4. bölüm "bayılma"

104 4 5
                                    

" Herkesin , kimseye anlatamadığı bazı sırları vardır , birgün muhakkak ortaya çıkan. " ( Buket )
Bugün hiçte işe gidilesi bir gün değildi. Yaklaşık bir haftadır iştekiler dışında hiç kimseyle görüşmüyordum. Arkadaşlarım merak ediyordu elbette ama bununla daha sonra ilgilenecektim. Bugün kendimi ciddi anlamda bitkin hissediyordum. Başım ciddi derecede ağrıyordu. Yinede yüzümü yıkayıp su içtim ve kendime gelmeye çalıştım. Uyuşuk uyuşuk yürüyerek dolabımın önüne geçtim. Çok düşünmeden kot şort ve gömlek geçirdim üstüme. kahvaltı hazırlamaya üşendiğim için saçımı taramam evden çıkmam için yeterli bir sebeb oldu. Metroda yine onu görür müyüm diyerek heyecanlandım. Ama ne yazik ki gormedim. Aslinda su anda pek de gormeye merakli degildim cunku nedense kendimi kotu hissediyordum. Metrodan cıkıp kafeye dogru yurudum kafeye vardigimda bakislarimin takildigi ilk kisi ile buz kesildim. Sakin gorunmeye calisarak soyunma odasina girdim ustume gomlegimi gecirip tekrardan iceri girdim. Ve sorun yokmus gibi calismaya devam ettim.

*** *** *** *** *** *** **** **** **** **** **** ****
Isten ciktigimda hava coktan kararmisti. Kulakligimi takip metro istasyonuna dogru yurumeye basladim. Is cikis saati oldugudan yine cok kalabalikti. Oturucak yer yoktu bu yuzden ayakta durdum ama ayakta durucak alan bile cok azdi insanlar neredeyse ust uste cikacakti. Bir elimle tutunup diger elimle sarki seciyordum. Melis danisment - ufak tefek notlarda karar kildigim sirada birisi ekranimdan "gri - korkak "'a tiklamisti ve kulaklarimda gri yankilanmaya baslamisti. Bunu yapanin kim oldugunu gormek icim basimi kaldirdigimda aramizda iki santim olan Doruk'u gordum. Kalp ritmim aninda hizlanirken gozum onun ekranina kaydi. Oda ayni sarkiyi dinliyordu. Muzik zevklerimiz ayni diye dusunup bir an sakinlessem de sonra yakinligimiz aklima gelince tekrar heyecanlandim. Geri gitmeye calissam muhtemelen bir adamin ustune cikacaktim ve ben bunu istemiyordum hatta kendime her ne kadar itiraf etmek istemesemde suan geriye kacmak da istemiyordum. Ben dusuncelerimle bogusurken ayni zamanda birbirimizin gozlerinin icine de bakiyorduk. Bir insanin bakisi nasil bu kadar anlamli olabilirdi gercekten anlamiyordum. Bakışlarımı kaçırmak istesemde kaçıramadım. Metro durunca aniden dengemi kaybettim ve öne doğru savruldum ve sersemledim. Bir kaç saniye sonra sersemliğim geçince kafamı onun göğsünde buldum. Kokusunu içime çektim. Bir insan kokusuna kadar nasıl huzur olabilirdi anlamıyorum. Yanımdaki teyzenin ayıplar bakışları şuan ki durumumuzu hatırlamama yardımcı oldu hemen kendime gelip kafamı göğsünden kaldırdım. Ama malesef bu durumu daha da kötüleştirdi ne kadar uzaklaşmaya çalışsamda yer alanı dar olduğu için sadece kafamı kaldırabildim. Ve bu tekrar yakın ( bayağı bir yakın "!" ) göz temasımızı başlatmış oldu. Metrodaki herkes saydamlaşmıştı diyemem herkes yine aynıydı ama önemlerini yitirmişlerdi. Sadece bana bakan birine karşı fazla ilgi gösteriyordum. Bakışlarımı ondan alıp telefonumun ekranına çevirdim. Şarkılarımı bir süre karıştırdıktan sonra güntaç özdemir - ecel'i açtım . Sonrasında şarkıyı değiştiremesi için ekranı kilitledim başımı tekrar kaldırdığımda bana anlamadığım bir şekilde baktı. 'Sanırım şarkıyı değiştirmeme bozuldu' diye düşündüm. Bir süre o da bana ne düşündüğümü merak ediyormuş gibi baktı. Sonrasında kafasını telefon ekranına indirdi çok yakın olduğumuz için ne yaptığını çok rahat görebiliyordum. Biraz şarkı listesini karıştırdıktan sonra bir anda durdu ve güntaç özdemir - ecel e basıp ekranı kilitledi tam o sırada da benim şarkım bitmiş tekrar başlamıştı. Kafasını ekrandan kaldırıp tekrar bana bakmaya başladı. Bir anlık kısa ve küçük bir tebessüm attı ama sonrasında anında kayboldu o kadar kısaydı ki bir an gerçekten gülümsedi mi diye düşündüm . Son durağa geldiğimizde bakışlarımı hala ayıramamıştım. Bu sırada tren tamamen boşalmış sadece ikimiz kalmıştık. En sonunda trenin geri hareket etmesinden korkup bakışlarımı zar zor aşağı indirdim ve trenden çıktım. Arkama bakmadan yürüyen merdivenlere ilerledim. Sanki onu terketmiş gibi hissediyordum ve utanıyordum. Mahçuptum. Eve doğru yürürken bu gün hiç yemek yemediğimi farkettim. Oldukça açtım hatta açlıktan zor ayakta duruyorum dersem hiç abartmış sayılmazdım. Ev metroya 20 dakika yürüme mesafesi olduğundan şanslıydım. Eve yaklaşınca çantamdan anahtar arama çabam başlamıştı kapının önüne gelince birden başım dönmeye başladı anahtarı bulunca başımın dönmesi artıp üstüne gözlerimin kararması eklenmişti.
Elim titredigi icin kapiyi acamiyordum. En sonunda daha fazla kendimi tutamamis karanliga teslim olmustum.

