüzümü yıkadım. Odamı topladım kahvaltımı yaptım derken buluşmaya yarım saat kalmıştı. Hemen altıma dar gri bir pantolon üzerime sıfır kollu beyaz bir gömlek giydim saçlarıma hafif dalga şekli verdim çantamı aldım hemen salona geçtim. Annemle babam evde yoktu bende not bıraktım ve evden çıktım. Hemen lisenin altındaki parka doğru yol aldım fazla uzak sayılmazdı. Parka geldim ve çocuklarla bir kaç yaşlı adam ve kadın dışında kimse yoktu oturacak bir bank buldum ve parkta oynayan çocukları izlemeye başladım. Karşıdan genç bir çocuk geliyordu. Sanırım oydu. Yanıma kadar geldi ve elini uzattı .


-Merhaba

-Merhaba

-Gelmezsin sandım.

- Ama geldim.  


Gerçekten şaşırdım ve büyülendim o...

SAF KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin