GİRİŞ

241 70 3
                                    

"Bailey!"

Hayallerimden zorlukla da olsa ayrılıp bayan Burns'e baktım ve sonra sınıftakilere. Herkes bana bakıyordu, bazıları göz devirerek, bazıları kıkırdayarak. Yine hayallere dalmıştım. Yine EXO'yu düşünüyordum. Ve yine Kai'yi... Evet, Kai'ye aşıktım, gerçekten. Hem de fazlasıyla. Hayran beğenisinden fazlaydı ve farklıydı bu hissettiklerim ama ne yapabilirdim ki? Hiç Seoul'e gitmemiştim ve orada yaşayan, oraya giden bir sürü hayranı vardı. Onların konserlerine ve imza günlerine giden bir sürü hayran... Onları görmüştü ama beni hiç görmemişti. Ayrıca ben onun için sadece bir hayrandım ve hep öyle olacaktım. Keşke bu kaderimi değiştirebilme şansım olsaydı. Her şey daha güzel olabilirdi o zaman.

"Bailey, bayan Burns'e cevap vermelisin yoksa daha da sinirlenecek." Sıra arkadaşım Alyssa beni dürttü.
Kısık sesle söyledi. "Hadi ama Bailey."

Neden bahsediyordu? Ne cevabı?
Bu sefer ben kısık sesle konuştum. "Ne cevabı?"

İç çekti. "Sana, 'Tahtadaki soruyu çözer misin?' diye sormuştu." Çaktırmadan gözleriyle bayan Burns'ü işaret etti.

Alyssa'ya cevap vermeden hemen ayağa kalktım. Herkes başıyla beni takip ediyordu. Bayan Burns'ün yanına gittim ve elinden tebeşiri aldım. Bayan Burns matematik öğretmenimdi. Sinirli olmadığı zamanlar çok sevecen bir kişiliğe sahipti. Aynı EXO gibi. Kai gibi...
Yeniden hayallere başlayacağım sırada kendime engel oldum. Yoksa bu benim sonum olurdu. Lise sona giden biri olarak ailenin okula gelmesi çok kötü bir durumdu. Geçen sene lise sona giden yaramaz öğrencilerin ailelerinin okula geldiğini hatırlıyorum ve herkesin -ben de dahil- onlara nasıl acır gözlerle baktığını hatırlıyorum. Bende bu duruma düşmemek için hemen tahtadaki soruyu çözmeye başladım. Kolay bir soruydu. Belki de bana göre kolaydı. Çok fazla hayal kurup dersi dinlemesemde okulun parlak öğrencilerinden biriydim. Bu yüzden rahatlıkla Seoul'de bir üniversite kazanıp oraya hayallerimi yaşamaya gidebilirdim. Tabi annemi ve babamı ikna edebilirsem...
Tahtadaki soruyu çözmeyi bitirdiğimde bayan Burns'e döndüm ve tebeşiri ona uzattım. Gülümsedi. Bende ona karşılık verdim ve yerime oturdum. Ah, biraz önce de dediğim gibi bayan Burns aslında çok sevecen biridir. Zeki öğrencilere asla dayanamazdı. Bunlardan biri de ben oluyordum. Daha bir dakika bile olmadan çıkış zili çaldı.

"Evet, bugünkü dersimiz bitti. İyi günler."

Bayan Burns eşyalarını toplayıp sınıftan çıktıktan sonra sınıftakilerde eşyalarını toplayıp kapıya yöneldi. Koridorda yavaş yavaş ilerledim. Bazıları bana bakıp fısır fısır konuşuyordu, arada da kıkırdıyorlardı. Neler dediklerini az çok tahmin edebiliyordum.
'Sürekli hayal kuruyor.'
'Bu gidişle sonu kötü.'
'Akıl hastanesine bile girebilir çünkü bu gidişle kafayı yiyecek.' gibi klasik şeyler.
Dolabımın önüne geldiğimde, dolabımın kilidini açtım. Eşyalarımı içine gelişi güzel doluşturdum. Aklıma yine Kai'de ve arada EXO'da olduğu için Alyssa'yı beklemeyi unutmuştum. Genelde her şeyi de unuturdum zaten. Dersler hariç. Onlar benim amacıma ulaşma kaynağımdı. Onları unutamazdım.
Alyssa arkamdan seslendi. Olduğum yerde durdum. Yanıma geldi.

"Heey! Beni beklememek de neyin nesi? Geçen sene ki Bailey'e de ne oldu böyle?" Eliyle omzuma vurdu. Ona baktım, sonra düşünmeye başladım.

Tüm vücudumu ona döndürerek yüzüne baktım. "Geçen sene ki Bailey aşık oldu Alyssa. Aşkına şu an ulaşamaz çünkü aşkı ünlü ama aşkına ulaşabilmek için her şeyi yapabilir ve yapacakta."

CONSIDERATION -EXO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin