⭐3.Bölüm⭐(part1)

50 4 0
                                    

Arkadaşlarım paçalarım tutuştu ve haldır huldur ders çalışıyorum. Kısa bir süre içinde bölüm atıcağımı söyledim fakat bölümün devamını bir türlü getiremedim ve anca tamamladım bir kısmını. Şu anda ders çalışıyorum ve iki part olarak atmaya karar verdim. Ayrıca bu hikayede asıl olaylar evlendikten sonra. Ne kadar uzun sürer bilmiyorum ama çok uzun sürmez final yapması herhalde. Asıl konu Hafsa'nın rehber öğretmen olup yaşadıkları ve bunu ailesine yansıması, mücadelesi. Bu bölümü bekletmemek için part şeklinde atıyorum çok olay yok ama umarım beyenirsiniz asıl olaylar bir dahaki bölümde ayhhh süper olacaakkk.

!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Onuncu sınıfyaydım.Bir gün arkadaşımla üsküdarda Fethi Paşa Korusu'ndan aşağı ara bi sokakta iniyoduk ve kapalı genç bi hanım beni durdurdu. Elime pahalı telefonunu vererek:
- Telefonla, ben fotoğraf makinasıyla çekiyomuş gibi yaparken beni çeker misin? Dedi . İlk başta şaşırdım sonra da kabul ettim .

....

Teşekkür edip iyi bir markanın modelini tahmin ettiğim arabasına doğru gitti. Markasını görememiştim. Giyimi kuşamı da süslüydü zaten. Nereye gittiğimizi ve gideceğimiz yere kadar bizi bırakabileceğini söyledi ve elimdeki profla beni görünce arabayı sağa çektiğinden bahsetmişti hızlı hızlı.

Şimdi düşünüyorumda yozlaşmışız. Nasıl olduğumuz, dini,siyasi görüşümüz kısacası kim olduğumuz önemli değil. Sadece yozlaşmışız.
İnsan olarak insanlıktan çıkmaya kendimizi kaybetmeye başlamışız. Birey demişler koyun sürüsü gibi sürüklemişler arkalarından bizi.
Halbuki birey atom demek. Atom demekse parçalamak.
Bir mankenin instagramını gördüm ve adamın sürekli kendini ve köpeğini çekip paylaşması ve tek tük arkadaşlarıyla olan fotoğraflarını gördüm. Belki adamın çok iyi bir ailesi var ya da hiç olmadı bilemiyorum. Ama orada ne kadar gülsede üzüldüm onun için. İki yüz bin küsür beyeni en az fotoğraflara gelen fakat neden yaptığını hayal ettiğimde üzülüyorum işte. Kaybolduğunu yalnız kaldığını düşünüyorum. Tamam herkes yalnız kalmak isteyedebilir. Ama bir film vardı adam adada mahsur kalıyor yıllarca ve delirmemek için topa yüz çizip onunla konuşuyor. Belkide bizi buna sürüklerler?..

Tüm korkum bu yüzden. Evliliğe , sevgiye karşı olan direnişim...

Görüştüğüm kişinin adını merak ederseniz söyliyim Giray... En sevdiğim isimlerden bir tanesi. Eyer iş hayra ulaşırlarsa inşAllah en sevdiğim şahsiyetler kervanına katılır belki.(;

.........

Akşam üstü eve vardığımda kapının önünde ayakkabılarımı çıkarıp ve selam verip hızlıca gömme portmantodaki ayakkabılığa koydum ve odama geçiş yaptım. Korkuyordum.. Ya da başka birduygu bilmiyorum. İnsanın içini kıpır kıpır yapan bir boşluk var sanki. Bu boşluğu acak namazın doldurcağıı düşünüp hızlıca abdest aldım ve iki rekat şükür namazı kıldım. Varlığıma olan şükür için.

Küçükken hep düşünürdüm keşke bir eşya olsaydım ve ya başka bir şey.Ya da ben Hafsa olmasaydım ne olurdum. Küçüklük işte .. şimdi bir düşündüğümde ben bir "HİÇ"tim ve "HiÇ"ten "VAR"oldum ve bu bana her zaman "sadece kendim için yaşamadığımı ve yaşayamıyacağımı" anlatıyor.
....................

2 hafta geçmişti aradan ve yarın söz kesilcekti. Bu gün temizliğin büyük kısımları bitmişti. Yarında ev tekrar bi süpürülüp yemekler yapılcaktı.
................

Ablamla akşam sohbet esiyorduk.
-Eeeee hanfendi evleniyosunuz bakıyorum ki ... Deyip kinayeli bir gülüş fırlattı yaşlı ama güzel ablam ;) aslında genç yaşlı değil aramızda dokuz yaş var neyse.

-Ablaaaa deyip onu uyarırmışçasına kaşlarımı çattım.
-Ne var bee ne dedik sanki evleniyosun iki çift laf edelim kafanı dağıtırsın dedik hata mı ettik.
-Ablacııımmm yanlış anladın beni. Sadece içim tedirgin.
-İçin tedirgin. Sen deyilsin yani , dedi tek kaşını kaldırarak.Bende gözlerimi devirdim ve:
-çok moral veriyosun valla ablaaaa.
- E napiyim bilemedim. Neyse sen onu bunu bırakta çocuk nasıldı. Ne konuştunuz? Yakışıklı mıydı? Kibar mı bari? Kız çatlatmada anlatsana.
-Ablaa sakin cevaplıyorum hepsini ama sakin deyip yatağıma uzandım ve koltukta oturan ablama yan gözle bir bakış atıp başladım anlatmaya
"Eli yüzü düzgün biri işte hem sanane yaa! Neyse ilk selam verdik beni bekliyodu selam verip karşısına oturdum. Ne içmek istediğimi sordu sadece su istedim. Sonra içeceklerimiz gelene kadar ikimizde konuşmadık. O başladı söze nasılsınız iyimisinizden sonra kendi ailesini anlattı. Kaç kardeşlermiş falan filan. Sonra evlenince ne olucağına geldi konu. Abim bahsetmiştir sana o konuları her neyse ben okuduğumu ve kendisinin çalıştığını söyledim ki kendiside öğrenci gibi olucak.bu durumda yemek hazırlama gibi bazı durumlarda bi aksaklık olursa bana yardım edip edemiyeceğini sordum ya da sinirlenip sinirlenmiyeceğini. Babamdan örnek verdim. Oda o konularda elinden geldiğince yardımcı olcağını söyledi ama abla hala yüzüme bakmıyodu çoookk hoşuma gitti. Neyse işte çocuk mevzusunu konuştuk. Sonra uffff abla kendinden ve abimden tecrübelisin konuştuk hepsini iştee. "
"Peki neden kabul ettin sonuçta ailene bağlısın ve şehir dışında yaşama ihtimalin var" iç çektim vee
"Bilmiyorum basiretim bağlandı sanırım. Ama içimde korkudan kararsızlıktan çok huzur var biliyo musun abla. Üniversite sınavı eş bulma yanında halt etmiş ama hiç bir huzursuzluk yok biliyor musun?"

BalaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin