cuatro

215 17 21
                                    

Kendimi hiç olmadığım kadar yorgun hissediyordum. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı. Ve odamdaki sedye dünyadaki en kutsal nesneymiş gibi geliyordu gözüme. Neyse ki mesai saatimin bitmesine az kalmıştı ve eve gittiğimde rahat bir uyku çekebilecektim.

Ancak şöyle bir sorun vardı ki eve gitmek, Martina'yla karşılaşmak demekti. Aslında onu özlemiştim, özellikle de güzel sesini. Ondan başka kimse İspanyolca'yı böyle güzel bir aksanla konuşamazdı.

Anlık gelen cesaretle telefonumu elime aldım. Tuş kilidini açıp rehbere girdiğimde onun adını yazmak istedim fakat parmaklarımı hareket ettiremiyordum. Hem ne diyecektim telefonu açtığında? Gözlerimi kapatıp kendimi cesaretlendirmeye çalıştım. Sadece hatırını sorabilirdim. Daha fazla oyalanırsam o gelen küçücük cesaretim de gidecekti, bu yüzden ekranda isminin üstüne basıp onu aradım.

"Ben Tini, şu anda size cevap veremiyorum, sizi en kısa zamanda arayabilmem için lütfen mesaj bırakın."

Mesaj bırakmadan hızlıca telefonu kapatıp masamın üzerine bıraktım. Ses kaydında bile neşeli gelen sesi beni gülümsetmişti. Fakat bu sabahki davranışları bana biraz tuhaf gelmişti. Sanki benden kaçıyormuş gibiydi. Önce çok yakın olup, sonra da benden kaçması gerçekten çok ama çok tuhaftı. Buna daha sonra kafa yoracağımı beynime not ettim.

Kahve içmenin beni biraz zinde tutacağını düşünüp ayaklandığım sırada odamın kapısı açıldı ve karşımda Victorio'yu buldum. "Selam, dostum."

"Selam," Yumruklarımızı tokuşturduktan sonra birbirimize sarıldık. Güzel bir kokunun kaynağı olan kahverengi paketi masanın üzerine bıraktıktan sonra tekrar bana döndü.

"Ee, bu habersiz gelişini neye borçluyum?"

Siyah deri sandalyeye oturup, rahatça yayıldı. Onu tanıdığım için bunu yapmasını tuhaf karşılaşmamıştım. "Senin o iğrenç hastane yemeklerini yemene göz yumamazdım." dediğinde gülüp kendi sandalyeme oturdum.

Paketi açıp içindeki hamburger, patates kızartması ve soğuk içeceği benim önüme bıraktı. Açıkçası bir çocuk doktoru olarak bu tür hazır ve sağlıksız yiyeceklere karşıydım ancak şu an bunu dert edemeyecek kadar acıkmıştım.

Sakince yemeğimizi yerken sessizliği Victorio böldü. "Bu gece için bize plan yaptım." dedi ağzının dolu olmasını umursamadan.

İstemsizce kaşlarımı kaldırdım. "Öyle mi?"

Birkaç patates kızartmasını ağzına tıkıştırıp içeceğinden bir yudum aldı. Onun yemek yerken kendinden geçişi beni sadece güldürüyordu. "Delicia, sen, ben ve Bella çiftler gecesi yapacağız."

"Delicia ve ben çift değiliz." dedikten sonra ilgisiz görünmek için omuz silktim.

Dudağımın kenarına bulaşan mayonezi peçeteyle silerken, Victorio'ya odaklanmaya çalışıyordum. Beni herkesten daha iyi tanıdığı halde böyle bir plan yapması gerçekten sinirlerimi bozmuştu.

"Şimdilik değilsiniz, bu yeniden birlikte olamazsınız demek değil."

Gözlerimi devirip, sinirle soluduğum nefesi dışarı verdim. Eğer susarsam beni ikna etmeye çalışmaktan vazgeçer mantığıyla hareket edip yemeğimi yemeye devam ettim. Ancak başarısız olmuştum çünkü Victorio konuşmakta ısrarcıydı.

"Hadi ama dostum. Delicia artık eskisi gibi değil. İnan bana çok değişti."

Söylediği cümleye karşılık alayla güldüğümde, bu tavrım onu sinirlendirmiş olmalı ki elindeki şişeyi sertçe masaya vurup ayağa kalktı. "Seni inandırmak zorunda değilim, ne halin varsa gör."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

No Saben Nada De Nosotros // JortiniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin