4.BÖLÜM

118 11 3
                                    

MULTIMEDYA:Prens Alexander
(Prens Alexander'ın Ağzından)

1 senedir onu görmemiştim.Şu an müsabakanın yapılacağı alana çıktığımdan beri ona bakıyordum.Bir insan 1 senede nasıl bu kadar güzelleşebilirdi?1 sene öncede güzel bir kızdı ama şimdi karşımda duran kız 1 sene öncekinden daha güzel ve çekiciydi.Evet,ben Reddragon prensi Alexander Lutwig,Assor prensesi Isabella Mariana Stanford'a aşıktım.Onu 4 senedir seviyordum.Ama Isabella,benim ona olan hislerimin farkında değildi yada ona olan hislerimin onun umurunda değildi.Ben Isabella'ya bakarak bunları düşünürken onun gözlerinin de bir yerde takılı kaldığını fark ettim.Baktığı yere baktığımda,etrafı inceleyen can dostum John'u gördüm.John,Rednobles şehrinin lorduydu.Aynı zamanda benim en yakın arkadaşımdı.Şehirleri ülkemize bağlı olduğu için neredeyse birçok zamanımızı birlikte geçiriyorduk.Isabella'nın ona bakması canımın sıkılmasına,üzülmeme,sinirlenmeme neden olsada John'un ona karşı bir şeyler hissetmediğine emindim.Çünkü;böyle bir şey olsaydı ilk benim haberim olurdu.Bu tarz duyguları ben saklar,kimseye anlatmazdım ama John bana anlatır,benden akıl alırdı.Gözlerimi tekrar Isabella'ya çevirdiğimde hala John'a baktığını gördüm. Yüzünün her ayrıntısını ezberlemek istercesine yüzünü incelemeye başladım.Ben,Isabella'yı incelerken oda bunu fark etmiş olacak ki bakışları beni buldu.Gözlerim o deniz mavisi gözlerle kesiştiğinde yıllardır içimde saklı tuttuğum birçok duygunun gün yüzüne çıktığını anladım.Isabella'yı görmediğim yıllarda bu duygulardan yoksun kalmıştım ve duygularımı içime,kalbimin derinliklerine saklamıştım.

Şimdi,Isabella bir bakışıyla bütün her şeyi tersine çevirmişti.Kısa süren bakışmamızı Isabella sonlandırmıştı. Isabella gözlerini babam Reddragon kralı Robert Lutwig'e çevirince bende ona baktım.Bu bekleyişten sıkılmış olacak ki,John ve bana başlamamız gerektiğini bildiren bir işaret yaptı.John'la birbirimize baktığımızda aklımdan geçeni yapmak için beni onaylamasını bekledim.John onaylayıcı bakışlar atınca önce soylulara sonra da benim için büyük önemi olan halkıma reverans yaptık.Babama baktığımda halka reverans yapmamdan memnun olduğunu yüzüne yerleştirdiği bir gülümseme ile gösterdiğini fark ettim.Başlamak için bakışlarımı John'a çevirdiğimde başlamam için bana baktığını gördüm,bende ona başlamasını belirten bir bakışla karşılık verdim. İlk hamleyi John yapmıştı.Güçlerimiz eşdeğer olduğu için birbirimizin hamlelerini kolaylıkla karşılıyorduk.Bir ara gözüm Isabella'ya takıldığında John'a endişeli bir şekilde baktığını gördüm.Bu bir anlık dikkatimi dağıtmış olacak ki kolumdaki acıyla kendime geldim.Koluma baktığımda John'un hamlesini karşılayamadığım için ufak bir yara aldığımı gördüm.Vakit kaybetmeden John'a baktığımda bana üzgün ve af dilercesine bakıyordu.Onun kendini üzmesini istemediğim için hafifçe gülümsedim ve müsabakayı yeniden başlatmak için hamle yaptım.

John benim yaptığım hamleyi usta bir şekilde karşılarken Isabella'nın rahatladığını bakışlarından anlayabiliyordum.Ben yara alınca John'un kazanacağına daha da emin olmuştu.Bu beni dahada sinirlendirmişti.Sinirli bir şekilde hamlelerimi dahada hızlandırdım. John biran şaşırsada hamlelerime aynı şekilde karşılık vermişti. Ardı ardına hamlelerimizi yapıyorduk ki,bir an John hareketlerini yavaşlatınca bundan faydalanıp son hamlemi yaptım.John'un elindeki kılıç yere düşünce kendimden emin bir şekilde üzerine yürümeye başladım.Tekrar Isabella'ya baktığımda gözlerinin dolduğunu fark ettim.John'u öldüreceğimi sanıyordu,tek can dostumu kendi ellerimle öldürecek kadar adi biri olduğumu düşünüyordu.Bu tür müsabakalarda birinin kazanması için diğerinin kılıcını yere düşürmesini sağlaması yeterliydi ama şuan herkes pür dikkat bana bakıyordu.John'a biraz daha yaklaşıp kılıcı kaldırdığımda John'un güldüğünü gördüm.Beni en iyi tanıyan kişiydi bu yüzden ona bir şey yapmayacağını biliyordu.Bende ona gülümseyerek kaldırdığım kılıcımı yere attım ve John'a dostça elimi uzattım.O da elimi sıkarak bana dostça sarıldı.Sonrasında halk bu görüntümüze sevinç çığlıkları atarak yanıt verdi.İkimizde halk tarafından sevilirdik.Onların bana değer vermesi,beni sevmesi daha çok mutlu olmamı sağlıyordu.Tekrar,müsabakaya başlamadan önce yaptığımız gibi,önce soylulara sonra halka reverans yaptık.Müsabakanın yapıldığı alanı terk etmek için hareketlendiğimizde John'un bana dönerek "Dostum,biran beni öldüreceksin sandım.Çok korktum."demesiyle ondan tarafa dönerek ona gülümsedim."Biliyor musun,John?Hala yalan söyleyemiyorsun." dediğimde ikimiz birden gülümsedik.O benim en değerli ve tek gerçek dostumdu.John'a asla zarar vermez veya zarar verilmesine izin vermezdim.

KRALİYET ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin