Tebessümü giydirmeni istedim yüzüme son defa.
"Arkana bakmadan kaç Melisa!"
Bu emri aldığımda bacaklarım otomatik olarak devreye girdi. Nefesim dalga dalga rüzgara karışırken kalbim çoktan haddini aşmış farklı ritim tutuyordu. Arkamda birinin olduğunu ve yakalarsa beni öldüreceğini bilmek ne kadar rahat koşmamı sağlayabilirdi? İşte bu hiç mümkün değildi. Karanlığı yarıp geçerken yolu aydınlatmaya çalışan cılız ışıklar, dar yol ayrımlarını net görmemi engelliyordu. Gözlerim ise soğuk hava etkisi ile nemlenmişti. Neden her şey bana karşı bu kadar tezat olmalıydı? Adım sesleri sokakta yankılanırken gittikçe yakınlaşıyor bacaklarım ise donarcasına titriyordu. Soğuk kanlı ol! İçimden tekrar ettiğim bu cümle bir nebze de olsa işe yarıyordu. Soğuk terler yüzümü kaplayan maskenin ardından kendini belli edercesine süzülüyordu. Sokak arasındaki koşuşturmamızı sonlandırmam gerek diyerek sağ yol ayrımına hızlıca girip bir evin bahçesine atladım. Dizlerim taşlı ve topraklı zeminle sertçe buluştu. Atlayışımın dengesizliği canımı çok yaksa da acıyı hissetmemek için dudaklarımı dişledim. Küçük ve sık soluklarım rüzgarın somut varlığına karışırken kalbim ritmini aza indirgemek için çaba sarf ediyordu. Yerde çömelmiş vaziyette iken gözlerimle etrafı inceledim. Bahçenin etrafı tel örgü ile çevrelenmiş, tel örgüleri de otlar sarmıştı. Yola bakan tarafa doğru gözlerimi diktim. İlk görevimin bu kadar aksiyonlu olacağını hiç düşünmemiştim. İçimden derince bir ah yapmaktan alıkoyamadım kendimi. Sol yanımdan çıtırtı duyduğum gibi başımı çevirdim. Sertçe yutkunup karşımda silahını bana doğru tutan siyaha bürünmüş adama baktım. Kaçacak hiçbir yerim yoktu. Etrafın loş havasına rağmen maskesinin çevrelediği gözlerini görmemek kör olmayı gerektirirdi. Bir kedinin gözlerinin karanlıkta parlaması gibiydi. Birbirimize kilitlenmiş gibi bakıyorduk. Aynı flimlerdeki gibiydik. Yüzündeki maskesi, heybetli duruşu ile ondan korkmamak imkansızdı. Geniş omuzları, uzun kolu ve gizlenmesi zor olan kasları... Birçok adamı yere serebilirdi.
"Kalk ayağa."
Sesindeki kalın ve çatlak ton tüylerimi diken diken etmeye yetmişti. Ellerimle yerden hemen destek alıp göz temasını kesmeden ayağa kalktım. Tek kelime etmeye halim yok gibiydi. Bana doğru silahı yaklaştırdığı sırada elindeki silaha tekmemi geçirdim. Elindeki silah yerle buluştuğu an bahçenin arka tarafına doğru koşmaya başladım. O da benim ardımdan koşmaya başladı. Arkamı kontrol etmek için başımı çevirdiğim vakit saçımdan yakaladı ve dengemi kaybederek yere düştüm. Saçımın dibi öyle acıdı ki çığlık attım. Acıdan ellerimle saçımı tuttuğu ellerini tırnaklamaya başladım. Yerde kıvranıyordum. "Bırak beni!" Tıslamıştım. Saçımı tuttuğu eli ile kafamı kendine yaklaştırdı. Yerde ölmeyi bekleyen kurban gibiydim o ise başımda bekleyen akbaba. İrisleri irislerime işkence ediyorcasına baktı. Tek kelime etmedi. Birine falan mı benzetmişti? Çünkü o derece dikkatli bakıyordu.
"Sana bırak beni dedim."
Ne olduysa usulca saçımdaki elini geri çekti. Duruşunu dikleştirdi ve seri adımlarla atladığımız tellerden atlayarak gözden kayboldu. Derin bir nefes alıp hızlıca yerden kalkıp geldiğim yöne doğru yol aldım. Maskenin ardındaki yüzüm oldukça terlemişti haliyle rahatsız ediyordu beni. Ardımı sürekli kontrol ediyordum fakat kuru dalların hakimiyetini süren sokakta kimse yoktu. Çok ilginçti, bırak beni dememle bırakmıştı. Bir anlam yükleyemiyordum. İzimi kaybettirdiğimi düşündüğüm an yavaşladım. Nefesimi düzene soktuktan sonra telefonumu deri ceketimin cebinden çıkarıp numara tuşladım.
" Elinden kurtuldum. Sizdeki durum nasıl?"
"Operasyon tamamlandı. Kaçak mallar teslim edildi. "
" Pekala,işim yoksa eve geçeceğim."
" Geçebilirsin Melisa. "
Yorgun bedenim geçmişi taşımayı başarmışken geleceğin yükünü nasıl sırtlanacaktı? 20 yaşında bir genç kız olmama rağmen yaşımdan fazlasını yaşıyor gibiydim. Dayan, henüz her şey yeni başlayacak.
Devamını düzenlemek için kaldırmış bulunuyorum. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessizliğimin Yankısı
ActionSessizlik, hiç bu kadar ürkütücü gelmemişti. Ben ,artık sessizliğimin yankısında boğulmaya mahkum biriyim... Bir kurtarıcım yok. Çünkü beni ,bu hale siz getirdiniz... 18 Ekim 2016 Aksiyon#54 17 Kasım 2016 Aksiyon #85 08 Aralık 2016 Aksiyon #88 14 A...