Hastane odasinda uyanmayi beklerken evimde uyaninca ister istemez ufak bir saskinlik gecirdim. Ama karsi komsumuz esinin beni iceri tasidigini varsayarak seslendim
" esiiinn"
" elimizde doruk var olmaz mi ? " saskinligimi gizlemeye calistim
" sen nasil burdasin "
" isik gormuş tavşan gibi bakmazsan açıklarım " abartiyor kesinlikle o kadar belli etmedim. Gulumseyerek onume corba kasesi koydu
" canim istemiyor "
" yemek zorundasin ama kendine gelmen gerekiyor "
" farkindayim ama ben cok acim ve canim corba cekmiyor sabahtan beri hicbir sey yemedim " gülümsedi
" kalk gidiyoruz "
Ayaga kalktigim sirada jetoncagizim dustu. Kendimi resmen zorla yemege goturtuyordum. Mutfaga gidip corbayi yerine geri dokup ortaligi toparlarken benim icimi derin bir utanc kaplamisti. Iceri tekrar geldiginde gulumsuyordu
" hazir misin ? "
" ya ben kendimi zorla yemege goturtur gibi davrandim ama oyle bisey gecmiyordu icimden hem o kadar hazirlamissin corba falan yani baskasi olsa yapmazdi ben icerim corbayi gitmemize gercekten hic gerek yok " birkac saniye duraksadim sahi baskasi olsa yapmazdi cunku yapamazdi o nasil yapti ?
" bir dakika ya sen nasil benim evime girdin nasil beni buldun evimi nerden biliyorsun ?" Sorularimi siralamistim arka arkaya cunku gercekten saskindim
" metroda yuzun gercekten cok solgun gorunuyordu hem hava kararmisti basina bisey gelmesin diye takip ettim "
" sen beni takip mi ettin ?" Gozlerim saskinliktan faltasi gibi acilmisti gulumseyerek basini sallayip onayladi.
" iyi ama neden ?" Neden beni takip etmisti gercekten merak ediyordum
" aciklamasini yaptim ya az once hem yuru bakalim aciktim bende yemek yemeye gidiyoruz " hala saskindim ve cozememistim olaylari ama usluca basimi salladim ve evden ciktik. Yolda yururken neredeyse hic konusmuyorduk elleri ceplerindeydi bende ellerimi hirkanin cebine koymustum. Konusmadan yildizlara baka baka ilerliyorduk . Zaten su durumda ne konurusak konusalim kelimeler hep yetersiz kalacakmis gibi hissediyordum . Biz huzurlu huzurlu yururken benim cok sevgili arkadasim aradi
" ifindim cinim irkidisim " ( ha buyur agzina sictigim demek bu )
" nerdesin kizz "
"( ananin seysinde) hic dorukla yuruyoruz "
" dorukla yuruyor musunuzz !?!?! Adres ver hemen bende geliyorum " doruga baktigimda umutsuzca omuz silkince mecburen adresi verdim ve istemeyerek beklemeye basladik

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 06, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

METROHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin