İstanbul... Belki kitaplardaki gibi çok şey söyleyebilirim hakkında. Ama hergün her sayfana başka bir kelimeyle kazımak istiyorum şahsımı sana. Tıpkı Yunus Emre gibi, Mevlana gibi... Bende İstanbul, sana kazıycam şahsımı. Aşkımla , yüreyimle, hayallerimle...
Sen benim gözümde yağmurdan sonra sokak lambalarının ıslak sokakları aydınlatırken siyah paltolu bir adamın yakalarını kaldırıp yürümesi oldun bu gün...
03.09.2015
Defterimi kapatıp kafamı kaldırdığımda sitenin önündeki motor sesleriyle yankılanan boş caddeye baktım.
Yaşadığım yerlere bir göz gezdirdim. Değişen evlere. Yeni yapılan lüks sitelerin yanında depremden kalan evlerin yıkılması ne kadar önümüzdeki manzarayı iyice ortaya çıksada yeni binalardaki insanların yeni modaya uyup perde kullanmaması sinirime dokunuyor. Çünkü kafamı kaldırdığımda evin içinde ne yaptıklarını rahatlıkla görüyorum. Tövbestağfururlah! Yapay havuzlu gardiyan bekçisi gibi binalar ama bizim site öyle mi. Saydinkli ve bahçeli 3 blokluk bir site olmasına karşın 4 katlı ve bahçesiyle site sakinlerinin bire bir ilgilendiği site, betondan ağaç evimiz bile vardı bizim ;). Neyse . Ben kebdimi tanıtıyım size.
-Hafsaaaaa
Gerek kalmadı annem tanıttı
-Efendim annem
-Gel bakim otur yanımada acık konuşalım.
Yanına oturdum ve nereden başlıyacağını bilmezmiş gibi uzunca bi düşündü ve gözlerini bende gezdirdi. Yaşının aksine genç gösteren annem. Kadının cildi benden güzel neyse konumuza dönelim.
- Kızım biz iki sene önce kadar Karadeniz turu yapıp Erzuruma gitöiştik ya
-Evet annem.
- Heh kızım ordan giderkenGiresun'a da uğramıştık hatırladın mı abinin arkadaşına?
-Eeeee?
-O çocuğu hatırladın mı hani küçük demiştim çocuk hakkında.
-Hadi anne sadede gel
-ayh söyleyivercem şimdi o çocuk o zaman birinci sınıfı okuyomuş üniversitede ilahiyatta ve seni görünce beyenmiş sen üniversiteyi kazanıncada seninle görüşmek istediğini abine söylemiş. Şimdi son sınıf ve araştırma görevliliği için sınava hazırlanıyo. Bi görüş istersen.
Ben şoka girmiş bi şekilde kalırken annem başına örtüsünü geçirip üzerindeki uzun ve bol elbiseyle komşunun kapısını çalıp onlara gitti. Bende iki yıl önce içime doğan şeyin gerçek olmasının şokuyla şaşkınlıktan aynı şekişde yerimden kalkamadım.
