Medyada Alp ve Damla
İYİ OKUMALA
HATIRLATMA:
Camdan dışarı baktığımda resmen şok oldum
Burak! Onun burada ne işi vardı?
Hemen camımı açtım ve sesimi fazla yükseltmemeye çalışarak konuştum.
"Ya seni ukala,dağ ayısı kılıklı manda,senin burda ne işin var,neden geldin?" Önce yüzüme dikkatlice baktı ve sonra bana cevap vermeden odamın pencere'sinin yanındaki acil durum merdivenlerinden yukarı tırmanmaya başladı ve tabi ki ben yine şok geçirmiştim. Kendime gelip tekrara konuşmaya başladım.
"Ya ne yapıyosun Burak? İn aşağıya. Bak şimdi abim görücek seni de beni de öldürücek. Ya insene aşağı,bak hala tırmanıyor. Ben kime diyorum ki?" Ben böyle dil dökerken o beni dinleyip merdivenlerden çıktı ve pencere'nin önünde olduğum için beni iterek içeri girdi. Şaşkınlıktan ölücem şimdi. Allah'ım nedir günahım?
Odama girdiğinde yavaşça gözlerini odamda gezdirdi. Ama gözleri yatağımın baş ucunda ki posterlerde asılı kalmıştı. Posterlerde sevdiğim müzik grupları ve sevdiğim diziler'in posterleriydi. Teen wolf,the flash,5 seconds of summer,dactor who...
"Bunlar kim? Sen bu dangozlarımı seviyorsun?" İlk önce cümlesinden dolayı kendime gelemedim. Ulan.Sen.Benim.Sevdiklerime.Dangoz.Dersin.. Ben bunu parçalarım. Tabi sinirlendim. Ben onları burda severken o 'dangoz ' desin. O anlık öfkemle ve tüm gücümle benden tarafa olan -yani sağ ayağına- tekme attım. Ohh olsun sana ukala,dağ ayısı kılıklı manda. Az bile bu sana
"Oha,hayvan ayağımı kırdın lan. Sana ne yedirip içiriyorlar? Ne gücü bu?" O bana kızarken ben onu takmayıp çalışma masama ilerleyip,kaldığım yerden çizim defterime çizim yapmaya devam ettim. Aklıma gelen fikiri deftere döktüm. Ben grafitileri severim ama onları duvara değil de daha çok -hatta daima- defterime çizerim. Ben çizimimi yaparken gözlerim Burak'a kaydı. Yatağıma oturmuş dikkatlice bana bakıyordu. Birden yanımda bir haraketlilik hissettim. Burak yatağımdan kalkıp yanıma gelmiş,ne çizdiğime bakıyordu. Tam çizimime konsantre olmuş çiziyorken birden kalem elimden alındı. Kim aldı derseniz tabi ki BURAK!
"Yaa.. ne yapıyorsun,bıraksana kalemimi." Ben burda söylenirken o ilk önce defterimi aldı ve en başından karıştırmaya başladı. Galiba çizdiklerime bakıyordu. Çünkü bir sayfada en az 1 dakika bekliyordu ve gözlerini dolaştırıyordu.
"Bunları sen mi çizdin?" Yok mezardaki nine'm çizdi. Tabi ben çizdim.
"Evet hepsini ben çizdim." Bana inanmamışcasına bakarken ben ona her çizim yaptığım sayfanın sonuna attığım imzamı gösterdim.
"Bak imzam burda,inanmıyorsan bak tekrar atıyim?" İkna olmuş gibi bana baktı ve resimlerime bakmaya devam etti. Ama bir sayfada durdu ve defterin yaprağını daha da çok sıkmaya başladı. Sinirlendi galiba. Baktığı resme baktığımda Antalya'dan ayrılmadan önce oradaki en yakın arkadaşım ve tek dostum olan Batu'nun resmini çimiştim. 2 tane çizmiştim. Biri onda kaldı biri de bende. Galiba Burak şu anda o resme bakıyor.
"Kim bu çocuk?!!!" Dişlerini sıkarak konuşuyordu. Galiba çok sinirlendi. Neden birden bire sinirlendi ki bu ukala,dağ ayısı kılılı manda.
"Sanane! Kimse kim? Seni ne ilgilendirir?!" Galiba biraz sesimi yükselttim. Çünkü babam seslendi ve sesi de çok yakınlardan geliyordu.
"Kızım,Melisa iyi misin? Bir sorun mu var -kapı açılır- birşey mi oldu kızım?"
Eyvah Allah'ım ben ne diycem bu adama
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK DALGASI
ChickLitBurak birden bire Okan'ın üzerine atlayıp onu yumruklamaya başladı. "Burak dur ne yapıyorsun?" Sanki beni duymuyordu,bir tür sinir krizine girmiş gibiydi. Çünkü Alp ve Arda onu Okan'dan zor ayırıyorlardı. Tüm gücümü toplayıp,ses tellerimi birazdan y...
